Güçlendirilmiş soytarılizm sistemi!..
Yangın söndürme uçaklarını hangarda bekleten THK’nın kayyumu AKP’li Cenap Aşcı, yangınlar sürerken bir düğünde göbek atıyor. Bunu da hiç utanıp sıkılmadan bir yandaş tv kanalında açıklıyor...
Saray iktidarı ulemalarından, kamuoyunda ‘Cüppeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Türkiye’nin ciğerlerini yakan orman yangınlarının nasıl söndürüleceğine dair ‘çözüm’ önerisinde bulunuyor. Ne buyuruyor hoca efendi?.. Görüldüğü yerde tekbir getirilse yangın sönermiş...
Bizim ahalinin ünlü bir lafı vardır; “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur” diye..
Ee, ne duruyorsunuz o zaman?.. Uçurun yangın bölgelerinin üzerinden Cüppeli Ahmet’i... Zahmet olmazsa yangınlarını söndürüversin!..
Yazacak, söyleyecek, ortaya dökecek o kadar çok şey var ama ahalinin durumu malum...
Kestirmeden gidelim;
Meğerse bize yutturmaya çalışıyorlarmış; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye..
Acaba biraz geç mi ayıktık?..
İçinde nefes almaya çalıştığımız rejimin adı; Güçlendirilmiş Soytarılizm Sistemi!..
★★★
Daldan dala atladığımı sanmayın...
Uzun bayram tatili boyunca üzerinde tartışılan gündem konularından biri de, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın partililerine verdiği bayram mesajının görüntüleriydi. Hani kısa bir süre Erdoğan’ın uyukladığı, dilinin peltekleştiği anlar...
Kayıkçı kavgalarını gülerek izledim. Benim, bir zamanlar, çok yakından bildiğim Tayyip Erdoğan, görüntüye, sese (ses sitemleri) çok önem verir. Makyajsız asla televizyon programlarına çıkmaz. Saç tıraşına çok özen gösterir. Cebinde sürekli tarak taşır. Nereye giderse gitsin, konuşma yapacağı yerlerde tüm sistemler kendi ekipleri tarafından kurulur. Mikrofonu ve tüm cihazlar özeldir. Faturaları da ilgili makamlara kesilir. Neyse... İşin maddi boyutunda değiliz!..
O video görüntülerini defalarca izledim. Görüntüye o kadar dikkat eden Tayyip Erdoğan’ın böyle bir hataya müsaade edeceğini ve müsamaha göstereceğine asla inanmıyorum. Üstelik genel kaidedir; otoriter liderler zaaflarını göstermezler. Eğer bir yanlışlık olursa da, ilgilileri bedeli ağır öder. Sarayda da işler aynen böyle döner. O hatanın bedelini ödeyen olmadı. Ortaya bir günah keçisi de salınmadı.
Bir yerlerde buzağı aramıyorum!..
Ayak izlerini takip edip kafamda beliren soruları sıralayım;
Yandaş kalemlere bugünlerde “İyileştirilmiş Cumhurbaşkanlığı Sistemi” diye yazdırılıyor...
“Hayırdır bayram değil seyran değil” diyeceğim ama işaret fişeği bayramda o görüntülerle atılmış olabilir.
Cumhur İttifakı içinde çatlak inkar edilse de ortada kabak gibi sırıtıyor. İçeride ve dışarıda sıkışan Tayyip Erdoğan çıkış yolları arıyor. Saray iktidarı içinde güvenlikçilere karşı çarpışan 1994 ruhu ekibine doğru Tayyip Erdoğan yelken açmak istiyor.
Tayyip Erdoğan ve saray iktidarını mağduriyet üzerine inşa etti. Yıllar boyunca bunun ekmeğini yedi.
Ezber bozalım...
Tayyip Erdoğan’ın o uyuklayan görüntüleri yeni bir mağduriyet çalışması üzerinde inşa edilen bir algı operasyonu muydu?..
Başta parti tabanı olmak üzere kamuoyuna mağduriyet mesajı mıydı?.. O kadar çalışıyorum ki, yalnızım, yorgunluktan bitap düşmüş durumdayım diye...
(2002 yılında seçimlerden sonra-henüz siyaset yasağı kalkmamıştı- yoğun Avrupa seyahatimiz sırasında, uçakta, Tayyip Erdoğan, kendisine söylenerek uyutulmuş. O uçak koltuğunda uyurken yakın adamları tarafından çekilen fotoğraflar, itina ile bazı medya mensuplarına servis edilmiş ve altına hikayeler yazdırılmıştı. Maalesef ben de buna tanık olmuş, tüm itirazlarıma rağmen engel olamamıştım mizansane)
Yoksa, Tayyip Erdoğan “etrafı sarılmış” tartışmalarını, etrafındaki bir çemberden dolayı kasıtlı olarak mı açtırdı?..
Yeni bir “mağdurumda mağdurum ben mağdurum” çalışması mı?..
Sarayda, muhalefetin önerdiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili bir çalışma yapıldığı ve bunun tamamlandığını sağır sultan bile biliyor.
Yandaşlara yazdırılan “İyileştirilmiş Cumhurbaşkanlığı Sistemi” yeni bir ray çizmek için atılmış bir adım mı?.. Bir adım atılacak, bir şeyler yapılacak ama etraf sarılı algısı için mi?..
Zemin yoklaması mı yapılıyor?..
Bu aralar sarayda hazırlanan yeni seçim yasası taslağı ve Cumhur İttifakı ortakları arasındaki görüş alışverişleri de epeyce yazdırılıyor. Parlamento tatilden döndükten sonra teklif Meclis’e gelebilir. Tayyip Erdoğan’ın MHP ile yürüyüp yürümeyeceğinin en önemli işaretlerini eylül ve ekim aylarında görebiliriz...
Bu arada, AKP, yeni seçim kanunu için HDP ile el altından görüşüyor olabilir mi?.. Daraltılmış bölge sistemine destek alarak kanunun Meclis’ten geçirilmesi için...
(HDP’nin 100 civarında mebus çıkarabileceği daraltılmış bölge, iyi ve cazip bir teklif olabilir HDP için. Üstelik Anayasa Mahkemesi cenderesinden de kurtulabilirler bu sayede)
HDP’ye “seçimde Meclis çoğunluğunu kapalım sonra da Anayasa değişikliğine birlikte bakarız” denmiş olabilir mi?..
★★★
Yukarıdaki soruları yabana atmamanızı istirham edeceğim!..
Bayramda tartışılan o görüntüler yeni bir açılımın alt yapısı için hazırlanmış olabilir.
Gülmeyin!..
Güçlendirilmiş Soytarılizm Sistemi bizi bu hale getirdi...
★★★
Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.
