Korkusuz

GAZETECİ

GAZETECİ
Önceki gece canlı yayında...

Ucundan kıyısından 28 Şubat’a girdik.

Gayet kibar... Gayet sakin bir kimse olan... Ak Partili Resul Tosun Bey oturduğu yerden yekindi.

“Bizim yüzbinlerce başörtülü kardeşimizin okuması engellendi”

Ben de...

“Yahu... Sorular kimin zamanında çalındı? Binlerce insanın kaderi mahvolmadı mı” dedim.

“Ama onlar fetö” dedi.

★★★

Ne güzel formül dimi...
“Ama onlar Fetö”

Günahlar onların boynuna, sevaplar bize...

★★★

28 Şubat’ta saysan saysan kaç başörtülü girdi cezaevine?

Şimdi 7 bin başörtülü kadın hapiste diyecek olun...

“Ama onlar Fetöcü... Üstelik cia ajanı...” cevabını alırsınız...

Oh ne güzel hayat...

★★★

Yakın tarihimiz kuşaklar boyu anlatıla anlatıla aktarılamazsa...

Kulaktan kulağa oyunu gibi bir sonuç çıkar...

Hani çocukluğumuzda oynardık ya...

Burdan sen Halil dersin... Ordan Ali çıkar...

Aynı bu şekilde...

★★★

Tarihi olayları tane tane yazmalı...

Tane tane gelecek kuşaklara aktarmalıyız...

Bu da bizim görevimiz...

★★★

Örneğin...

Bu arkadaşlar başımızda boza pişiriyorlar ya...

İsmet Paşa dönemi... Tek parti dönemi diye...

Size minik bir mukayeseli tarih gezintisi yaptırsam ne dersiniz?

★★★

Sizce Menderes mi yoksa İnönü mü gazetecilere daha fazla baskı uyguladı?

★★★

Yeni Sabah yazarı Mahmut Esat Bozkurt Moskova gezisini yazı dizisi yapacaktı. Daha yazı yayınlanmadan gazetede ve sokaklarda ilanları asıldı.

Önce tehditler geldi.

Ardından gazetenin sahibi Safa Kılıçoğlu, TCK 161’den 6 ay hapse mahkum oldu. Gerekçe, halkta telaş ve heyecan uyanmasına yol açacak yayın yapmaktı.

★★★

1954 Eylül’ünde Halkçı gazetesi yazarı Hüseyin Cahit Yalçın, Menderes ve DP aleyhine yazdığı yazılardan dolayı 26 ay 20 gün hapse mahkum edildi.

Hüseyin bey cezaevine girdiğinde 90 yaşındaydı.

★★★

Aynı yıl... Devlet Bakanı Mükerrem Sarol, kendisine yayın yoluyla hakaret ettiğini söylediği Dünya gazetesinden Bedii Faik’i mahkemeye verdi.

Mahkeme elbette ki Faik’i suçlu buldu, tutukladı...

Gazetenin sahibi Falih Rıfkı yazarını kurtarmak için özür diledi.

Bedii Faik tahliye edildi.

★★★

1955’de 6/7 Eylül olaylarının ardından gazeteci ve aydınlara tutuklama furyası başladı.

İş tabi ki komünistlere yıkıldı.

Aziz Nesin, Kemal Tahir, Hasan İzzetin Dinamo gibi yazarlar tutuklandı.

Ama 6-7 Eylül sonrası en ilginç ceza Ulus gazetesine kesildi.

İsmet İnönü’nün 19 Eylül 1955’de yazdığı “Çetin Bir İmtihan” başlıklı yazısından dolayı Ulus Gazetesi süresiz kapatıldı.

Gazete tam 1 ay kapalı kaldı.

★★★

Yetmedi... Aynı yazıyı alıntılayan Tercüman ve Hürriyet gazeteleri de 15 gün kapandı. Yazının sahibi İsmet Paşa olunca ona dava açmaya cesaret edememişlerdi.

★★★

Yine aynı gün.

19 Eylül 1955.

Hergün gazetesi... “Amerika’nın bir tavsiyesi” başlıklı yazı yüzünden 15 gün kapatıldı.

Üç gün sonra Ankara’da yayınlanan “Medeniyet” gazetesi bir makaleden dolayı 15 gün kapandı.

8 Aralık... Dünya gazetesi ve Vatan gazetesi bastıkları başka başka makalelerden dolayı 15 er gün kapatıldılar.

★★★

1955’deki en renkli dava ise bir DP milletvekilinin sözleri üzerine oldu.

Demokrat yılların en muhalif organı Akis dergisi, Ağrı DP vekili Kasım Küfrevi’nin bir mülakatını yayınladı. Mülakatta Küfrevi Menderes’in yurt dışı gezisinde oluşunu şöyle özetlemişti. “Kedi yok ya burada fareler cirit atıyor. Hele bir gelsin hepsi kaçacak delik ararlar” Menderes ülkeye döner dönmez dava açıldı.

Yazı imzasız yayınlanmıştı. Kim yargılanacaktı?

Cüneyt Arcayürek suçu üstlendi. Ankara Kapalı cezaevine atıldı.

★★★

1954-58 arası gazetecilere toplam 57 yıl hapis verilmişti.

Hüküm giyen gazeteci sayısı 811’di.

Gazeteciler sendikası da baskıdan nasibini aldı.

Gazetecilere yapılan baskıları protesto ettiği için mühürlendi 9 ay kapalı kaldı.

★★★

Akis ve Ulus saldırıların hedefindeydi.

1950/60 aralığında Akis ve Ulus’un yayında olduğu günler kapalı olduğu günlerle hemen hemen eşittir desem yanlış bir şey söylememiş olurum.

Akis’ten Tarık Halulu, Adnan Menderes’in özel hayatını yazdığı için 16 ay hapse mahkum oldu.

Dergi 1 ay kapatıldı.

Yine aynı dergiden Yusuf Ziya Ademhan bir başka yazıdan 1 yıl hapis 3000 lira para cezası aldı.

Derginin yazarları Kurtul Altuğ ve Süleyman Ege de cezaevini boyladılar.

★★★

1957’de Amerikalı bir gazeteci Eugen Pulliam Menderes’le mülakat yapmak için Ankara’ya geldi. Randevu gerçekleşmedi. O da zehir bir yazı kaleme aldı. Bu yazıyı alıntılıyan Vatan Dünya ve Ulus gazeteleriyle Kim Akis ve Altı Ok dergileri kapatıldı.

★★★

19 Mayıs 1958’de çok acayip bir soruşturma açıldı. Ulus gazetesi Atatürk’ün ünlü Bursa Nutku’nu yayınladığı için soruşturma yedi.

1958’den sonra Menderes iktidarı iyice kontrolden çıktı.

Yakın dostu Ahmet Emin Yalman da onun için tehlikeliydi.

Vatan gazetesi kapatıldı, Yalman 15 ay hapse mahkum oldu.

Muhalif gazeteciler birer ikişer hapsi boyladı. Şinasi Nahit Berker, Beyhan Cenkçi, Ali İhsan Göğüş, Cemil Sait Barlas, Naim Tirali demir parmaklıkların ardına gittiler.

★★★

Metin Toker en etkili dergi Akis’in sahibiydi. Ankara Basın mahkemesinin kararıyla 1 yıl hapse mahkum edildi. Çocuğunun doğum haberini Ankara Hilton’da aldı. (Ankara Merkez Kapalı Cezaevinin adı mahkumlar arasında Ankara Hilton’du).

Ardından 1959’da bir kez daha ziyaret etti Ankara Kapalı’yı.

Yoruldunuz biliyorum... O yüzden burada kesiyorum... Yoksa liste daha devam eder...

★★★

Şimdi sorsanız bu arkadaşlara...

Kimin döneminde medyaya baskı vardı diye...

İsmet Paşa derler...

★★★

Hadi Ordan Canım sende...