Korkusuz
Can Ataklı

Erdoğan “hakaretlerinden” seçmeler

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Erdoğan “hakaretlerinden” seçmeler


Sosyal medya hesaplarımdan birine gelen mesaj çok dikkatimi çekti.

Galip Sarıaslan bir Facebook kullanıcısı, milyonlarca kişi gibi.

Geçmişten bu yana Erdoğan’ın rakipleri için kullandığı argo kelimeleri toplamış.

Muhtemelen hayli eksik de vardır ama bu kadarı bile yeterli aslında.

Hep söylüyorum, Erdoğan siyasi rakiplerinin kendisine sürekli hakaretler ettiğini söylüyor ama kendisi hakaret emenin büyük ustası.

Gelin Sarıaslan’ın belli ki hayli duygusal biçimde kaleme aldığı mesajını bir özetini birlikte okuyalım;

“Çok rica ediyorum lütfen sonuna kadar okuyun” demiş Galip Sarıaslan ve şöyle devam etmiş:

Bakın bu güne kadar neler söylemiş?

İsmet İnönü için: “Hitler”

Bülent Ecevit için: “Zavallı, yaşlı, bitmiş, artık çelik korse”

Süleyman Demirel için : “Otur da bey zannetsinler, ayakta duramıyor, çete kardeşliği yapıyor, çetelere kefil oluyor”

Hüsamettin Cindoruk için: “Ulan kendine gel, terbiyesiz, beyni sulanmış, be ahmak”

Deniz Baykal için: “Virüs, işe yaramaz, düzeysiz, çirkin, seviyesiz, dönek, kaba, ahlaksız iftiracı, kayışları eskimiş, çamur, çete avukatı, mafya avukatı, hukuk dışı örgütlerin avukatı” 

Kemal Kılıçlaroğlu için: “Eyyyyyyy cibilliyetsiz, yüz karası, seviyesiz, bahtsız bedevi, kirli bunak, Pensilvanya maşası, Kandil ortağı, katil Eset’in arkadaşı, eli kanlı darbeci, cani ruhlu, soysuz, tinerci, çapsız, sığ, şizofren, ahlak yoksunu, namussuz, siyasi sapık, cüce, cahil, fırıldak, etrafa zehir saçıyor, yaradana karşı küstah, haysiyetsiz”

Bahçeli için: “Vampir, kan emici, ırkçı, kafatasçı, salyalı, köksüz, alçak, adi, cahil, çirkin, bilinçsiz, hasta kafa, Pensilvanya ortağı, eşkıya, bostan korkuluğu, zürriyetsiz, aile bilmez, maymun, ahlaksız, ikiyüzlü, namert”   

Selahattin Demirtaş için: “Vampir, ceberrut, şuursuz, vicdansız, iblisin yolundan yürüyen, nekrofil, ölü sevici, mezarlık soyguncusu, mankurt”

Meral Akşener için: “Terbiyeden mahrum, seviyesiyiz, çapsız, yalancı kaçacak deliği yok, şirazesinden çıkmış, etekli zilli”

Temel Karamanoğlu için: “Zavallı, cahil insan”

Mansur Yavaş için: “Adamda her türlü yolsuzluk var, sahte senet cambazı, vergi kaçakçısı, terör örgütü destekçisi”

Ekrem İmamoglu için:  “Sisi”

CHP için: “Tezek, geçmişi lekeli, terör dili, PKK’yla beraber, Pensilvanya’dan vekalet almış, çapsız, sabıkalı, sicili bozuk, talancı, müptezel, faşist, kanalizasyon çukuru, cüruf, çöplük, cüce, pislik, kukla, eşek.”

Gazeteciler için: “Tasmalılar, akbabalar, maaşlı şarlatanlar, terörist, ajan, kaleminden pislik akıyor, provokatör, ahlaksız, alçak zihniyet, soytarı, insan müsveddesi, sürüngen” 

Daha neler neler...

İki ayyaş 

Kelle 

Sanatçı müsveddeleri, 

Alçak zihniyet...

Profesör müsveddeleri

Aydın müsveddeleri”

Karakteri bozuk şehit babaları...

10 Kasım’da kenefe gidin.

Esas virüsün başı Anıtkabir’de

Atatürk İngiliz ajanı

Ona göre herkes terörist: ODTÜ terörist yuvası, dolar alanlar terörist, Boğaziçi öğrencileri terörist, Tabipler Birliği terörist, avukatlar terörist, hayır diyenler terörist.

Evet sevgili dostlar, maalesef sayın cumhurbaşkanının dili böyle.

Dünyada eşi benzeri yok.

Bir tane bile yok...

İşin tuhafı dili böyle olan birisi kalkıp karşı tarafı dili bozuk olmakla suçluyor iyi mi?

Şimdi de Trabzon’da mikrofon verdiği küçük bir çocuğa CHP liderine hakaret ettirdi.

İnsaf, insaf, insaf... 

KAFAMI BOZAN ŞEYLER


Bir cumhurbaşkanı, “Bakanım ağzının payını verdi” diyemez...

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Arızanın giderilmesi nasıl ertelenir


Önceki hafta beklenmedik bir anda İran’ın gaz akışını durdurduğu açıklanmıştı.

Yetkililer bunun boru hatlarının İran tarafındaki arızadan kaynaklandığını ve bu nedenle 10 günlük bir kesinti olacağını duyurmuştu.

Ancak aynı sıralarda gaz akışının durdurulmasına arızanın değil İran’a gaz parasının ödenmemiş olmasının neden olduğu ileri sürülmüştü.

Enerji Bakanı da bunun üzerine iki ülke arasında hiçbir sorun olmadığını, İran’dan arızanın giderilmesinin ertelenmesini talep ettiklerini söylemişti.

Önceki gün aynı sözleri AKP genel başkanı da dile getirdi.

Erdoğan; hükümet toplantısından sonra yaptığı açıklamada, “İran’la aramızdaki doğalgaz hattının karşı tarafta yaşanan arıza sebebiyle doğalgaz arızasında azalma ortaya çıkmıştı. Arızanın giderilmesi çalışmasının önümüzdeki aylara bırakılmasını karar aldık. Ve böylece doğalgaz akışını tekrar başlattık” dedi.

Bu nasıl işti anlayan var mı?

Bir arıza nasıl ileri tarihlere ertelenir?

Hat bakım ve onarım çalışması olsa, biraz riske girerek bunun yapılmasının biraz ertelenmesi mümkün olabilir

Ama arıza arızadır.

Tamiri ileri bir tarihe bırakılabilir mi?

Anlaşılan iktidar artık o kadar köşeye sıkıştı ki bahane üretmede bile akıllı yöntemler bulamıyor.

BUNU YAZMAK GEREK

42 yıl önce İstanbul halkı, zamları protesto için vapurlara para vermeden binmişti


Türk basın hayatının en önemli isimlerinden Abdi İpekçi bundan 43 yıl önce Mehmet Ali Ağca isimli ülkücü bir militan tarafından vurularak öldürülmüş.

Dün Abdi İpekçi’yi saygıya anarken “1 Şubat’ta başka neler olmuştu?” diye baktım.

1 Şubat biraz uğursuz gün gibi.

1999’da Barış Manço, 2002’de Aykut Barka hayata veda etmiş.

Bir de 1980 yılının 1 Şubat’ı var.

İktidarda Demirel oturuyor.

24 Ocak kararları alınmış.

Üst üste zamlar yapılmış, iğneden ipliğe her şey pahalanmış.

Ulaşıma da büyük zam gelmiş.

O tarihlerde şimdiki kadar çok özel araç yok, herkes vapurlarla, otobüslerle gidiyor işine gücüne.

İşte 1 Şubat 1980 günü İstanbul’da vapur yolcuları ortak bir karar alıyor ve gişelerden jeton atmadan geçip vapura biniyor.

Böylelikle “toplu kanunsuz ilk eylem” yapılmış oluyor.

Şimdi böyle bir eylem yapılmaya kalkılsa neler olur acaba?

En azından bunu yapanlar terörist ilan edilir.

NOSTALJİ


Nedense çocukların hunharca kullanıldığı bu fotoğrafı gördüğümde içim bir tuhaf oldu. Hitler Almanyasında bu bile yapılmış. Ne fena bir şey. Neyse ki bu kötü yıllar çok geride kaldı.



ŞAŞIRDIM

Güya kendi kararlarımızı kendimiz veriyoruz


İktidarın kamuoyunda oluşturduğu en önemli algılardan biri şu: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Erdoğan başka ülkeler önünde eğilmeyen dik duran bir lider.

Elbette buna inanan çok.

Geçenlerde hayli büyük işler yapan ve adeta “Hasta AKP’li olan” bir sanayici dostum “Dünya beşten büyüktür diyebilecek başka bir lider tanıyor musun?” diye sordu.

Güldüm.

“Tanımıyorum” dedim ve ekledim: “Kimse böyle bir şey söylemez ki, çünkü mantığı yok.”

Türkiye’nin dünyaya özellikle Amerika’ya kafa tuttuğunu göstermek için S-400 konusunu çok kullanıyorlar.

Amerika karşıymış ama Erdoğan o kadar güçlü bir lidermiş ki hiç takmıyormuş bile, S-400’leri alıp askere teslim etmiş.

Öyle deniyor ama S-400’lerin ne olduğunu bilen yok.

En son dün Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir savunma sanayide ve dış ilişkilerde yaşanan gelişmelere ilişkin açıklama yapmış.

Demir açıklamasında, “Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in açıklamalarını okudum.

Demir S-400’lerle ilgili Amerika ile ikinci sistem görüşmelerinin uzun sürmesinin sebebi bu konuda karşı tarafın ketumluğu ve aşmak için yaptığımız manevra ve görüşmeler” demiş.

Bir iki yıldır hep soruyorum, “Hem bağımsız ve süper bir devletiz ‘kimse bize karışamaz’ diyorsunuz hem de S-400’ler için Amerika ile görüşüyorsunuz, bu nasıl iş” diyorum.

Meğer karşı taraf çok ketummuş, bunu aşmak için manevralar yapıyorlarmış.

Şuna açıkça “Amerika asla izin vermiyor bu nedenle S-400’leri gömmenin çaresini arıyoruz ama bunu halka nasıl yutturacağımızı henüz bilemiyoruz” deseler de rahatlasalar keşke.

Savunma Sanayi Başkanı Demir ayrıca verilmeyen F-35’lerin yerine almak istedikleri F-16’lar konusunda da Amerika’dan “olumlu sinyaller” aldıklarını açıklamış.

İşi bakın, Amerika’dan olumlu sinyallere nasıl da seviniyorlar.

Oysa bunun adı “Türkiye’yi iki paralık etmektir” o kadar.