Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır

Bugün size:

Karizmatik bir politikacı...

Karizmatik bir devlet insanı...

Ya da:

Karizmatik ve çok üst düzey bir özel sektör yöneticisi hastalığından:

Söz edeceğim...

Hastalığın adı:

Hubris Sendromu...



Tıpta:

Aşırı kibirli davranma haline:

“Hubris Sendromu” deniyor...



Bu hastalık...

Liderlik özelliği taşıdığı sanılan kişilerde...

Ve...

Güç sahibi olduktan sonra:

Ortaya çıkıyor...



Bu kişilerin ortak özellikleri: Karizma...

Hitabet...

Ve...

Yüksek ikna yeteneği...



Büyük ihtimalle, doğuştan genleriyle gelen...

Ancak...

Güç sahibi oluncaya kadar gizlemeyi başardıkları: Kibir...

Gurur...

Ve...

Aşırı özgüven...



Bu kişiler:

Hiç kimseyi dinlemez...

Sadece kendi bildiklerinin:

“Doğru...”.

Olduğuna inanırlar...

“Önce yapar, sonra düşünürler” diyeceğim...

Ama...



Bunlar yapar...

Ancak düşünmezler...

Çünkü bu kişileri akılları değil:

Dürtüleri yönetir...



İktidar gücünü ellerine geçirdiklerinde:

Tanrısal bir egoyla donanır...

Güç zehirlenmesi yaşarlar...



Yani...

Ünlü İngiliz siyaset bilimcisi Lord Acton’un dediği gibi olur:

“Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır...”.



Hubris Sendromuyla birlikte kişide:

Başkalarını hor görme...

Küçümseme...

Aşağılama...

Hakaret etme gibi:

Sıra dışı...

Ve...

Normal şartlarda kabul edilemez tavırlar baş gösterir...



Hubris sendromu yaşayan muktedir:

Hatasını asla kabul etmez...

Yanlışlarını...

Kusurlarını...

Suçlarını...

Her seferinde:

Başkalarına yükler...

Bir başka deyişle...

“Günah keçisi üretim fabrikası” gibidir...

[caption id="attachment_369886" align="alignnone" width="600"] Hitler[/caption]



Örnek mi?

En somut iki örnekten biri:

Hitler...

Diğeri ise:

Gürcü kökenli Stalin’dir...

[caption id="attachment_369887" align="alignnone" width="600"] Stalin[/caption]



Günümüz dünyasında da Hubris Sendromu yaşayan iktidar politikacıları olduğu biliniyor...

Ancak...

Bu kişilerin isimleri...

Öldükten sonra daha rahat telaffuz edildiği için...

Yaşadıkları süreçte kolayca: Anılamıyor...

Neden?...

Gazaplarından korkuluyor da ondan...



Şerefimiz lekelenir


Haber şöyle:

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde imtiyazlı isimlerin başında gelen Başkan Vahap Seçer’in Basın Danışmanı Serdar Akinan’ın belediyeden ayda 5 adet 90 saniyelik reklam filmi için 375 Bin TL aldığı iddia edilirken, yılda 4 Milyon TL’ye yakın ödeme alan Akinan’ın ekipman ve personel ihtiyacını da Büyükşehir Belediyesi’nden karşıladığı öne sürüldü.

[caption id="attachment_369888" align="alignnone" width="600"] Vahap Seçer[/caption]



Bu bir iddia...

İddia yalan ise (Ki umarım yalandır...):

Akinan derhal yargıya başvurmalı...

Bu haysiyet cellâtlarını teşhir edebilmemiz için...

Bizleri bilgilendirmeli...

[caption id="attachment_369889" align="alignnone" width="600"] Serdar Akinan[/caption]



Doğru ise:

Görevinden istifa etmeliler...

Belediye Başkanı hakkında ise soruşturma başlatılmalıdır...

Çünkü...

Ve doğruysa eğer...

Bu rakamlar emek hakkı değil.

Soygundur...



Çünkü canlarım...

Bizler:

Yıllarca AKP belediyeciliğinin:

“İmtiyazlı gazeteci” yaratmasını eleştirdik...

Şimdi susarsak:

Şerefimiz lekelenmiş olur...

Lâf, gaf, saf


Günün lâfı...

“Celladını kurtarıcısı olarak gören bir toplum, kasabın bıçağını yalayan aptal bir danaya benzer.”

Karl Marx



Günün gafı:

HalkTV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş:

“Kılıçdaroğlu helalleşme kapsamında yarın Roboski’ye gidiyor...”.



Günün Safı:

Erdoğan’ın KPSS’de yapılan soru hırsızlığını soruşturma görevi verilen DDK Başkanı Yunus Arıncı:

“Problemli bir durum var gibi gözüküyor...”.

Günün Tweeti


Zafer Arapkirli

@ZaferArapkirli

İYİ BAKIN BU 2 FOTOYA

Biri potansiyel bir katil.

Üstelik bunu utanmadan beyan etmiş. Can alma peşinde.

Diğeri, tüm hayatını insan canını koruma ve tedaviye bağşetmiş. Bilim insanı. Onurlu bir hekim.

Herkes safını belirlesin.

Biz

@esenol Hoca’dan yanayız

Yalnız değilsin hocam!


Belli değil...


Putin:

“Nükleer savaş hiçbir zaman başlatılmamalı...”.



Cümle güzel olmasına güzel...

Ancak...

Temenni mi?..

Tehdit mi?..

Belli değil...