Korkusuz

Emekli askerler bilgilendirmeye devam ediyor!..

Emekli askerler bilgilendirmeye devam ediyor!..
Cumhuriyet gazetesinin dün verdiği habere göre, Savunma Bakanlığı’nda hazırlanan bir ‘bilgi notu’ ile emekli askerlere ‘susun” talimatı verildi.

Haberden anladığım, ‘bilgi notu’  sadece ‘susun’u içermiyor, içinde bolca da tehdit var!.. Demek ki; zülfü yâre dokunan isimlere kafaya göre konulan orduevine girme yasakları da yeterli olmamış. Hulusi Akar ve avenesi vites yükseltmiş.

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım da orduevi yasaklılar listesinde. Kendisine “bilgi notu’nu sordum, şu yanıtı verdi;

“Hulusi Akar ve Bakanlığın, Türk Boğazları’ndaki egemenlik haklarımızı ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü savunan, ormanlık askeri arazilerin imara açılması v.b. konuları eleştirerek basına açıklama yapan emekli askerlerden rahatsız olduğu anlaşılıyor. Akar ve Bakanlık, emekli askerlerin düşünceyi açıklama ve basın yolu ile yayma hürriyetini engellemeye çalışıyor ve Anayasa’nın 26. Maddesi’ni ihlal ediyor.

Hulusi Akar’ın Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı döneminde 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı savunulmadan Yunanistan’a teslim edildi. Basına açıklama yapan emekli askerlere ACK’nın 95. Maddesi’ndeki 6 Ay-3 Sene hapis cezasını hatırlatan Hulusi Akar’a biz de ACK’nın 54. Maddesini hatırlatalım; TCK eski 125 yeni 302’nci maddesine göre, Devlet topraklarının bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koyanlar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”

★★★

Ümit Yalım, yanlış gördüğü noktaları eleştirmekte ve çözüm önerilerini sıralamakta kararlı. Yalım, ormanlarımız cayır cayır yanarken herkesin unuttuğu kaldırılan EMASYA’yı hatırlatıyor;

EMASYA, yani Emniyet, Asayiş ve Yardımlaşma Planı kapsamında genel kolluk kuvvetlerinin yetersiz kalması durumunda destek veren, yangın, deprem, sel v.b. doğal afetlerde yardıma koşan TSK birliklerinin bu görevlerine 2010’da son verildi. Başta, 1993 Ümraniye çöplük patlaması, 1999 Marmara depremi gibi afetler olmak üzere Türkiye’nin her tarafındaki orman yangınlarına müdahale eden TSK birliklerinin EMASYA görevi, 4 Şubat 2010’da, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından alınan ortak karar ile kaldırıldı.

TSK İç Hizmet Kanunu’nda 2013’de yapılan değişiklikle, TSK’nın görevi dış tehditle sınırlandı, iç tehdit ve tehlikelere karşı yapacağı görevlere son verildi. 2016’da İl İdaresi Kanunu’na yapılan ilave ile genel kolluk kuvvetlerinin terörle mücadelede yetersiz kalması durumunda İçişleri Bakanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu/Cumhurbaşkanı kararı ile TSK’ya görev veriliyor. Ancak, bu düzenleme İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi ile çelişiyor. Mevcut durum itibarıyla TSK birliklerinin yangın, deprem, sel v.b. doğal afetlere müdahale etmesi yasal olarak mümkün değil.

Çözüm önerisi;

TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’nde düzenleme yapılarak TSK’ya iç tehdit ve tehlikelere karşı vatanı savunma görevi de verilmelidir. Ayrıca, İl İdaresi Kanunu’na ilave yapılarak TSK’ya doğal ve yapay afetlere de müdahale edecek şekilde EMASYA görevi verilmelidir.”

★★★

Taburlar halinde Türkiye’ye sevk edilen Afgan göçmenler konusunda Ümit Yalım’ın görüşleri şöyle;

“NATO birliklerinin çekilmeye başlaması ile birlikte Afganistan topraklarının yarıdan fazlası Taliban’ın kontrolüne girdi. Taliban’dan kaçan binlerce Afgan göçmeni İran üzerinden Türkiye’ye giriş yapmaya başladı. Türkiye, bu durumu öngörerek 14 Nisan 2021’de yapılan toplantıda NATO’nun Afganistan’dan çekilme kararını veto etmeliydi.

Çözüm önerisi;

Türkiye, NATO Antlaşması’nın 4. Maddesi’nden kaynaklanan hakkını kullanarak NATO’yu olağanüstü toplantıya çağırmalı, NATO birliklerinin Afganistan’da yeniden görevlendirilmesini sağlamalı ve Türkiye’ye yönelik Afgan göçünü durdurmalıdır. Türk birlikleri, NATO birliklerinin Afganistan’a gelmesi halinde, NATO şemsiyesi altında ve muharip olmayan görevler üstlenmelidir.”

★★★

Ümit Yalım hiç çekinmeden YAŞ kararlarını da eleştiriyor;

“Yüksek Askeri Şura’da alınan kararlar incelendiğinde, Şura kararlarını Tayyip Erdoğan’ın belirlediği, liyakat kuralının asgari seviyede, sadakat kuralının ise azami seviyede uygulandığı görülüyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Adnan Özbal’ın, ‘Kanal İstanbul, askeri açıdan herhangi bir problem oluşturmayacaktır’ açıklaması, 2 Temmuz 2021’de,  Ulaştırma Bakanlığı’nın resmi Twitter sayfasında yayımlandı. Erdoğan’ın Kanal İstanbul Projesi’ne destek veren Özbal’ın görev süresi 1 yıl uzatıldı.

Birinci Ordu Komutanı Musa Avsever, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı. Avsever’in 2011-2012 yılları arasında, Ege Ordusu Kurmay Başkanı olarak görev yaptığı dönemde, Türk Adası Kalolimnoz’a Yunan Askeri Üssü inşa edildi. Ekim 2011’de tamamlanan Askeri Üs, 9 Mart 2012’de açıldı. Sorumluluk alanındaki adaların işgaline ve Yunan Askeri Üssü’nün inşasına seyirci kalan Avsever, 2012’de Korg., 2016’da Org. rütbesine terfi ettirildi ve 2021 YAŞ Kararı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı.

2019’dan beri Ege Ordusu Komutanlığı yapan Korg. Ali Sivri’nin döneminde 2 Türk Adası (Küçük Çuha, Limoniye) ve 1 Türk Kayalığı (Plati) Yunanistan tarafından işgal edildi.  İşgal haberleri basında yayımlandı. Sorumluluk alanındaki işgallere seyirci kalan Ali Sivri, Orgeneralliğe terfi ettirildi.

OYAK Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla, Total-M Oil’in 450 milyon dolara satın alınması kararına imza atan ve AKP yandaşı Demirören Şirketini nakit sıkıntısından kurtaran Korg. Selçuk Bayraktaroğlu, birinci sıradan Orgeneralliğe terfi ettirildi.

Kumpas davalarında tasfiye edilen Kurmay Subaylar, 2016’dan itibaren YAŞ kararları ile tasfiye ediliyor. 2021 YAŞ Kararları ile terfi eden Albaylara baktığımızda; Kara Kuvvetleri’nde terfi eden 37 Albay arasında 6 Kurmay Albay,  Deniz Kuvvetleri’nde terfi eden 8 Albay arasında 4 Kurmay Albay,  Hava Kuvvetleri’nde terfi eden 11 Albay arasında ise Kurmay Albay olmadığı görülüyor. Kurmay Subayların tasfiye edilmesi ile ileriki yıllarda üst düzey komutan terfisi ve atamasında zorluklar yaşanacaktır.

Sarıklı ve cübbeli amiral Mehmet Sarı, YAŞ kararı ile emekliye sevk edilmiş ancak TSK’dan ihraç edilmemiştir. Böylece Sarı’nın orduevleri ve havaalanı VIP salonlarına sarık ve cübbe ile girmesinin önü açılmıştır.

Çözüm önerisi :

Emekli edilerek tasfiye edilen Atatürkçü ve Milli Kurmay Subayların, AKP sonrası gelecek hükümet tarafından TSK’ya katılımı sağlanmalı, sarıklı ve cübbeli amiral TSK’dan ihraç edilmelidir.”

★★★

Ulu Tanrı,  tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.