Çok bilmiş çocuk edasıyla...
Şöyle diyorlar:
“Erdoğan, seçimi kazanabileceğine inandığı anda erken seçime gider...”.
★
İyi de abilerim, ablalarım...
Erdoğan’ın erken seçime nasıl gideceğini neden söylemiyorsunuz?..

★
Meselâ...
Erken seçim kararını:
Kendisi mi alacak?..
Yoksa erken seçim kararı:
Meclis’te mi alınacak?..
★
Eğer kendisi “erken seçim kararı” alacaksa...
Anayasa madde 101 açık...
“Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır.
Bir kimse en fazla 2 kez üst üste cumhurbaşkanı seçilebilir...”.
Anayasa maddesi bu kadar açık iken nasıl olacak da Erdoğan aday olabilecek?..
★
Yok eğer:
“Meclis erken seçim kararı alırsa Erdoğan seçime katılacak” diyorsanız...
Erdoğan erken seçim kararını:
290 milletvekiliyle mi alacak?..
★
İyi canım, peki...
Öyle olsun...
39 MHP milletvekilini de ekleyin:
Kaç oldu?
329...
★
İyi de...
Erken seçim kararı alabilmek için en az 360 milletvekilinin:
“Evet” oyu vermesi gerekiyor...
★
Amman ha...
Sakın:
“Muhalefet partileri de erken seçimin lehinde oy kullanır” demeyin...
Olmaz...
Bu saatten sonra hiçbir muhalif milletvekili...
Erken seçim lehinde:
Oy kullanmaz...
★
Yani:
Erken seçimi unutun...
GÜLDÜRMEYİN BENİ...
Şimdi de canlarım:
19/1/2012 tarihli ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanununun Üçüncü maddesinde yapılan değişikliği paylaşayım sizlerle:
MADDE 3:
(1) Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.
(2) Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
★
Bitttiiii...
★
Efendiler...
Halkın kafasını lütfen karıştırmayın...
Erdoğan bu meclisten:
“Erken seçim kararı” çıkartamaz...
★
Ya kendisi meclisi feshederse?..
Güldürmeyin beni...
BİLİYORUM AMA SÖYLEMEM...
Canlarım...
Halkımızın çok büyük bir bölümü halen:
Yoksulluğun...
İşsizliğin...
Ve...
Hayat pahalılığının bir sonuç olduğunu bilmiyor...

★
Bilmeyince sorgulamıyor...
Sorgulamayınca:
Neden yoksul olduğunu...
Niye işsiz kaldığını...
Hayatın niçin bu kadar pahalı olduğunu...
Ve bütün bunların müsebbibinin (Yaratıcısının) kim olduğunu anlayamıyor...
★
Anlayanlar ise yanlış anlıyor...
Zannediyor ki:
Yoksulluk kaderi...
Allah öyle istediği için yoksul...
★
İşsizlik kaderi...
Allah öyle istediği için işsiz...
★
Hayat pahalılığı kaderi...
Allah öyle istediği için fiyatlar sürekli artarken...
Onun maaşı yerinde sayıyor...
★
Peki...
Bütün bu iktisadî felaketlerin neden olduğunu...
Müsebbibinin kim olduğunu:
Ben biliyor muyum?..
★
Biliyorum ama:
Söylemem...
“Kasabanın delisi” olmaktan bıktığım için:
Söylemem...
★
Peki bu felâketler:
Ne zaman...
Ve:
Nasıl bitecek?..
★
Halkın en az yarısından bir fazlası:
“Kasabanın delisi” olmayı göze alabildiği gün...
SEBEP VE MÜSEBBİP...
İktisadî felâket sonuç olduğuna göre...
Sebebi ne?..
Tesadüf mü?..
★
Elbette...
İktisadî felâket sonucunu doğuran sebep de...
Bir başka sebebin sonucu...
★
Peki o sebep ne?..
Cehalet...
İnatlaşma...
(Umarım yanılırım) Kötü niyet...
★
Bir soru daha: Her sebebin bir de müsebbibi var mıdır?..
Elbette vardır?..
★
O halde...
İktisadî felâket sonuç...
Cehalet...
İnatlaşma...
Ve kötü niyet sebep ise...
Müsebbip kim?..
★
Cevabını “öznel” olarak herkes biliyor...
Ama ben “öznel” olarak değil...
“Nesnel” olarak açıklayayım:
Zihniyet...
★
Evet...
Bu kadar basit: Zihniyet...
GENEL BAŞKAN’A TAVSİYEM...
Sayın AKP Genel Başkanı...
Anlayabildiğim kadarıyla...
NOBEL Barış Ödülü almayı kafanıza koymuşsunuz...

★
Ya da yağcılarınız...
Bu ödülü almanız gerektiği konusunda:
Algı operasyonları yapıyorlar...
★
O halde ben size “NOBEL Barış Ödülü” değil...
Ama...
“Milyonların Kalbinde Taht Kurma” ödülü alabileceğiniz...
Ve...
Çok işe yarayacak bir tavsiyede bulunayım...
★
Bırakın Putin’le Zelenski’yi barıştırmayı...
Siz gelin önce:
Son 10 yılda birbirlerine düşman ettiğiniz:
Yurttaşlarımızı barıştırın...
★
Sonra da bizzat:
Muhaliflerinizle barışın...
Ve...
“Milyonların Kalbinde Taht Kurma Ödülü” sahibi olun...
PERİŞAN OLURUZ...
Canlarım:
Her sebep aynı zamanda bir sonuçtur...
Her sonuç da aynı zamanda bir sebeptir...
★
Buharlaşma sebep...
Yağmur, sonuçtur:
★
Yağmur sebep...
Seller sonuçtur...
★
Seller sebep...
Afetler sonuçtur...
★
Sadece evrenin yaratılışı sonuçtur...
Çünkü evreni yaratan sebep halen bilinmiyor...
★
O halde sorum şu:
Türkiye’de yaşanan bu iktisadî felâket sonuç ise:
Bunun sebebi nedir?..
★
İşte bakın...
Yavaş yavaş çözüme doğru ilerliyoruz...
Çünkü...
★
Sonucu doğuran sebebi bulmamız gerektiği iyice anlaşıldı...
O nedenle...
Sonuç olarak ortaya çıkan:
İktisadî felaketin sebebini doğru bilecek...
Çözümünü de doğru yapacağız...
★
Sebebi doğru bilemezsek ne olur?..
Çok basit...
“Faiz sebep, enflasyon sonuç” yanılgısında olduğu gibi:
Perişan oluruz...
BU KADAR BASİT...
Soru:
İktisadî felâket sonuç...
Cehalet...
İnatlaşma...
Ve kötü niyet sebep...
Zihniyet ise müsebbip olduğuna göre...
Çözüm ne?..
★
Cehalet...
İnatlaşma...
Ve kötü niyetin sebep olduğu zihniyeti:
Ortadan kaldırmak...
★
Bu da bu kadar basit...