Korkusuz

Felç gelmeden önce hangi işaretleri verir?

Nöroloji Uzmanı Dr. Cem Ortaçbayram anlattı. Çoğu zaman yorgunluğa ya da uykusuzluğa bağlanan bazı şikayetlerin inme (felç) habercisi olabileceğini biliyor muydunuz?

Felç gelmeden önce hangi işaretleri verir?
Nöroloji Uzmanı Dr. Cem Ortaçbayram anlattı. Çoğu zaman yorgunluğa ya da uykusuzluğa bağlanan bazı şikayetlerin inme (felç) habercisi olabileceğini biliyor muydunuz?

Nöroloji Uzmanı Dr. Cem Ortaçbayram anlattı. Çoğu zaman yorgunluğa ya da uykusuzluğa bağlanan bazı şikayetlerin inme (felç) habercisi olabileceğini biliyor muydunuz?

Bilinç bulanıklığı, çift görme, dengesizlik, baş dönmesi gibi bazı uyarıcılarla kendini ortaya koyan geçici beyin felci, bu sorunların kısa sürede düzelmesi nedeniyle dikkate alınmıyor. Bu işaretlerin daha sonra gelişebilecek inmenin habercisi olabildiğini belirten Dr. Cem Ortaçbayram, “Bu belirtiler tamamen geçtiği için hasta ve yakınları tarafından önemsenmediği için durum tehlikeli hale geliyor. İnme belirtileri ciddiye alınarak acilen hastaneye başvurulmalı” uyarısında bulundu. İşte Ortaçbayram’ın bu konuda verdiği hayati bilgiler…

[caption id="attachment_6109220" align="alignnone" width="800"] Cem Ortaçbayram[/caption]

NASIL GELİŞİR?


Beyin damarlarındaki tıkanma ya da kanamaya bağlı olarak gelişen duruma inme denir. Tıkanıklık ya da kanamanın yaşandığı bölgede beyin hücreleri ölmeye başlıyor ve o belge işlevini kaybeder. Dolayısıyla inmenin belirtileri de beynin etkilenen bölgesine bağlı olarak gelişir. Beyin damarlarını sıklıkla kalpte oluşan pıhtının beyne gitmesi ya da damarlardaki kireçlenmeye bağlı gelişir. Beyin kanamasına bağlı inmeler ise damarlardaki çatlama nedeniyle yaşanan kanamaya bağlıdır. Kanama durumunda beynin bir bölümünün kansız kalır, damar dışına çıkan kan da sinir liflerini hasara uğratır. Kanamanın miktarına bağlı olarak artan kafa içi  basıncının etkisiyle hayatı tehdit eden bir durum oluşur. Beyin kanamalarındaki en sık nedenler yüksek tansiyon ve damarlardaki balonlaşmalar yani anevrizmalardır.


RİSKİ AZALTMAK MÜMKÜN


İnmeye yol açan risk faktörleri, değiştirilebilir ve değiştirilemez olarak ikiye ayrılıyor. Yaş, cinsiyet, ırk, ailesel köken gibi etmenler değiştirilemiyor. Ancak bunları dışında kalan bazı risk faktörlerini kontrol altına alabiliriz. Hipertansiyon, diyabet, kalp ritim bozuklukları, sigara, alkol, obezite ve hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilen risk faktörleri ile mücadele edilebilir. Hipertansiyonun kontrolü, diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolü için diyete uyulması ve ilaçların düzenli kullanılması, sigara içilmemesi, kalp ritim hastalıklarının tedavi edilmesi, yüksek kolesterol seviyelerinin diyet ve ilaçla düşürülmesi, düzenli egzersiz yapılması inme riskini azaltır.

BELİRTİLERLE GELEN UYARI


Yüz, kol ve bacaklarda yani özellikle vücudun bir yarısında uyuşma ve güç kaybı, bilinç bulanıklığı, konuşamama, konuşmada  güçlük ve konuşulanları anlayamama, çift görme yada görme kayıpları, dengesizlik, baş dönmesi, ayakta durma ve yürümede güçlük, ani ve şiddetli olarak başlayan baş ağrıları, inmenin belirtilerini oluşturuyor. Bu sorunlar bazen dakikalar ya da saatleri içinde düzeldiği için önemsenmiyor.

Belirtilerin kısa sürede düzelmesi haline geçici iskemik atak deniyor. Ancak bu atak aslında bir uyarıcı ve daha sonra gelişebilecek inmenin habercisi olma özelliği taşıdığından önemlidir. Zira belirtiler tamamen geçtiği için hasta ve yakınları tarafından önemsenmediği için tehlikeli durumlar yaşanıyor. İnme acil ve bilinçli tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Geç müdahale beyindeki hasarın ve hastanın hayati tehlikesinin artmasına neden olur.

Özellikle damar tıkanıklığına bağlı olarak ortaya çıkan inmelerde,  tıkanan damara müdahale edebilmek açısından ilk saatler  oldukça önem taşır. Bu nedenle hasta hiç vakit kaybedilmeden hastaneye ulaştırılması gerekiyor. Böylece inme, hasarsız atlatılabilir.

Özlem UÇAR / KORKUSUZ