Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Gol atan futbolcusuna yüzbinlerce lira pirim veren devlet... Şehit ana-babasının başına yıkılacak eve kuruş vermiyor...

Salih Altunbaş TSK erlerindendi...

Artık değil...

Çünkü o bir “Şehit...”.

14 Temmuz 2019’da çıkan bir çatışmada al kanlara boyandı üniforması...



Yoksul bir ailenin kendisine umut bağlanan oğluydu...

Askerden dönecek, ailesinin yaşadığı çileli hayatı biraz olsun refaha dönüştürecekti...

Ordu’da, “üflesen yıkılacak” baba evini onaracak; “insanca” yaşanılacak bir “yuva” haline getirecekti...

Şehit olduğu için o bunların hiçbirini yapamadı...



“Ya Devlet”? diyeceksiniz?..

Hangi Devlet?..

Vatandaşın Devleti’mi?..

Yoksa...

Partizanca ele geçirilmiş, “Parti Örgütü” olan Devlet mi?..



Ordu Valisi’ne sesleniyorum...

Arkadaş...

Sizden önceki Vali partizandı...

Sizin de onun yolundan gidip gitmediğinizi bilemem ancak...



Şehit Mehmetçiğin anne ve babasına, “üflesen yıkılacak” o evin tamir ve bakımı için söz verdiğinizi biliyorum...

Ve bir şeyi daha biliyorum?..

Verdiğiniz sözün üzerinden bir yıl geçtiği halde henüz bir çivi çakılmadığını...



Bay Vali...

Bir milli futbol takımı futbolcusuna...

Bir milli maçta gol attığı için yüzbinlerce pirim veren Devletin valisisiniz siz...

Bir şarkıcısına...

Söylediği birkaç şarkı için on binlerce lira ücret ödeyen devletin bürokratısınız siz...



Ama be arkadaş...

83 milyonun güvenliği, vatan topraklarının korunması için canını veren bir Mehmetçiğine; birkaç bin lirayı bile çok görüyorsa bu senin Devletin...

“O Devlet için ölmeye değer mi?” soruları başlar ki...

Bu bir felâkettir...



Bir an önce şehit ailesinin; kiremitleri kırık, çatısı akan, sıvası olmayan evini tamir edeceğine ilişkin verdiğin sözü yerine getir...

Ya da...

Bu köşede; hiç de hoş olmayacak eleştirilerin yayınlanmasına razı ol...



NOT: SÖZCÜ’deki bu haberi yapan Veli Toprak’a teşekkürler ve tebrikler...

EN KÖTÜSÜ MÜ OLDU NE?..


Danıştay kararını verdi:

Ayasofya müze değil, camii olacak...



3 Temmuz günü bu köşede, “KENDİNİ KURTARIR, ERDOĞAN’I ATEŞE ATAR” başlığı ile yayımlanan yazımda üç halde de olabilecek olanları yazmıştım...

Bence “en kötüsü” oldu...

Çünkü...

Ayasofya camii olarak ibadete açıldığı gün, İsrail’in de Mescid-i Aksa’yı sinagog ve kilise olarak ibadete açacağına ilişkin haberler okuyacağımız kanaatindeyim...

EN TEHLİKELİ DEVLET; “ÇARESİZ” DEVLETTİR...


Ekonomist Youtube analistleri; insanların (Parası olanların) piyasadan ve bankalardan döviz satın aldıklarını iddia ediyorlar...

Bu tür yazıları okurken de dinlerken de gülüyorum çünkü...

Aynı arkadaşlar, “Türkiye’ye tek dolar girmiyor... Türkiye’ye kimse para vermiyor” diyorlar...



İyi de arkadaşlar...

Sizin, satın alındığını iddia ettiğiniz dolarlar nereden çıkıyor?..

Yastık altından falan mı?..

Yoksa...

Alışıldık olduğu üzere bankalara TL verip, döviz mevduat hesabı açmaya devam mı ediyorlar?..



Not edin lütfen...

Döviz mevduatı sahipleri kendi ayaklarına sıkıyorlar...

Çünkü...

En tehlikeli Devlet; “çaresiz” Devlettir...

NE GÜZEL SÖYLEMİŞSİN CEYDA...


Ceyda Düvenci’nin annesi mahallemizin en güzel kızlarından biriydi (56 yıldır Zümrüt’ü görmedim)...

Adı gibi güzeldi gözleri...

Yani “Zümrüt” yeşili...

[caption id="attachment_5921997" align="alignnone" width="500"] Ceyda Düvenci[/caption]

Nereden mi aklıma geldi?..

Bir tivit atmış Ceyda...

“Aklını sevdiğim Trakya insanı” demiş...

Trakyalı olduğum için olsa gerek öyle hoşuma gitti ki...



Tanımak lâzım Trakya insanını ama...

Nedense Trakyalı vekiller bile Türkiye’nin sadece Anadolu’dan ibaret olduğunu sanıyorlar, üzülüyorum...

BAHÇELİ-YARGI EL ELE...


Erdoğan’a siyasi ve idari tuzağı ilk kuran kişi Bahçeli idi...

Nitekim Bahçeli’nin Erdoğan’a hakaret ettiği günlerde % 49’5 olan AKP oyları; Bahçeli ile yakınlaştıktan sonra %30’un altına düştü...

[caption id="attachment_5921996" align="alignnone" width="500"] Devlet Bahçeli[/caption]

Son günlerde bu siyasi operasyona yargı da katıldı...

Bahçeli (Perde arkasında Perinçek) ile el ele veren yargı, Erdoğan’ın siyasi finalini hızlandırıyor...

Ve Erdoğan halen bunun farkında değil...

“BATIR” ABİ...


AKP iktidarının ekonomistlerinden birinin soyadı “Batıralp” idi...

Ekonomi yönetimi o “batır” abiyi dinlemiş olmalı...

Bugünlerde...

Zavallı küçük yatırımcıları batırmaya niyetli olan iktisatçıların içinde soyadı “batır” kökünden gelen var mı diye bakıp duruyorum...

Şimdilik aradığımı bulamadım...