Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Fırtına yaklaşıyor tedbirlerinizi alın

Tarih: 19 Şubat 2001...

MGK, dönemin Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer başkanlığında toplandı...

Toplantıdan bir süre sonra...

Başbakan Ecevit...

Bir yanında:

Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli...

Diğer yanında:

Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz olduğu halde...

Başbakanlık binasında...

Televizyon kanallarından da canlı yayınlanan bir:

Basın toplantısı düzenledi...





Konuşmasına:

“Devlet krizi başlamıştır” diyerek giriş yapan Bülent Ecevit...

Toplantıda...

Bir konu üzerinde Cumhurbaşkanıyla tartıştığını...

Bunun üzerine Sezer’in:

Önüne saygısızca...

Anayasa kitapçığını fırlattığını söylemişti...



Oysa...

Ekonomiyle ilgilenen herkes biliyordu ki...

Krizin başlama sebebi:

Başbakan’ın önüne fırlatılan anayasa kitapçığı değildi...



Kriz bağıra, çağıra...

Freni patlamış bir TIR’ın...

Ortalığı ayağa kaldıran korna sesi gibi sesler çıkararak gelmişti...



Üç ortak (Ecevit-Bahçeli-Yılmaz):

Ekonomik krizin kendi beceriksizliklerinden değil...

Siyasî olduğuna kamuoyunu ikna etmek için...

Fırlatılan anayasa kitapçığını:

Bahane etmişlerdi...



Yani canlarım...

Fırtına vardı...

Rüzgâr gülleri zaten dönecekti...

Ama...



Siyasi iktidar:

Günah keçisi arıyordu...

Havada bırakın fırtınayı...

Rüzgâr olduğunu bile kamuoyundan gizlemek istiyordu...

Ve o nedenle:

“Cumhurbaşkanı ortağımız ve başbakanımız Sayın Ecevit’in önüne saygısızca bir anayasa kitapçığı fırlatınca...” diye açıklamışlardı...



Ne demek istediğim mutlaka anlaşıldı...

Ancak...

Ben yine de kısaca hatırlatayım...



Rüzgâr güllerinin dönmediğine bakıp...

Rüzgâr olmadığını zannetmeyin...

Rüzgâr var...

Ancak...

Şimdilik manuel kontrolle...

Rüzgâr gülleri çok yavaş dönüyor...

Ve fakat...



Hazır olun...

Manuel olarak engellenemeyecek bir:

Fırtına yaklaşıyor...

Tedbirlerinizi alın...

Çözüm imkânı sıfırlanıyor


2001 ekonomik krizi patladığında...

Paramız bir gecede %100 değer yitirmişti...

Döviz borcu olan bir esnaf...

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in yakınına kadar yaklaşmış...

Ve...





Yanında getirdiği yazar kasasını:

“Sayın başbakanım al, ben bir esnafım” diyerek...

Ecevit’in ayaklarının altına fırlatmıştı...



Bugün...

O günden çok daha kötü konumdayız...

Çünkü...

O gün sadece:

Ekonomi krizdeydi...

Bugün ise en kötüsü:

Rejim krizi de var...



Ama...

İktidar bu gerçeği gördüğü halde halâ: Halktan gizlemeye çalışıyor...

Ve...

Giderek: Çözüm imkânı da sıfırlanıyor...

Endişe artıyor


MB, döviz rezervleri...

4 milyar dolara yakın artışla:

117.5 milyar dolara yükselmiş...



Dikkat!..

Brüt...

Yani...

Banka kayıtlarında döviz var görünüyor ama:

Hemen tamamı:

Borç...



Üstüne üstlük...

Bir de ayrıca...

Swap (TL. verip emanete aldığımız yabancı para) hariç...

Net rezervler:

Eksi 54 milyar dolar...



İşte bu nedenle...

Fırtına endişesi...

Giderek artıyor ya...


Çok seviyoruz


Bir kişiyi övmek için:

“Güçlü insan” diyoruz...

Ama...

Güçten de:

Korkuyoruz...



Güçlü olmak:

Övülecek...

Ve...

Övünülecek bir şeyse.

Neden ondan korkuyoruz?..



Güçten korkuyorsak...

Güçlü olmayı...

Ve gücü...

Neden övüyoruz?..



Çünkü canlarım...

Atatürk güçlüydü...

Ve biz onun gücünü...

Hem:

Seviyorduk...

Ve hem de...

Onun gücünden:

Korkmuyorduk...



Oysa...

Despotlar da güçlüdür...

Totaliter tek adamlar da güçlüdür...

Ama...

Onların gücü: Korkunçtur...

Onların gücü: Bencildir...



Atatürk’ün gücü ise:

Yapıcı güçtü...

Yaratıcı güçtü...

Ve biz onun gücünü...

İşte o nedenle: Çok sevdik...

Çok seviyoruz...

Tahammül ve sabır


2001 krizinde medya...

Bütün gerçekleri:

Yazıyor...

Anlatıyor...

Gösteriyordu...



Tedbir alması gerekenler...

Ellerinden gelen her şeyi yaparak...

Görecekleri hasarı...

Azaltmaya çalışıyorlardı...



Bugün ise:

“Lay lay lom...”.

Her şey:

“Güllük gülistanlık” gibi anlatılıyor...

Gerçekler halktan gizleniyor...



Gerçekleri yazıp söyleyenlere:

Baskı yapılıyor...

Gerçekleri söyleyenlere...

Ya: “FETÖCÜ” damgası vuruluyor.

Ya da:

“PKK’ya destek veriyor” suçlamalarıyla...

Yargı sopası:

Sallanıyor...



Çözüm ne peki?..

Tahammüllü olmak...

Sabretmek...

Güzeeeellll


THY EuroLeague’de, Anadolu Efes Basketbol Takımı...

Dünya devi Barcelona’yı yendi...





Barcelona’yı 96-86 mağlup eden Anadolu Efes:

  1. galibiyetini aldı...




Bu kadar kahredici bir ortamda...

Ulusal başarı olarak kabul etmemiz gereken bu galibiyetin bari:

Tadını çıkaralım...

Olmaz ama


Erdoğan:

“Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küskünlük olmaz...”.



İsrail Devleti’nin kurucu Başbakanı Ben Gurion şöyle demişti:

“Affet ama unutma...”.



Bizim yanlışımız:

Hem affedip... Hem unutmak...