Aksini söylemek için:
“Aptal” olmak gerekir...
Ancak...
★
“Kimin teröristi?” olduğu çok mu önemli?..
Katilin aidiyetini bilmek:
Terör sorununu çözecek mi?..
Ya da:
Yaklaşık 40 yıldır:
Çözdü mü?..
★
O halde gelin...
Bu teröristin...
Ülkeye nasıl bu kadar kolayca girmiş olabileceğini sorgulayalım...

★
Belki de...
Çok uzun zamandır İstanbul’daydı...
Hatta belki de...
Pek çok kere:
Tatbikat bile yaptı...
★
Üzerinde kamuflaj kıyafeti...
Başında türban...
Ayaklarında:
Dağ ayakkabıları...
Ve...
Sırtında çanta...
★
Hiç mi dikkat çekmedi?..
Hiç mi:
“Kimsin sen?” diye sorulmadı...
★
Hani...
İçişleri Bakanı teröristlerin...
Ayakkabı numaralarını bile:
Biliyordu?..
★
Yoksa bu katil de...
Mersin bombacıları gibi:
Uçan motorla geldi de...
Ayak izi:
Bırakmadı mı?..
★
O zaman da...
Yine İçişleri Bakanı’na...
Ve...
Milli Savunma Bakanı’na sorayım:
Hani sınırlarımızdan içeri...
Kuş bile:
Uçamıyordu?..
★

Başkomutan nerede?..
Hatırladınız mı?...
İstanbul’a acayip kar yağmış...
Pek çok yol tıkanmıştı...
★
İşte tam da o günlerde...
İBB Başkanı İmamoğlu...
Eline kürek alıp karları temizlemek(!) yerine...
İngiliz Konsolosuyla yemek yediği için:
İktidar yandaşları tarafından:
Takaza edilmişti...
★
Geçtiğimiz pazar günü...
Terör:
6 yurttaşımızı katletti...
81 yurttaşımızı yaraladı...
★
Peki...
Başkomutan nerede?..
Cevap veriyorum:
Endonezya’da...
★
Gitmese miydi?..
Tabii gitmeliydi...
Çünkü...
Halen 20 büyük ekonomi içinde (22. Büyük ama olsun) olduğumuzu...
Seçmenlerine göstermeliydi...
★
Benim itirazım...
İmamoğlu’nu o gün yerden yere vuranların...
O günden çok daha kötü bir günümüzde...
Başkomutanın:
Ülkemizde olmayışına ses çıkarmamaları...
Sormayayım mı?
Beyoğlu istiklâl Caddesi’nde:
6 canımızı kaybettik...
81 yurttaşımız yaralandı...
Ki: İkisi ağır yaralı...
★
Katliamdan 16 saat sonra katilin yakalanması tabii ki:
Büyük başarı...
Ama...
★
Dünyanın hangi ülkesinde...
Böyle feci bir katliamı...
Bir terörist...
Tek başına...
Ve...
Bu kadar kolayca yapabilir?..
★
Ne yani?...
Bunu da mı sormayalım?..
Uyanın artık
Katliam yaptıktan 16 saat sonra yakalanan...
Ve...
Suçunu itiraf eden teröristin hangi örgüt tarafından kullanıldığı da açıklandı...
★
Doğru da olabilir...
Yanlış da olabilir...
Çünkü...
Adeta:
Dejavu gibi...
★
Sanki...
2015 yılı ağustos ayıyla...
1 Kasım 2015 arasında yaşadıklarımızı...
Bir kez daha yaşıyoruz...
★
Ve bu durumu...
Sosyal medya hesabımdan sorguladığım için...
Arkadaşın biri:
Bana öfkelenmiş...
“İçişleri Bakanı açıklama yaptı ya neden hala itiraz ediyorsun?” diyor...
[caption id="attachment_387259" align="alignnone" width="600"]

★
Bana öfkelenen arkadaşa soruyorum:
İçişleri Bakanı’nın...
Bugüne kadar verdiği hangi bilgi doğru çıktı ki:
Taksim bombacısıyla ilgili verdiği bilgiye hemen inanayım?..
★
Unutma kardeşim...
Aynı Bakan...
Mersin Polis Evi bombacısının da:
“CHP’li bir gazeteci” olduğunu açıklamıştı...
Ama...
Yalan olduğu anlaşıldı...
★
Yani...
O gün...
İlgili Bakan’ın açıklamalarına inananlar:
Yanıldı...
Sorgulayanlar:
Haklı çıktı...
★
Ne istiyorsun arkadaş?..
Uyumamı mı?..
İktidar ne derse:
İnanmamı mı?..
★
Bak kardeşim...
Bak...
Büyük Atatürk ne demişti:
“Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır...”.
★
Hadi...
Uyan artık...
Keşke...
Birinci Dünya Savaşı sonrası İngilizler:
Meclisi Mebusanı bastı...
Aralarında...
Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda bırakan Enver Paşa’nın babası:
Ahmet Paşa ile...
Altıncı cumhurbaşkanımız Fahri Korutürk’ün kayınpederi:
Mebus Hüseyin Selah’ın (Cimcoz) da olduğu bazı aydın ve askerleri:
Malta’ya sürgüne gönderdi...
Ahmet Paşa, diğerlerinden yaşça büyüktü...
Bir gün, diğerleri sohbet ederken odaya girdi:
“Merhaba evlâtlarım” dedi...
Herkes saygıyla ayağa kalktı...
İçlerinden biri:
“Muhterem paşam maşallahınız var, size hayranız. Bu kadar dinç kalmanızın sırrını bize de öğretseniz” dedi...
Paşa göğüslerini şişirdi...
Başını dikleştirdi:
“Bakın evlâtlarım” dedi... “Ben hayatım boyunca hiç harama uçkur çözmedim. Sizler de benim gibi olur harama uçkur çözmezseniz; benim gibi sağlıklı ve dinç kalırsınız...”.
Hüseyin Selah gülümsedi:
“Ahh paşam ahh” dedi... “Keşke helâle de uçkur çözmeseydiniz...”.
[caption id="attachment_387260" align="alignnone" width="600"]

★
Süleyman Soylu İçişleri bakanlığı görevine getirildiğinde şöyle demişti:
“Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi okumamış bir adamım. Ben içişleri bakanlığı ile ilgili bir şey biliyorum dersem yanlış olur...”.
★
Ahh Süleyman ahh...
Madem öyleydi...
Keşke...
Görevi kabul etmeseymişsin...
Dürüst Efe
Halide Edip (Adıvar), Demirci Halil Efe’ye sordu:
“Ahaliye neden zulmediyorsun?”
Halil cevap verdi:
“Ahaliyi yönetmek:
Ya ilimle olur...
Ya zulümle...
Bende:
İlim yok...”.
Dünün tweeti
Cemil Çiçek
@avcemilcicek
İstiklal Caddesi’ndeki bankları sorguluyorsunuz.
Çöp kutularını sorguluyorsunuz.
Belediye başkanını sorguluyorsunuz.
Ama bu teröristin Türkiye’ye kimlerin ihmalkarlığıyla ve nasıl girdiğini sorgulamıyorsunuz.