Korkusuz
Alper Mert

Gönüllerin başkanı

İbra kelime anlamıyla; “Temize çıkarma” demektir. Yani bir başkan ve yönetim kurulu ile yönettikleri dönem hakkında üyelerin helalleşmesi anlamına gelir. Galatasaray’da Adnan Polat dönemiyle başlayan ibrasızlık tartışmaları Mustafa Cengiz ile devam etti. Genel kurulun verdiği ibrasızlık kararını kabul etmeyen Mustafa Cengiz ve ekibi seçim süreci yerine mahkeme sürecini başlattı. Sonunda mahkeme kararı ile ibrasızlık hükmü kaldırıldı. Başkan Cengiz bu karar sonrası yaptığı açıklamada, “Tarihi bir karar. Özellikle, medeni kanunu ve dernekler kanunu açısından hukuka uygun bir karar. Tabii ki alınan her karara saygı duyarım, genel kurul kararına da saygı duyarım; ama alınan karar yanlış bir hükümdü” sözlerine yer verdi. Açıklamanın en can alıcı kısmını, “Genel kurul kararına saygı duyarım” cümlesi oluşturuyor. Onlarca üye arka arkaya çıkıp, köftelerden, armanın hakkının korunmasından, Fatih Terim’e karşı saldırıda bulunan rakiplerle çekilen fotoğraflardan ve fazlasından bahsederek temsilin yetersizliğinin altını çizdi. Genel kurul sonunda da üyelerin çoğunluğu, “Bu temsilden memnun değiliz” diyerek sizleri idari açıdan ibra etmedi. Yüz yılı devirmiş Galatasaray gibi çınarın sahibi olan kulüp üyelerine köfteler demeniz bile başlı başına ibrasızlık sebebiyken hükmün yanlışlığı kararını nasıl verdiniz? Ya da denetleme kurulu ibra edilmemiş olan bir yönetimin görevine devam etmesi doğru bir hüküm müdür? Mustafa Bey genel kurul kararına saygınız varsa seçim kararı almanız gerekmez miydi? Yaptığınız açıklamada en doğru ifade ise bana göre sizi ve yönetiminizi mahkemede ibra ettiren avukatlarınıza ettiğiniz teşekkürdü. Gönüllerin başkanı olarak çıktığınız yolda mahkemede ibra olup gönüllerde ibra olmamak sizi üzmüyor mu?