Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Evvelden utanmak diye bir duygu vardı

Çocukluğumda daha öğrenmiştim ki:

Bir yoksula yardım ettiysem...

Ya da edersem...

Bunu...

Hiç kimseye söylememeliydim...

Hatta evdekilere...



Yani...

Dedeme, baba anneme, anneme, babama...

Ve...

Benden sadece 2 yaş büyük amcalarıma...

3 yaş küçük kız kardeşime bile...



Neden?..

Çünkü:

“Sağ elin verdiğini, sol el bilmemeliydi...”.



Rahmetli dedeciğime göre:

Bir ihtiyaç sahibi...

Yardım aldığının başkaları tarafından bilindiğini öğrenirse:

Utanırdı...



Baba anneciğim ise...

Fakir birine yaptığım yardımı başkalarına söylersem:

Çok günaha gireceğimi söylemişti...



Demek ki...

O yıllarda (65 yıl önce) insanlar:

“Fakiriz” demeye...

Utanırmış...



Demek ki...

O yıllarda insanlar:

Birilerini mahcup etmekten de...

Günaha girmekten de korkarlarmış...



Günümüzde ise...

Koca koca adamlar...

Kadınlar...

Devlet insanları...

Politikacılar...

İş insanları...

Ve hemen her meslek grubundan insan:

Çalarken suçüstü yakalandıkları halde:

Utanmıyor...



Fakirler...

“Çok fakiriz abilerim, ablalarım” diye televizyon ekranlarında haykırıyor...



Günah konusuna gelince...

Koca koca adamlar...

Kadınlar...

Devlet insanları...

Politikacılar...

İş insanları...

Ve hemen her meslek grubundan insan:

Eğer cümle âlem duyacaksa...

İhtiyaç sahiplerine yardım ediyor...

Kimsenin haberi olmayacaksa:

Zırnık koklatmıyor...



Sözümün özü canlarım...

Çocukluğumda...

Sağ elin yaptığı yardımdan...

Sol elin...

Sol elin yaptığı yardımdan da...

Sağ elin haberi olmazdı...



İnsanlar cezadan önce...

Ayıptan korkarlardı...

Hırsızlık “yok” denilecek kadar azdı...

Zira...

Ayıplanmak:

Hapse girmekten daha utanç vericiydi...



Nereden nereye?..


Dünün tweeti


Mehmet Altan

@MehmetAltanFan

“Depremden en çok etkilenen Nurdağı’nda onlarca kişinin öldüğü binaları ilçe belediyesinin AKP’li meclis üyesi Yunus Kaya’nın yaptığı öğrenildi.

Nurdağı Belediye Başkan Yardımcısı, ‘Söyleyeceğim bir şey yok, kendisi belediye meclis üyesi zaten’ dedi’’

Sistemi görün...

Kaç lira toplandı?




İki gece önce...

Bütün TV kanalları aynı anda...

Yardım (Bağış) kampanyasını sundular...

116 milyar lira yardım toplandı...

89 milyar lirasını...

Halk (Kamu kurumları aracılığıyla) ödedi...

Ama...



İzleyenler...

Yardımı yapanın:

“Erdoğan” olduğunu farz edip:

Alkışladılar...



Şimdi sorum şu:

Eğer...

Bağışlar televizyon canlı yayınında toplanmasaydı...

Bağış yapanların isimleri (Ünlüler tarafından) okunmasaydı...

Kamu kurumlarına (Halkın olan kurumlara):

“Şu kadar milyar lira bağışlayın” talimatı verilmeseydi...

Kaç lira toplanırdı?..

Seçimsiz Başkan


AKP’li bazı yazar ve anketçilere göre...

Deprem felâketinden sonra bölgede ve tüm yurtta Cumhur ittifakının oyları artmış...



Seçimlere kadar...

Ya bir de:

İstanbul’da deprem olursa...



O zaman seçime de gerek yok...

Erdoğan seçimsiz...

Ve...

Kaydı hayat şartıyla:

Başkan...

Farkında mısınız?


Bir aile reisisiniz...

Anne...

Ya da baba...



Çocuklarınızın kimileri çalışıyor...

Kimileri işsiz...



Çalışanlar her ay aldıkları maaşın önemli bir bölümünü getirip size veriyorlar...

Harcamaları siz yapıyorsunuz...

Çalışmayanların tüm giderlerini de...

Çalışanlardan gelen paradan karşılıyorsunuz...



Ve bir gün...

Çalışanların bir kısmı da işsiz kalıyor...

Çalışanlar mutat; her ay sonu ya da başı size ödeme yapmaya devam ediyor...

Ama...

Tabii ki geliriniz azalıyor...

Çalışmayanların ihtiyaçlarını da karşılamak zorundasınız...



Bunun üzerine...

Harcamalardan kalan tasarrufunuzu...

Ve...

Şahsi senetlerinizi imzalayıp:

Çalışan çocuklarınıza bağışlıyorsunuz...



Onlar da sizden aldıkları bağışı yeniden:

Size veriyorlar...



Geçtiğimiz gece toplanan 89 milyar lira bağışın:

30 milyar lirası...

Çocuklarınıza verdiğiniz:

Şahsi senediniz...

59 milyar lirası da...

Çocuklarınızın size yaptığı aylık ödemeden...

Onlara yaptığınız bağış...



Amma da komik bir devlet haline geldiğimizin:

Farkında mısınız?..

Günün haberi


Bağış toplama gecesi 3 milyar TL bağış yapan Cengiz Holding aynı gece...

Cumhurbaşkanı kararnamesiyle...

3 milyar TL’lik teşvik aldı...



Nasıldı o söz:

Al gülüm...

Ver gülüm...

Doğru söz


Rüşdü Saraçoğlu, 1987-1993 arasında Merkez Bankası Başkanlığı yaptı...

Turgut Özal, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz ve Süleyman Demirel’in başbakanlık dönemlerinde görev yaptı...



Başbakan Demirel; Özal’ın başbakanlığı döneminde ataması yapıldığı halde, Saraçoğlu’nu Kendisini çok başarılı bulduğu için istifasını istemedi...

[caption id="attachment_402717" align="alignnone" width="600"] Rüşdü Saraçoğlu[/caption]



Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde...

Merkez Bankası Başkanlığı görevinden istifa etti...



Ve dün şöyle bir mesaj paylaştı:

“Çağdaşlaşmanın birinci adımı, toplumun; ‘devletin parası’ denen şeyin aslında kendi parası olduğunu anlaması ve bu konuda bilinçlenmesidir...”.

Ellerini sürmezlerdi


Haluk kardeş...

Kusura bakma ama...

Bütün suç:

Sende...



Kim dedi sana:

“Derneğin adını Ahbap koy” diye...



Önümüzdeki günlerde...

Ahbap Derneği senden alınıp...

Bir Saray Ahbabına verilirse:

Şaşırmam...



Meselâ:

Türkücü Yavuz Bingöl’e verilebilir...

Ya da:

Arabeskin ağır abisi:

Cengiz Kurtoğlu’na...

Hatta:

Askerlik yapmayan ama askerliği herkesten iyi bilen:

Hakan Ural bile:

“Kayyum” olarak atanırsa:

Şaşırmam...





Aaahhhh Haluk ahh...

Derneğin adını koymadan önce:

Keşke bana sorsaydın?..

“Günah...”.

Ya da...

“Kabahat koy” derdim...

Ellerini bile sürmezlerdi...

Ne dersiniz?


Yandaki kutucuk içinde gördüğünüz durum tespiti:

Kurucu Genel Başkan Yardımcılığını yaptığım LDP’nin eski genel başkanlarından Cem Toker’e ait...

Ne dersiniz?..

Sizce Toker:

Doğru mu söylüyor?..

Yanılıyor mu?..