Korkusuz

Et alamıyorsanız çaresi var...

Et alamıyorsanız çaresi var...


AKP ve MHP’nin küçük ortağı Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Genel Başkanı Mustafa DesticiTV 100’de katıldığı bir programda, hayat pahalılığından şikayet eden yurttaşlara ‘’dahiyane’’ bir çözüm önerdi: “Et alamıyorsanız, kuzu kesin… Ben öyle yapıyorum.’’

Pınar Işık Ardor’un sorularını yanıtlayan Destici’nin sözleri, iktidar temsilcilerinin hem halktan ne denli kopuk olduğunun, hem de yaşanan büyük krizi bir türlü algılayamadıklarının göstergesidir. Destici’nin 90 TL’ye varan et fiyatları karşısında önerdiği ‘çözüm’ aslında bir bakıma halkla alay etmektir.

‘’ZENGİNLER PARTİSİ’’ DİYENE BAK

Cumhur İttifakı’nın ortağı BBP’li Destici, aynı TV programında konuşurken, kendisini “halktan biri’’ CHP ve İYİ Parti’yi ise zenginlerin oy verdiği parti ilan etti. Ardından ise ‘’halktan biri olarak’’ şöyle konuştu:

“Her mesele ekonomik... Ben kasaba gidip 100 liralık et almıyorum. Gidip kuzuyu kestiriyorum ya da toplu bir hayvanı oradan parçalayıp alıyorum. Şimdi buna dikkat ediyorum. Buna herkes dikkat edebilir.”

HALK BÖYLE Mİ YAŞIYOR?

Halk, açlıktan ve hayat pahalılığından inim inim inlerken, CHP ve İYİ Parti’yi ‘’zenginlerin oy verdiği parti’’ ilan eden Destici’nin mütevazı yaşamına bir bakın! Ya kuzu kestiriyor, ya da ‘’hayvanı orada parçalayıp’’ alıyor!

Demek ki; insan kendisini iktidarın nimetlerinin büyüsüne bir kez kaptırdı mı; ağzından çıkanı kulağı duymuyor…

HEPSİ AYNI KAFA…

Destici’nin sözleri, AKP – MHP – BBP ortaklığının ruh halini göstermesi açısından önemli bir veridir. Bu zihniyete göre, Türkiye’de her şey güllük gülistanlıktır; ve hiçbir şeyden şikayet etmeye gerek yoktur!

Destici ve Cumhur İttifakı’nın ortakları, eğer buna gerçekten inanıyorsa, bu düşüncelerini Halk Ekmek kuyruklarında ucuz ekmek alabilmek için saatlarce bekleyen yurttaşların gözlerinin içine bakarak anlatmalıdır.

Müfettişler Ankara’ya da uğrar mı?


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘’Özel Teftiş’’ adı altında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği 8 müfettiş, işe alımlardan ihalelere dek her şeyi didik didik ediyor. Türkiye’nin saygın hukuk insanları “Bu yapılan Özel Teftiş kapsamına girmez. Terör ilişkisi aranıyorsa, bunu savcılık soruşturur. Yapılan yasaya aykırıdır’’ dese de değişen bir şey olmuyor. Aralarında AKP Milletvekili adayı Arif Yıldırım’ın da olduğu müfettişler, 2019 yılından bu yana yapılan her şeyi mercek altına alıyor. Ki; İBB’ye müfettişlerin en son 8 yıl önce geldiği biliniyor.

[caption id="attachment_320223" align="alignnone" width="600"] İmamoğlu[/caption]

TAM BİR KOMEDİ

Tabii burada bir başka saçmalık da AKP’li Arif Yıldırım’ın İBB’de ‘’terörist’’ arıyor olması… Aynı Arif Yıldırım, aday olduğu dönem, seçim otobüsünün üzerinden yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK ile girilen ‘’Çözüm Süreci’’ne övgüler diziyordu. Yıldırım, ‘’terör örgütü ile iş birliği’’ni belli ki yanlış yerde arıyor.

[caption id="attachment_320224" align="alignnone" width="600"] Soylu[/caption]

İZLEYELİM, BAKALIM

Merak ediyorum:

Soylu’nun görevlendirdiği müfettişler, acaba AKP döneminin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni de mercek altına alacak mı?

Zira; Birgün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yaptırdığı denetimler sonucu adrese teslim ihaleler ile belirli kişi ve kurumlara sağlanan ayrıcalıklar gün yüzüne çıkarıldı. Melih Gökçek hakkında savcılığa iletilen yalnızca altı suç duyurusuna konu kamu zararı toplamının 2,8 milyar TL olduğu öğrenildi.

Kısacası; 2,8 milyar TL’lik yolsuzluk iddiası araştırılmayı bekliyor.

[caption id="attachment_320225" align="alignnone" width="600"] Yavaş[/caption]

HER ŞEY ORTADA…

Keza; İBB Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu da belediyenin AKP tarafından yönetildiği döneme ilişkin onlarca yolsuzluk dosyasını kamuoyuyla paylaştı. İçişleri Bakanlığı bu dosyaların incelenmesine de izin vermedi.

Umarım İBB’ye yapılan bu teftiş, İstanbul ve Ankara Belediyeleri’nin AKP’li dönemlerini de kapsar…

Tabii bizimki sadece bir temenniden ibaret… Bu iktidar var olduğu sürece, hiçbir müfettiş ya da bakan, AKP’li döneme dair tek bir dosyanın kapağını açamaz… Çünkü; açtıkları takdirde, ucunun nereye uzanacağını hepsi bilir.

Atatürk’e saldırmak alçaklıktır...


Türkiye’nin nadide eğitim kurumlarından Kabataş Erkek Lisesi’nde ortaya çıkan görüntüyü izlemişsinizdir. Öğrenci kılığındaki bir grup alçak, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini büyük bir hınçla parçalıyor. Aralarında sözde espriler de yapan bu alçaklar topluluğu, “Çocuğu da yok nasıl olsa, üç çocukkkk’’ diye bağırıyor.

UNUTMAYIN; UNUTTURMAYIN!

AKP’li Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sözde öğrencilere yönelik açtığı sözde soruşturma hiçbir sonuç vermez. Ancak biz yine de takipçisi olacak ve alçaklığı yapanları da yaptıranları da unutturmayacağız...