Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Halen payidar olduğumuza göre...

Erdoğan’ın yetiştirmek için...

Halkın vergilerinden harcadığı milyarlarca dolarla kurulan...

Tarikat, Mezhep ve dinî cemaat:

Evlerinin...

Binalarının...

Ve dahi...

Yurtlarının:

Ne hale geldiğini görüyor musunuz?..



Ve...

Dinden soğuttukları gençlerimizi...

Ve...

Onları yeniden...

Kendi anladıkları dinin karanlığına çekmek için baskı kuranların işlediği günahların:

Farkında mısınız?..





Ve...

Din baskısı nedeniyle canına kasteden:

Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın babasının sözlerini duydunuz mu?..



Evlâdını kaybettiği için...

O erken ve zamansız ölümün müsebbiplerine yönelik eleştiri yapmayan o:

Kara vicdanlı baba...

Bakın ne dedi:





“Sürekli telefonla oynuyordu. İçine kapanık birisiydi. Fazla konuşmazdı. Çevresiyle falan da konuşmazdı. Videosunu izledim. Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık...”.



Canlarım...

Dini cemaatini...

Evlâdından daha çok seven babalara rağmen...

20 yıldır...

Halen payidar isek...

Bu:

Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün attığı...

Sağlam temeller sayesindedir...

EKONOMİ Mİ, REJİM Mİ TEHLİKEDE?..


Erdoğan başbakandı...

Sadece hükümet olduğu...

Ama...

Muktedir olamadığı günlerde...

Askere ve yargıya karşı son derecede saygılıydı...

Hatta...

9. Cumhurbaşkanı Evren’in karşısında bile “hazır ol” vaziyeti alıyordu...





Atatürk aleyhinde tek kötü söz etmiyor...

Atatürk düşmanlığıyla tanınanları yakınına bile yaklaştırmıyordu...



Laik devleti savunuyor...

Aksi halde ülkenin ayakta kalamayacağını söylüyordu...



Güçlendikçe...

Medyayı, yargıyı ve orduyu ele geçirdikçe:

Pervasızlaştı...



Ve bir gün...

Demokrasiyi neden araç olarak kullandığını ima eden o “ünlü” sözü söyledi:

“Hedefimiz, kindar ve dindar nesil yetiştirmektir...”.

“Asıl tehlike ekonomi değil, rejim değişikliğidir” dediğim için...

“Abartıyorsun, felâket tellallığı yapıyorsun” diyenlere:

Takdimimdir...

AYNI ÜSLÛP...


Meral Akşener, partisinin gurup toplantısında Erdoğan’a seslendi:

“Belediye başkanlığında; sokakta aç kalan çocukların imdadına koşardın. Şimdi vatandaşı aç gezerken, lüks içinde sefa sürebilen, vicdansız bir adam oldun. Kendi hatasını göremeyecek kadar kör, doğruları duyamayacak kadar da sağır bir adam oldun...”.



Seslenişteki serzeniş:

Doğru mu?..

Doğru...



Seslenişin içeriği:

Haklı mı?..

Haklı...

[caption id="attachment_321018" align="alignnone" width="600"] Akşener[/caption]



Peki üslûp?..

İşte o çok kötü...



“Çok kötü” çünkü...

Erdoğan’ın üslûbuyla aynı...

ALMIŞ DA DERSİNİ EDİYOR EZBER...


TÜSİAD, Kılıçdaroğlu ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada şöyle demişti:

“Mevcut politikanın ekonomide güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşturduğu, ekonomi bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır...”.



Aynı TÜSİAD, Nebati ile yapılan görüşme sonrası...

Başkanı aracılığıyla dün şunları söyledi:

“Enflasyonla mücadele edileceğine inanıyoruz...”.



Bu bir çelişki mi?..

Birkaç gün önce söylediklerini:

Unutmuş olmak mı?...

Yoksa...



Geçtiğimiz günlerde bu sütunlarda:

Mezkûr ülkede demokrasi dersi...” başlığı altında yayımlanan yazımda anlattığım (https://www.korkusuz.com.tr/mezkur-ulkede-demokrasi-dersi.html) fıkra misali mi?..

DÜNÜN TİVİTİ...


https://twitter.com/drsayberk

“Doktorun kafasında mermer kıranların yargılanmadığı bir ülkede, bir hastaya istirahat raporu verdiğim için 6 yıl yargılandım.

Sonucunda suçlu bulunup Sağlık Bakanlığı hakkımda icra başlatma girişiminde bulundu...

Yazıklar olsun, hakkım varsa haram olsun...@drfahrettinkoca

ÇOK VAHİM...


Erdoğan, kendisini TV kanallarında eş zamanlı yayınlanacak olan bir programa davet ederek:

“Halkın önünde tartışalım” çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu’nun...

Bu demokratik ve nazik davetine...

Şöyle cevap verdi:

“Ben seni muhatap alır mıyım?..”.



Bu sözü...

AKP Genel Başkanı olarak söylediyse:

Siyasi nezaketsizlik....



Bu sözü:

Yürütme’nin başı olarak söylediyse:

Çok ayıp...



Bu sözü:

Cumhurbaşkanı olarak söylediyse...

Rejimin geleceği açısından:

Çok vahim...