Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Eleştirilse de anlatmak istediklerimi bu şekilde anlatacağım

Kıssa veya fıkra anlatmayı çok seviyorum...

Çünkü...

Hacı Anneciğim bana ve iki kız kardeşime:

İyiliği...

Güzelliği...

Ve...

Temiz ahlâklı insan olmayı:

Kıssalarla ve fıkralarla öğretti...



Videolarımdan birinin ilk gösteriminde bir takipçi:

“Bir şeylerin bana fıkra ya da kıssa ile anlatılmasını itici buluyorum çünkü anlatılanı anlayacak kadar zekiyim” diye yazmıştı...

Cevaben:

“Birinci tekil şahıs zamiri kullanmışsınız ama ben fıkralarımı ya da kıssalarımı sadece sizin için anlatmıyorum” demiş, cümlemi şöyle tamamlamıştım:

“Bir gün sizinle tanışma şerefine erişirsem eğer, söz veriyorum; size fıkra ya da kıssa anlatmayacağım ama siz bana lütfen, bildiğiniz kıssa ve fıkraları anlatın...”.



Bir başka videomda dinlerden söz ediyordum...

Aynı takipçi:

“Siz Sayın Cumhurbaşkanımıza olan düşmanlığınız yüzünden hem İslâm’a hem de Müslümanlara düşmansınız; sizi takipten çıkıyorum” diye yazdı bu defa...



Öncelikle:

Cumhurbaşkanı’na düşman olmadığımı...

Cumhurbaşkanı’nın şahsıyla bir sorunum ve husumetim de olmadığını belirttim...

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın zihniyetini, eylem ve söylemlerini eleştiriyorum” dedikten sonra kıssalarla ilgili şunları yazdım:



Kutsal kitapların üçünde de pek çok kıssa vardır...

Ve...

İnanca göre kıssaların anlatıcısı Allah’tır...



Allah:

“Yaratılmışların en şereflisi” dediği ve...

Bizzat yarattığı kullarına...

Zekâ vermemiş olabilir mi?..

Tabii ki olamaz...



Allah, peygamberleri aracılığıyla gönderdiği kutsal kitaplarda anlattığı kıssalarla insanlara:

Doğruyu...

İyiyi...

Temiz ahlâkın faydalarını...

Ve...





İbret verici olayları anlatarak...

Hem kendi birliğini ve gücünü ispat etmiş...

Hem de...

İnsanların birbirleriyle barış ve huzur içinde...

Mutlu bir halde yaşamalarını temin etmiştir...



Kıssalarda sadece iyi insanlar ve iyi olaylar değil...

Kötü insanlar...

Ve...

Kötü olaylar da anlatılmıştır...





Nuh Tufanı ve Lût Kavminin başına gelenler ile...

Hz. Musa’nın yolculuğu sırasında başından geçenler:

Bunlara örnektir...



Sözümün özü...

Ben anlatmak istediklerimi:

Fıkra ve kıssalarla anlatmaya devam edeceğim...

Günün sözü


“Mutlu olmak için bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil...”
Albert Einstein

O seçmenleri arıyorum




Şimdi sizlere bir sokak röportajı sunuyorum...

Fıkra değil...

Mizansen değil...

Aynıyla vaki...

Bu da linki:

https://twitter.com/i/status/1699672011759288683



“Korkumdan eve gidemiyorum...”.

“Neden gidemiyorsun?..”

“Evden ekmek istiyorlar para yok cebimde, ne olacak? Karanlık olsun diye bekliyom, ‘geç oldu’ deyip ekmek alamadım diycem...”.

“Çocuk var mı?..”

“Ellerinizden öper dört tane...”.

“Çalışmıyor musun?..”.

“Çalışıyorum...”.

“Ne iş yapıyorsun?”

“Bulaşıkçı...”.

“Ne kadar maaş alıyorsun?..”.

“Asgari ücret...”.

“Ne yaptın maaşı erittin mi?..”

“Yahu zaten 8 binini kiraya veriyom. Elektrik, su, doğalgaz bitti...”.

“Kızma ama bi sorum var; oyunu kime verdin?..”.

“Valla aslında ben oyumu hiç kimseye vermiycektim de Kılıçdaroğlu’na çok kızıyorum ona vericektim tersini yaptım Ak Parti’ye verdim...”.

“Neden kızdın Kılıçdaroğlu’na?..”.

“Uçağa kafam takılınca kızdım... Ben de bi uçak yüzünden oyumu Ak Parti’ye verdim. Amerika – Rusya bak görüyorsun havalarda çarpışıyor. Niye bizim de bi uçağımız olmasın?..”.

“Kılıçdaroğlu uçaklarımızı Amerika’ya verecek diye kızdın oyunu ona değil Ak Parti’ye verdin öyle mi?..”.

“Aynen öyle...”.

“Kılıçdaroğlu’nun bu uçak fabrikalarını Amerika’ya vereceğini hangi kanalda izledin?..”.

“İzlemedim, yatay zekâ getirecekmiş Amerika’dan duydum, Amerikalılar da ‘sen uçakları iyi yapamıyorsun ver biz daha iyi yaparız’ diycek ve Kılıçdaroğlu da uçak fabrikalarımızı Amerika’ya vercek...”.

“Hangi kanalda duydun bunları?..”.

“Hiçbir kanalda duymadım. Amerika’dan yatay zekâ getireceğini işitince kendim öyle kafamdan düşündüm ve oyumu Ak Parti’ye verdim...”.



Yorum yok...

Sadece şunu söylemek istiyorum...

20 yıl önceki seçmeni kırmızı dipli mumla arıyorum...

O dönemin politikacılarını da...

Kutsal kitap ve tarih




Ben Sargon, kahraman kral, Agade kralıyım.

Anam gerçek ana değildi, babamı bilmedim.

Babamın kardeşleri tepeleri severdi.

Benim kentim Fırat yamaçlarında kurulu Azupiranu’dur.

Geçici anam bana gebe kaldı, gizlice doğurdu beni.

Beni sazdan bir sepete koydu, o katranla sıvadı kapağını.

Bir nehre bıraktı beni.

Nehir aldı beni götürdü Akki’ye suyun bekçisine.

Akki, suyun bekçisi beni kendisine bahçıvan yaptı.

Ben bir bahçıvan iken İştar bana sevgisini verdi.

Ve dört yıl krallık yaptım.

*

Bu bir kıssa değil...

Maurice Bucaille “Çıkış Kitabı” isimli eserinin 203 ve 204. sayfalarında anlatıyor bunları...

Akad Kralı Sargon’un Hz. Musa’dan yaklaşık 1000 yıl önce yaşadığı, tarihi bir bilgi...



Peki...

Bu olay:

Hz. Musa’nın henüz bebekken bir sepet içinde nehre bırakılmasına benziyor diye:

Kuran’da, Kasas suresinde anlatılan kıssaya inanmayacak mıyız?..



Olay, olaya benzer...

Zira...

Tarihte:

34 adet sepet içinde nehre bırakılıp sonradan tarihe geçen ünlü var...



NOT:

Kutsal kitaplarda olan Hz. Musa, tarih kitaplarında yok...

Sargon ve Akad’lar ise bütün tarih kitaplarında var...

Osmanlı’ya benzeseler bari




Bizim siyasal İslâmcılar:

“Osmanlının torunlarıyız” diyorlar...

Ama...

Onlara hiç benzemiyorlar...

Bunlar olsa olsa:

Muaviye veya Yezdid’in torunları olabilirler...

Zira...

Osmanlı sultanları ve aileleri bunlara hiç benzemiyorlardı...

Dünyevî yaşıyorlardı...

Saçları açıktaydı...

Şarap içiyor, dans ediyor, piyano çalıyorlardı...





Padişah V. Murad’ın annesi Megrel asıllı Şevkefza Kadınefendi’nin (Padişah Abdülmecid eşi) şarap sipariş listesi...

Ve...

Abdülhamit dizisinde türbanlı olarak canlandırılan Padişah’ın kızı Naime Sultan günlük giysisiyle piyano çalarken...

İşte onu söylemeyecektiniz


CIA, Rusya’da, çevresinde nükleer araştırma merkezlerinin bulunduğu bir kasabaya casus yerleştirecekti...

Yetiştirilecek casusun bir Rus’tan farkı olmayacak, kasaba halkının şivesiyle konuşacak ve votkayı da aynen onlar gibi içecekti...

Önce Amerika’da, Rusya’daki o kasabanın aynısı inşa edildi...

Görev için yüzlerce başvuru geldi...

Seçilen casus adayı, yıllarca bu yapay kasabada yaşadı...

Rusçayı da o bölgenin şivesiyle konuşmaya başladı...

Ruslar neyi nasıl ve neyle yer...

Votkayı neyle ve nasıl içer...

Nasıl şakalaşır...

Öfkelendiği zaman ne yapar?..

Neşeliyken nasıl davranır?..

Her şeyi en ufak ayrıntısına kadar öğrendi...

Ve yerel uzmanlar “tamam bu iş” dediklerinde...

CIA yönetimi huzurunda...

Federal uzmanlar tarafından bir kez daha sınavdan geçirildi...

Oradan da onay aldıktan sonra...

Bir uçakla...

Kasabaya uzakça bir yere atıldı...

Amerikalı casus paraşütleri toplayıp önceden bir başka casusun kazdığı çukura gömdükten sonra kasabanın yolunu tuttu...

Tabii ki gitmesi gereken barı, eliyle koymuş gibi buldu...

İçeri girdi...

Herkesi Rus usulü selamladı...

Barmene bir votka ısmarladı...

Bar fazla kalabalık değildi...

Bir süre sonra Amerikalı casus ve Barmen baş başa kaldılar...

Biraz sohbet ettiler...

3-5 kadeh votkadan sonra Barmen elini ABD’li casusun omuzuna attı...

“Haydi Co” dedi, “karakola gidelim, seni teslim edeyim...”.

Amerikalı casus şaşırdı ama belli etmedi...

Yola çıktılar...

Karakola doğru yürüyorlardı...

Amerikalı casus sordu:

“Merak ettim İvan, benim Amerikalı bir casus olduğumu nasıl anladın?.. Şivemden olamaz çünkü sizin şivenizi konuşuyorum...”.

Barmen güldü:

“Haklısın Co, şiven şivemizin aynısı... Kadehi tutuşun, kahkahan her şey tam da bizim gibi ama bizim buralarda bir tek siyahî Rus bulunmaz...”.



Eğer halkı gerçekten ekonomist olduğunuza inandıracaksanız:

“Faiz sebep enflasyon netice” demeyeceksiniz...

Zira bu:

Bir Rus kasabasında...

Bir Afrika kökenli Amerikalının kendisini:

“Rus” olarak tanıtmasından farksızdır...

Dünün tweeti


Mahfi Eğilmez

@mahfiegilmez

 

Hani seçimden sonra kriz olacaktı diye soran bazı troller var. Enflasyon aylık bazda % 9 olmuş, dünyadaki ülkelerin çoğunun yıllık enflasyonunu geçmiş, adam hala hani kriz çıkacaktı diye soruyor. Bunlar krizden ne anlıyor acaba? Ejderhalar falan mı gelecek sanıyorlar?