Korkusuz
Ümit Zileli

EYT’li oldu mu size EPT’li!

Bayılıyorum şu iktidar partisine...

Algı metodunu o kadar güzel kullanıyor, “yok artık” denilen, inanılması neredeyse olanaksız şeyleri “müjdeler olsun” tadında öylesine kolaylıkla yediriyorlar ki, insanın inanmasa bile alkışlayası geliyor! Ancak her ne oluyorsa sonunda hep rezil oluyorlar; oluyorlar fakat hiç mi hiç tınmıyorlar!

Örnek çok; mesela çocuklarımızın okula aç gittiği, velilerin öğle yemeği yükünü kaldıramadığı eleştirileri ayyuka çıkıp tepkiler oluşunca, sendikalar ve veli dernekleri de bastırınca Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer çıkıp “müjdeyi” verdi:

-6 Şubat 2023’ten itibaren öğle yemeği servisi başlıyor, tüm okullarda okul öncesi eğitim gören bütün çocuklar yararlanacak... Yakın zamanda bu rakamı 5 milyona çıkarmayı planlıyoruz.

Öncelikle belirteyim; bu iktidar ne zaman çıkıp “müjde” dese resmen korkuyorum çünkü müjdenin altından ummadığınız kazıklar, cingözlükler çıkabiliyor!

Bu kez de öyle oldu ne yazık ki. Okullardaki kısmi ücretsiz yemeğin yükü velilerin sırtına yüklendi, iyi mi? Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, işlerin nasıl yürüdüğünü şöyle anlattı:

-Anaokulları velilerinden 600 TL zorunlu bağış isteniyor!

“Yeni Evim” fiyaskosu!


İktidar, orta gelirlilere de büyük bir “müjde” açıkladı biliyorsunuz...

Ancak Yeni Evim konut projesine beklenenin çok altında talep geldi... 16 Ocak’ta başlayan talep alımına başvuru sayısı yalnızca 8 bin 27 kişi oldu. En çok başvuru da İstanbul’dan yapıldı. Kaç kişi biliyor musunuz? Nüfusu 20 milyonu çoktan devirmiş mega kentten bin 859 kişi...

-Bunun adına evrensel dilde güvensizlik diyorlar!

Neden peki? Uzmanlar, bankaların müteahhitlerden komisyon almasını, bazı müteahhitlerin vergiden kaçınmak için ev fiyatlarını düşük göstermesi, böylece alıcıların evin gerçek fiyatı üzerinden düşük faizli krediye erişememesini ve kampanyaya katılmak isteyenlerin başka evinin olmaması şartını başlıca nedenler olarak gösteriyor..

VHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ise yaşanan fiyaskoyu şöyle özetliyor:

-Burada da köprüde, hastanede, otobanda, enerjide karşımıza çıkan durum yaratılıyor. Yine birileri kayrılıyor, yine birileri besleniyor, bazı müteahhitler kayrılıyor. Burada vatandaşa değil ranta çalışılıyor!

Böylece bir “müjde” daha elde patlamış oluyor!

EYT’lilerin bitmeyen çilesi!


Şu anda “en öfkeli kesim hangisi?” diye sorsanız işaret parmakları gönül rahatlığı ile EYT’lileri gösterecektir.

Çünkü, emeklilikte sözde yaşa takılmaktan kurtulduğu için sevinen milyonlara bu müjdeyi vermekle övünen iktidar, bunun yerine tuttu prim süresini uzattı! Evet, yanlış okumadınız EYT’linin adı da böylece değişmiş oldu:

-Artık EPT’li olarak anılacaklar...Yani, Emeklilikte Prime Takılanlar!

AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından yaklaşan seçimlerin hatırına “yaş engeli” kaldırılan EYT’de birkaç gün önce TBMM’ye sunulan kanun teklifi milyonlarca insanın büyük bir hayal kırıklığına uğramasına sebep oldu...

EYT şaşaalı bir şekilde duyurulduğunda 5 bin prim gün şartı da açıklanmıştı. Ne olduysa, hangi iyi saatte olsunlar işe karıştıysa prim gün şartı 5 bin 975 güne çıkarıldı sayın seyirciler! Peki ne olacak? Verilen “müjde” bir anda neredeyse 3 yıl geç emekli olacak!

Diğer bir deyişle yapılan bir kalem oynatmasıyla birçok kişi bir kaç gün ya da haftalık gün farkıyla emekli olamayacak. Yalnızca adı değiştirilerek yurttaşa 3 yıllık bir kazık atılmış olacak

Daha da vahimi, emekli olabilmek, fark yatırmak için banka kredisi alanların, işlerinden ayrılanların elleri böğründe kalacak, borçlarını dahi ödeyemeyecekler...

Kısacası yüzbinlerce yurttaş için “müjde” tam anlamıyla bir kabusa dönüşecek! Pekii, Bu cingözlüğü yapan muhteremlere ne olacak? Onu da sandık başında öğreneceğiz doğal olarak...

-Bu iktidara pek yakışacak diye düşünüyorum!