Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır...

Yazımın başlığı bana ait değil...

Ünlü İngiliz-Fransız melezi (Doğum Napoli/İtalya) siyaset bilimci ve hatta filozof Lord Acton tarafından:

  1. yüzyılda söylendi...




Aslında: “İktidar suiistimale yatkındır. Mutlak iktidar ise gücünü suiistimal etmeden duramaz” dediği söylenir...

Ama...

Dünya o sözü; yazımın başlığındaki gibi bilir...

[caption id="attachment_335542" align="alignnone" width="600"] Lord Acton[/caption]



İktidarın yozlaştırdığına tanık olduğum muktedirler bana hep:

Lord Acton’ı ve bu ünlü sözünü anlatır...



Ve bir de...

Bir fahişenin (İngiltere Kralı 2. Henry’nin metresi Diane De Poitiers) söylediği bilinen bir başka söz vardır...

Ve o da şöyledir:

“İyi bir düşmana sahip olmak için bir dostunuzu seçiniz. O, nereye vuracağını çok iyi bilir...”.



Eh yani...

Artık...

Öykü tadındaki tarihi gerçeği anlatmaya başlayabilirim...



Bizans’ın, en genç yaşta çıkan imparatorudur 3. Mihael...

Babası Theofilos öldüğünde henüz 2 yaşındaydı...

Ve buna rağmen kral ilân edilmişti ancak...

Ülkeyi, dayısı Bardas yönetiyordu...



Bardas, deneyimli ve zeki bir komutandı...

Ama...

Bir o kadar da ihtiraslıydı...



İmparator Mihael, henüz onlu yaşların ortalarındayken bir gün Saray’ın ahırına gitti...

Bindiği at aniden huysuzlaşıp tepinmeye başladı...

Basilius adlı seyis...

Kendisiyle aynı yaşlarda olan İmparator’un atının üzerine atladı...

Arkasından güçlü kollarıyla uzanıp:

Mihael’in elindeki dizginleri aldı...

Vahşileşen bu atı sakinleştirmeyi başardığı gibi...

İmparator’u ölümden de kurtardı...



İki delikanlı arkadaş oldular...

Basilius, Makedonyalı bir köylünün çocuğuydu...

Cesur, güçlü kuvvetli ama:

Eğitimsizdi...



Saraydaki entrikalardan bıkan ve öz dayısı Bardas’a bile güvenemeyen İmparator Mihael:

“Bana yakışacak ve sadakatle çalışacak bir danışman buldum” diye düşünmüş olmalıydı ki...

Seyis Basilius’u önce ahırların başına geçirdi...

Bir süre orada, sadakatini denedikten sonra...

Onu; eğitim görmesi için imparatorluğun en değerli okullarına gönderdi...



Basilius’un iyice yetiştiğine emin olduktan sonra onu saraya aldı...

Bu genç köylü artık tam bir saraylı olmuştu...



Genç İmparator bu arada bir fahişeye âşık olmuştu...

Ancak...

Gelenekler ve kurallar onun bu fahişeyle evlenmesine izin vermiyordu...

Hatta...

O fahişeyle saray dışında birlikte oluşu da hiç hoş karşılanmıyordu...



Bunun üzerine Mihael, kendisini ölümden kurtaran...

Ve...

Danışmanı yapabilmek için üst düzey eğitim gördürdüğü Basilius’u, metresi Eudokia İngerina ile evlendirdi...

Ancak...



İngerina gecelerini de gündüzlerini de İmparator’un yaşadığı alanda geçiriyordu...

Basilius’a ise İmparatorun; manastırda yaşayan teyzesinin kızıyla aşk yaşama izni ve imkânı tanındı...



Mihael, Basilius’a hem çok güveniyor...

Hem de gördüğü eğitimden sonra çok iyi bir danışman olacağına inanıyordu...



Artık ülkeyi birlikte yönetiyorlardı...

Dayısı Bardas ise bu yakınlıktan...

Kraliyet ahırlarının bu eski seyisinin bir bakıma “Kral Naibi” gibi görev yapmasından:

Çok rahatsızdı...

Basilius da bu rahatsızlığın farkındaydı...



Eski Seyis daha da yükselmesini engelleyecek tek kişinin Bardas olduğunu fark etmişti...

Ama...

Acelesi yoktu...





Mihael’in birinci yardımcısı olduktan sonra daha çok ücret talep etti...

Maaşı önce iki, sonra üç ve daha sonra beş katına çıkarıldı...

Zaman zaman da İmparator’dan borç alıyor ancak hiçbirini geri ödemiyordu...

[caption id="attachment_335540" align="alignnone" width="600"] 3.Mihael[/caption]



Bir yandan aldığı yüksek maaşlar...

Bir yandan İmparator’un adeta “hibe” gibi verdiği borçlar...

Ve diğer taraftan:

Devletin gücünü kullanarak çaldığı paralarla iyice zengin olmuştu...



Hatta öyle ki...

Pek çok senatörle birlikte...

İmparator’un dayısı Bardas’ın yönetimindeki orduda görevli pek çok generali ve üst düzey askeri de: Yanına çekmeyi başarmıştı...



İşte artık o gün gelmişti...

Basileus önce ordu komutanı Bardas’tan kurtulacaktı...



Büyük bir at yarışı sırasında...

Kalabalığın en yoğun olduğu sırada Bardas’a yaklaştı...

Yaşlı adamı bıçaklayarak öldürdü...



İmparator da annesinin ağabeyinin öldürülmesine çoktan hazırdı...

Çünkü Basilius:

O ana kadar Mihael’i; kendisi için en büyük tehlikenin:

Orduya komuta eden dayısı Bardas olduğuna ikna etmişti...



Bu defa Ordu komutanlığını istedi Mihael’den...

Ve İmparator hiç tereddüt etmedi...



Basilius’un Ordu komutanı olduğu dönemde İmparator maddi zorluklar yaşamaya başladı...

Sorununu çözebilmek için...

Yıllarca borç verdiği Basilius’u çağırıp:

“Bana olan borçlarını ödeyebilecek gücün var mı?” diye sordu...

Cevap:

“Hayır” oldu...



İmparator’un, “en sadık dostum” dediği...

Ahırdan alıp eğittiği...

Sonra saraya aldığı...

Kendisine önce baş yardımcı...

Sonra da Ordu komutanı yaptığı Basilius...

Mihael’in kendisinden alacaklarını istediği günden birkaç gece sonra...

Bir eğlence gecesi düzenledi...



Eğlenceye ve içkiye fazlasıyla düşkün İmparator öylesine çok içti...

Öylesine çok eğlendi ki...

Basilius’un askerleri tarafından bıçaklanırken...

Çocukluk arkadaşı bu cinayeti:

Çok büyük bir keyifle izliyordu...



Takiben: Basilius kendisini imparator ilân etti...

Aynı gün, elindeki bir mızrağın ucunda İmparator Mihael’in kesik başı:

Atının üzerinde şehir turu atıyordu...



Bugün canım bu tarihi olayı anlatmak istedi...

Hiç kimseye verdiğim bir mesaj yok...

Ancak...

Mesaj almak isteyenlere de:

“Neden?” diye soracak: Halim yok...

KEŞKE EN BAŞINDA SÖYLESEYDİ...


Biden, bana göre iyi bir şeyler yapıyor:

Alkışlıyorum...

[caption id="attachment_335541" align="alignnone" width="600"] Biden[/caption]



Bazı aklı evveller televizyon ekranlarında adımı da anarak:

“Biden yalakası” diyorlar...



Biden, bana göre yanlış bir şeyler yapıyor:

Eleştiriyorum...



Bazı takipçilerim:

“Dede sen ne vakit Putinci oldun?..” diye sitem ediyorlar...



Canlarım...

“En doğruyu ben söylüyorum” demiyorum ki...

Kendi doğrularımı söylüyorum...



Meselâ...

Birkaç gündür Biden’ı alkışlıyorum...

Çünkü...

Yapması gerekenleri yapıyor...

Söylenmesi gerekenleri söylüyor...



İlk günlerde neden eleştiriyordum?..

Bugünlerde söylediklerini...

O gün söylemediği için...

DÜNÜN TİVİTİ...


Sefa

@sefayasar

Ocak ayında 1500 TL döner sermaye aldım.

Yaptığım 22 katarakt ameliyatı, diğer kapak ameliyatları (Blefaroplasti, ptozis...) ve baktığım yüzlerce hasta için.

Bozulan fotoğraf makinemin sadece işçiliği için benden 900 TL para istediler. #hekimlertakiplesiyor

KISSA GİBİ TİVİT...


Nurrsee

@nurse_hemsire

Belçikalı gerçeküstücü ressam René Magritte’in ünlü yağlıboya tablolarından “Işıklar İmparatorluğu” 79,7 milyon dolara satıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun Tank palet fabrikası 50 milyon dolara satıldı..!!”.

İLAHİ ETHEM...


Erdoğan’ın iş insanı kankası Ethem Sancak, Rus kanalına konuştu:

“Bayraktar’ları (SİHA) satarken böyle kullanılacağını bilmiyorduk.”.



E adam haklı canlarım...

Cümle âlem biliyor ki...

Reis o SİHA’ları:

Sulama amaçlı vermişti...

Ama...



Su olmadığı için...

Ukrayna ordusu o güzelim SİHA’lara:

Bomba yüklemiş...

GÜNÜN KABASI...


Kadın kocasına sordu:

“Benimle evlenmeni sana kim tavsiye etti?”

Adam hiç düşünmeden cevap verdi:

“Hatırlamıyorum, düşman çok...”.

PAYLAŞIM...


Hiçbir şeye güvenme...

Bak:

Eros tanrıydı...

Bugün:

Don markası...



Sezar, imparatordu...

Bugün:

Salata...