Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Erdoğan'ın bitirdiği Siyasal İslâm ve Şeriat Devlet'ini yeniden bina etmek için iktidar olmak istiyor...

İki kere (27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980) askeri darbe (İhtilal)...

Bir kere (12 Mart 1971) TRT radyosundan öğlen haber bülteninde radyodan okunan askeri muhtıra...

Bir kere (28 Şubat 1997) Milli Güvenlik Kurulu’nda siyasi iktidara çekilen askeri “zılgıt...”.

Bir kere...

Dönemin Genelkurmay Başkanı’nın kendi sosyal medya hesabından, dönemin hükümetine çektiği dijital fırça...

Bir kere (15 Temmuz 2016) de ihtilal girişimi...



Bütün bu asker müdahalelerinin görünen sebebi:

Laik sistem ile Atatürk ilke ve inkılâplarının tehlikede olduğu iddiası...

Ve...

Sol terörün ülkeyi komünistleştireceği...

Demokratik cumhuriyetten şeriat ya da komünist devlete dönüştürüleceği vehmi imiş...

Sadece sonuncusunun neden yapıldığı halen belli değil...



Sonuç...

Her dönemde baskılanan Siyasal İslâm 18 yıldır iktidarda...

Özal zamanında özgürleştirilen Komünizm ise bitti...



Sözün özü canlarım...

Askerlerin 40 yıl, “demokrasi ve laisizmi kurtarma” amacıyla yaptığı baskılar...

Demokrasiyi ve laik sistemi bitirdi...

Siyasal İslâm’ı iktidar yaptı...





Son dört yıldır ise...

Askerlerin baskılarıyla yeşeren Siyasal İslâm’ın siyasi lideri Erdoğan...

Askerlerin 40 yıl kendilerine yaptığı baskıların çok daha ağırlarını...

Atatürk ilke ve inkılâplarından asla vazgeçmek istemeyen...

Demokratik, laik sosyal hukuk devletini korumaya azmetmiş...

Özgürlükçü...

Mütedeyyin Müslüman...

Modern muhafazakâr milyonlara uyguluyor...



Siyasal İslâm’ı “yeni rejim kurucusu” yapma sevdasıyla...

Cezaevlerini düşünen insanlarla doldurdu...

Eleştirel gazeteciliği yargı baskısıyla sindirmeye çalışıyor...

Hemen her gün:

Şeriat devletine geçiş...

Laik sistemden çıkış demeçleri verilmesine göz yumuyor...



Görünen o ki...

Son dört yılda:

Siyasal İslâm da...

İslâm dini de tefessühe uğradı...



Ancak...

Ve ne yazık ki:

Ali Babacan, Erdoğan’ın yolundan giderek...

İktidar olmak istiyor...

MODERN MUHAFAZAKÂRLIK PEÇESİNİN İÇİNE GİZLENMİŞ SİYASAL İSLAMCI...


Ali Babacan...

DEVA’yı kurup genel başkan seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamada:

“Siyasal İslâm bitmiştir” demişti...

Çünkü...

Erdoğan’ı bitirenin en az ekonomik kriz kadar:

Modern muhafazakârlıktan hızla uzaklaşması...

Batı’nın demokratik, laik, sosyal hukuk devletiyle zıtlaşması olduğunu görmüştü...



İyi ki gazetecilerin Sultanı Nevşin var...

İyi ki Ali Babacan kaçak güreşmesine imkân vermedi...

Babacan’ın verdiği cevabı açması için bir soru daha sordu...

Ve...

Boyası dökülüverdi DEVA Genel Başkanı’nın...



Artık Ali Babacan (Somut kanıtlarıyla yalanlamazsa...).

Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanıyla...

Ayasofya Camii Baş İmamının yol arkadaşıdır...



Seküler, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı; laik sistemden asla vazgeçmeyecek olan seçmenler...

Ve...

Modern muhafazakâr mütedeyyin seçmenler için Ali Babacan:

Kendini modern muhafazakârlık peçesinin içine gizlemiş bir Siyasal İslamcıdır...

TEHLİKE BİTMİŞ DEĞİL YENİDEN BAŞLAYABİLİR...


“Erdoğan’ı götürürse o götürür” diye milyonlarca modern muhafazakâr, liberal demokrat seçmenin umudu olan Babacan iktidar olur ve...

Erdoğan’ın bugünkü gücüne sahip olursa...

Siyasal İslâm’ı onun düşürdüğü yerden kaldırıp...

İktidar yapacağının işaret fişeğini ateşledi...



Ey liberal demokrat ve modern muhafazakâr seçmenler...

Gözlerinizi açın...

Tehlike bitmiş değil...

Aksine...

Yeniden başlayabilir...

70 YILLIK ÖMRÜMÜN HEBA OLAN 20 YILI...


ABD Başkanı Biden; en çok önem verdiği şeylerin başında maske takmanın geldiğini belirtti...

Ve kötü bir haber verdi:

“2022’ye kadar maske takılması milyonlarca hayat kurtaracaktır...”.



Bu demektir ki...

Bu korona virüsü belâsı 2022’ye kadar sürecek...



Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının yarısından çoğu için de...

Cumhuriyet tarihinin en berbat 20 yılı 2023’de bitecek...

Ve tam 20 yıl sürmüş olacak...



Yani...

70 yıllık ömrümün 20 yılı...

Baskılarla ve korkularla heba olup gitmiş olacak...

NEVŞİN’İN ORTAYA ÇIKARDIĞI POTANSİYEL TEHLİKE


Nevşin Mengü Ali Babacan’a sordu:

“Anayasa’nın ilk dört maddesinin tartışılması konusunda ne düşünüyorsunuz?..”

Ali Babacan yuvarladı:

“Şu anda bunları tartışmak için uygun iklim yok ülkede. Onun için hiç kimseyle konuşmuyoruz bu konuda...”.

Nevşin “...şu anda...” iki kelimelik çok kısa cümlesinden yakaladı Babacan’ı:

“Uygun iklim olursa tartışır mısınız?..”.

Balık oltaya takıldı:

“İlk dört maddeyle ilgili ciddi çatlaklar oluştu ancak günü geldiğinde zemin ve şartlar uygun olduğunda; Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerinde de konuşulabilir...”.



Oysa...

Anayasamızın dördüncü maddesi...

İlk üç maddenin değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceği şartını getiriyor...

Babacan ne diyor?..

“..... günü geldiğinde zemin ve şartlar uygun olduğunda konuşulabilir...”.



Takke düşmüş...

Kel görünmüştür...

ERDOĞAN VE JET FADIL’IN PROTOTİPİ


Elon Musk, kimlere benzetiyorum biliyor musunuz?..

Uzay ve otomobil üretimi konusundaki maharetiyle Erdoğan’a benziyor.

Elon Musk, hayal satma sektöründeki maharetiyle de Jet Fadıl’a benziyor.



Mars’a gitmek için acayip para harcıyor...

Ama...

Mars’ta hayat yok...



Otomobil fabrikası kurdu...

Ama...

Ortada otomobil yok...



Hayal satıyor...

Ama...

Ortada hayal bile yok...