Güzel İrem'in katili suçunu itiraf etti
Köyde biri ile nişanlanıyor...
Belli ki rızası yok...
Belli ki başka birini seviyor...
Ve...
Ferman dinlemeyen gönlü, aşığından hamile kalmasına sebep oluyor...
Devreye lanet olası töre giriyor...
Çünkü...
★
Töreye göre bir genç kız, iradesiyle bir erkeği sevemez...
Kimi seveceğine...
Kimin karısı olacağına...
Kimden çocuk doğuracağına büyükleri (!) karar verir...
Ve bu olayda da öyle oluyor...
Büyükleri (!) genç kızın bebeğini beş aylıkken zorla aldırıyor...
Köylü de alışıldık olduğu gibi hemen dedikoduya (Kim sorarsa, dedikodu İslam dinindeki en büyük günahlardan biri) başlıyor...
Dedikodulardan ve ahlakî (!) baskıdan bunalan ailesi, İrem Bahçe’yi de yanına alarak Mersin’e taşınıyor...
★
Lanet olası töre, vahşi ve sinsi oyununu kurmaya devam ediyor...
Genç kızın ağabeyleri Mersin’e gidiyor...
İçlerinden biri kardeşini banyoda tek kurşunla başından vurarak öldürüyor...
★
Canlarım...
Töreler, örf ve adetler geleneksel ahlaktır...
İnsani gelişmişliğini tamamlayamamış toplumların, haliyle o toplumdan oluşan ülke demokrasilerinin kalitesizliğinin temel sebeplerinden biridir geleneksel ahlak...
★
Ve fakat...
Ve ne yazık ki...
Atatürk Türkiye’si, 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanan DP ile birlikte; 100 yıl önce çıktığı çağdaşlaşma yolundan döndü...
Bu geri dönüş halen devam ediyor...
★
NOT:
Katil ağabey suçunu itiraf etti...
ENİS BERBEROĞLU VE MAĞDURİYET...
Mağduriyetle büyüyenler, başkalarını mağdur etmezlerse daha da büyüyorlar...
Ancak...
Mağduriyetle büyüyenler, başkalarını daha çok mağdur etmeye başlayınca...
Ufacık kalıyorlar...
[caption id="attachment_5858726" align="alignnone" width="300"]
Enis Berberoğlu[/caption]Bugünün mağdurlarının geleceğin muktedirleri olacağını tarih öğretti bizlere...
Umarım bugünün mağdurları o gün (İktidar olduklarında) mağrur olup da intikam almaya kalkışmaz...
Umarım kendi mağduriyetlerinden daha büyük mağduriyetler yaratmazlar...
Yani...
Adaleti nefretlerine değil yargıya teslim ederler...
★
Bu arada söz açılmışken...
Emin olunuz ki...
Dün, milletvekilliği kaldırılan ve tutuklanarak cezaevine konulan bugünün mağduru Enis Berberoğlu, Türkiye siyasetinin gelecekteki en güçlü aktörlerinden biri olacak...
ÇÖZÜM NE?
Merkez Bankası yönetimi diyor ki:
“Salgında artan işsizlik, batık kredi riskini büyütüyor. Vatandaş elindekiyle zaruri ihtiyacını karşılıyor. Tahsili gecikmiş alacaklar artacak...”
Bu açıklamayı tercüme edecek değilim ancak...
Şunu söylemeliyim:
Bankacılık sektörü için tahsili gecikmiş alacak demek bilançoların bozulması demektir...
Bilançoların bozulması bankacılık krizine işaret eder...
Bankacılık krizi ise ekonomik krizin başladığını haber verir...
Merkez sadece bankaları değil ekonomi yönetimini de uyarıyor...
★
Peki çözüm ne?..
Çok kişinin tüyleri diken diken olacak biliyorum ama bana göre:
“Son Borç Verici” olan Merkez Bankası devreye girmeli...
Ya girmezse?..
Banka yönetimi ilkeli ise el ele verip istifa etmeli...
Aksi halde...
Ekonomi ve bankacılık tarihine “Merkez bankacılığını bilmeyen merkez bankacıları” olarak geçecekler...
DERT BİR DEĞİL...
Dünyada ekonomik ve sosyal sorunları en çok olan ülkelerden biri Türkiye...
Ve bir de...
En çözümsüz...
★
Demokrasinin özgürlükler, hukuk, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkesi, insan hakları gibi değerlerini unutan Türkiye için bunlar hem sorun...
Hem de eğer bu değerlere yeniden dönülürse ekonomik sorunların çözümünün parçası...
★
Ne yazık ki siyaset bu konuda tercihini yasaklardan yana kullanıyor...
Ve tabii ki...
Ne iktisadi sorunları çözebiliyor ne de sosyal sorunları...
TEBRİKLER HARUN...
Mariah Carey, Türk besteci ve yorumcu Harun Sürek’in “Unuturum Elbet” adlı bestesini İngilizce olarak yorumlamak istiyor.
Şarkı, YouTube’da 500 milyondan fazla dinlendi...
[caption id="attachment_5858735" align="alignnone" width="200"]
Harun Sürek[/caption]Carey söylerse kaç milyon kişi tarafından dinlendiğini de görecek ve hep birlikte keyif alacağız...
Tebrikler Harun...
Madden kazancın bu köşenin konusu değil ama manen hem kendin kazandın hem de halkımıza kazandırdın...
