Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Erdoğan ekonomiyi yönetemez çünkü

Türkiye en feci 4 ekonomik krizden birincisini:

1958 yılı 4 Ağustos’unda...

Sağcı, ulusalcı, modern muhafazakâr Adnan Menderes başbakandı...



 



İkincisini:

1979 yılında yaşadı...

Solcu, ulusalcı, muhafazakâr Atatürkçü Ecevit başbakandı...





Üçüncüsünü:

4 Nisan 1994’te yaşadı...

Günümüz AKP’sinin daha merkezde ve daha moderni olan DYP’nin genel başkanı Tansu Çiller başbakan...



Günümüz CHP’sinin daha sol ulusalcısı ve kökten laikçisi SHP genel başkanı Murat Karayalçın, Başbakan yardımcısıydı...



Dördüncüsünü ise:

2001 yılı şubat ayında yaşadı...

Solcu, ulusalcı, kökten laikçi, Ecevit başbakan...

Sağcı, ulusalcı, Türkçü Bahçeli ve...

Liberal sağcı/küreselci Mesut Yılmaz’ın başbakan yardımcılıkları döneminde yaşadı...



Ancak şunu kabul edelim ki...

Bu dört ekonomik krizin kuluçka dönemi:

1950-1960 yılları arasında ülkeyi yöneten:

Adnan Menderes hükümetleri dönemidir...

Çünkü...

Siyasi çıkarların, ülke çıkarlarının önüne konduğu dönemlerin başlangıcı:

O yıllara rastlar...

Nitekim 1958 moratoryumu durduk yerde ilân edilmedi...



Canlarım...

Moratoryum:

Devletlerin konkordato ilân etmesidir...



Yani:

Temerrüde düşmüş bir Devletin alacaklılarına:

“Ey alacaklılar!..

Borçlarımı ödemek istiyorum ama bugün için mümkün değil...

Eğer alacaklarınızın tahsilinde gecikme olmasını kabul ederseniz...

Belirli bir plân çerçevesinde bütün borçlarımı ödeyeceğim” demesidir...



Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında kurulacak yeni hükümet moratoryum ilân eder mi?..

Aslına bakarsanız...

Ekonomi tam da moratoryum ilân edilecek durumda...

Ancak:

Yeni hükümet moratoryum ilân etmeden...

Ama...

Edebileceğini ima ederek:

Alacaklılarından:

“Alacak tahsilinde gecikme...”.

Yani:

Yeniden yapılandırma talebinde bulunabilir...



Hangisinin yapılacağını...

Kemal Bey’in cumhurbaşkanlığı görevine başlamasından hemen sonra göreceğiz...



İmkânsız gerçi ama...

Deyin ki Muharrem İnce seçimleri 2. tura bırakmayı başardı...

İkinci turda da sokak sokak dolanıp:

Erdoğan’a oy istedi...



Ve yine diyelim ki:

“Adam yine kazandı...”.

Ne olur?..

Söyleyeyim...





Erdoğan:

Moratoryum ve olağanüstü hâl ilân etmeden...

Bankalardaki döviz mevduatlarına el koymadan:

Grevlerin tamamını yasaklamadan:

Ekonomiyi yönetemez...

İşte Türkiye ekonomisi


Canlarım...

Daha önce de birkaç kez yazdım...

Pek çok videomda da anlattım...

Devletler iflâs etmez:

Edemez...



İflâs temerrüde düşmüş bir Devletin:

“Ey alacaklılar!..

Borçlarımı ödemiyorum...

Kurun masayı...

Paylaşın varlıklarımı” demesidir...

Ki...

Devletlerin varlıkları...

O devletin yönetimindeki ülke toprakları üzerindeki:

Canlı/cansız her şeydir...



O nedenle...

İflâs edemeyen devlet...

Bir nevi konkordato...

Yani:

Moratoryum ilân eder...



Devlet borçlarını ödemek istiyor ancak...

O günün şartlarında bu borçları ödemesine imkân yok...



Tam da Türkiye’nin içinde bulunduğu durum yani...

Sol/sağ yok; özgürlük var




Canım gençlerim!..

Devlet kapitalizmi...

Ya da:

Erdoğan ekonomisi...

Ve...

Devlet komünizmi...

Veya...

Kuzey Kore modeli:

Özgürlükçü...

Müreffeh...

Ve...

Âdil olamaz...



Liberal demokrat olmayan...

En az eşitsizliği...

Yani:

Millet İttifakı...

Ve...

İskandinav modelini hedefle-meyen sağ ya da sol tüm modeller:

Yönetici ve...

Yönlendirici sınıfların çıkarları içindir...

Bu nasıl yozlaşma?




Kadının biri diyor ki:

“25 sene önce doktor bizi azarlıyordu, bugün biz beğenmediğimiz doktoru dövebilecek rahatlığa eriştik...”.



Sosyal medyada yayınlanan bu video...

Ve bu kadın:

Vicdanını aklıyla ortak etmiş her bireyin:

Tüylerini ürpertiyor...



Erdoğan’ın:

Ülkeyi ve kimi yurttaşları:

Nasıl yozlaştırdığını kanıtlıyor...

Güvenim yok


Arkadaş, MHP Milletvekili Adayı...

Adı:

İsmail Gümüş...





Adaşı merhum İsmail Gümüş’ün yazdığı kitabı eline alıyor...

Kendi kitabıymış gibi...

Hem de Bahçeli ile:

Fotoğraf çektiriyor...



Bu kişinin adının başına ekleyeceğim çok sıfat var...

Ama...

Yargıya güvenim yok...

Dünün tweeti


Filiz Aslan

@SimonettaVspc

Emniyetten arayıp sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle nazikçe ifadeye çağırdılar, asayiş şubeymiş, Hatay’dayım dönünce geleceğim dedim. Benim attığım twitlerin asayişi nasıl bozduğunu, kimin şikayet ettiğini çok merak ettim.

Twit atmanın suç olmadığı bir Türkiye’ye 10 gün 23 saat 5 dakika 55 saniye 54 53...

#İlkTurdaBitirelim

Neden LDS


Sağ ve sol statükocu modellerde “birey” yok:

Yöneten ve yönlendirenlerin: İktisadî ve siyasî çıkarları var...



30 yıldır adımın başına:

“Liberal Demokrat Sosyalist/LDS” sıfatını ekliyorum...

Çünkü...

“Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” atasözünün acı ama gerçek olduğuna inanıyorum...



Dünyadaki 60 kişinin servetinin:

4 milyar kişinin servetine eşit olmasını kabul edemiyorum...

Bu nedenledir ki:

Liberal/Özgürlükçü...

En az eşitsizliği hedefleyen...

Hukukun üstünlüğü...

Ve...

Kuvvetler Ayrılığı ilkesine inanan...

İnsan haklarına saygılı:

Liberal Demokrat Sosyalist modeli:

Öneriyorum...

Ne oldu bu insanlara?




Ünlü tarihçi Bernard Lewis, “Modern Türkiye’nin Doğuşu” isimli kitabının bir yerinde (Mealen) şöyle diyordu:

“Türkiye’de insanî gelişmişlik ya da gelişmemişlik ölçüsünü anlamak için bu ülkeye doğrudan Avrupa şehirlerinden birinden gitmeyin...

Önce Ortadoğu’da bir havaalanına inin, bir süre kaldıktan sonra Türkiye’deki hava meydanlarından birine uçun...

O zaman, Türkiye’de insanî gelişmişliğin diğer Müslüman ülkelerdekine göre nasıl da yüksek olduğunu kabul edersiniz...”.



Bugün ise durum şöyle:

Avrupa kentlerinden birinden önce Ortadoğu’da bir hava alanına inin...

Şehirlerinden birinde bir süre yaşadıktan sonra...

Türkiye’de bir hava alanına uçun...

İnsanî gelişmişliğin nasıl da yerlerde süründüğünü:

Anlarsınız...