Korkusuz
Ümit Zileli

Ekonomistler yatırımcılar, işverenler yeni bakanı pek sevmiş!

Yeni Hazine ve Maliye Bakanı sahneye epey hızlı bir giriş yaptı...

Piyasanın gönlünü alan açıklamalar yaptı, 19 Kasım için randevu verdi; faizleri yükselteceğini adeta ilan etti... E, deneyimli, cevval adam tabii; piyasalar da karşılığını hemen verdi tabii; bir kısım ekonomi yorumcusu ve yatırımcılar yeni bakanın “piyasanın dilinden” anladığını, kolay çalışılabilecek biri olduğunu açıkladılar!

Sonuçta deneyimli bir politikacı tabii: 2007 yılından bu yana milletvekili bir kere, ayrıca 2007-2011 yılları arasında AKP’li Cumhurbaşkanı’nın danışmanlığını da yaptı... Birçok komisyon ve dostluk grubuna başkanlık yaptı...

2013’te Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı oldu. Sonrasında, 25. Dönemde  Başbakan Yardımcısı oldu, 65. Hükümette ise Kalkınma Bakanı’ydı... Son olarak ne iş yapıyordu derseniz, AKP’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, aynı zamanda da Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı’ydı....

Parıltılı bir geçmiş olduğu su götürmez; üstelik yeni görevine atanmadan yaklaşık 2 hafta önce başkanı olduğu komisyonda işveren sendikası temsilcisiyle yaşanan bir diyalog, bu göreve ne kadar uygun olduğunu da gösteriyordu...

Yer Plan ve Bütçe Komisyonu... “Esnek Çalışma” adı altında 25 yaş altı ve 50 yaş üstü milyonlarca işçinin kıdem tazminatını, emeklilik hakkını mezara taşıyacak tasarı görüşülüyor... Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç, söz alarak bu tasarının yetersizliğinden yakındı ve şu talepte bulundu:

-Esnek Çalışma düzenlemesinin herhangi bir yaş ayrımı olmaksızın tüm çalışanları kapsamasını talep ediyoruz!..

İşveren, gayet açıkça tüm işçilerin tazminatlarının da budanmasını talep ediyordu! Komisyon Başkanı Lütfi Elvan’ın şu sorusu üzerine şöyle bir diyalog başladı:

-Yani, bu maddeden memnun musunuz, değil misiniz?

-Memnunuz Sayın Başkanım.

-Memnunsunuz ama genişletilsin istiyorsunuz.

-Evet Sayın Başkanım!

-Peki, teşekkür ediyoruz!

Uyumlu diyalog işte böyle olurdu... Nitekim o şimdi Hazine ve Maliye Bakanı!

Çorlu Tren Faciası 32 milyarlık kayıp ve FETÖ!..


Tabii, bu parıltılı geçmişe gölge düşüren pürüzlerde oldu geçmişinde...

Mesela, 2015 yılında Başbakan Yardımcısı olarak kararnamesi Cumhurbaşkanının önüne giden Elvan’ın, bizzat Erdoğan tarafından üstünün çizildiği, liste dışında kaldığı gündeme oturdu. Gerekçe ise ilginçti:

-Gülen cemaatine yakın isimleri koruyup kollamak!

Yine mesela, 2013-2015 arasında Ulaştırma Bakanlığı görevinde bulunan Elvan, “Olmazsa olmazımızdır” diye sahiplendiği İstanbul Havalimanı için şu iddialı açıklamayı yapmıştı:

-Devletin kasasından para çıkmadan dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz!

Ancak, gerçek hiç de öyle tecelli etmedi! CHP’li Aykut Erdoğdu, 2018’de yaptığı açıklamada, arazi tesliminin geç yapılması ve ihale şartnamesindeki yükseltilme planının düşürülmesiyle devletin zararının 32 milyar TL’nin üzerinde olduğunu iddia etti!

Bir de 2018 yılında yaşanan katliam gibi bir tren kazası var; 2013-2015 yılları arasında Ulaştırma Bakanı olan Lütfi Elvan, Trakya Demiryolları hattında “yenileme çalışmaları” yapıldığını açıklamıştı. Yalnızca 3 yıl sonra yaşanan tren kazasında 25 yurttaş feci şekilde can verdi!

O kazada 9 yaşındaki oğlunu ve eşini kaybeden Mısra Öz’ün yürek yakan tepkisi ise şöyleydi:

-İnsanlar öle dursun. Nasıl olsa bu liyakat sistemi ile bir yerlere bakan olunur! Tedbirsizlikten ölür, açlıktan ölür... Ölür ölür dururuz...

Sözün özü; yeni bakanı, bazı ekonomi yorumcuları, yatırımcılar ve işverenler ilk bakışta pek sevdi gibi görünüyor...

Vali Bey’in harikulade işsizlik tespiti!


Türk Milleti işsizlik ve tabii yoksulluk nedeniyle kan ağlıyor...

Her üç gençten biri işsiz... TÜİK dışında tüm veriler işsiz sayısının 10 milyonu geçtiğini anlatıyor!..

Tüm bunlar yaşanırken, Diyarbakır’ın muhterem Valisi Münir Karaoğlu ise hiç de aynı düşüncede olmadığını, işin çok ama “burun kıvıran” insan sayısının ise daha çok olduğunu açıkladı!.. Açıklama gayet bilimseldi üstelik:

-Cuma günü camiye gittiğimde, camiden arabama, sağdan soldan gelen iş talepleri nedeniyle geçemiyorum. İş talep edene “Ne iş yaparsın” diye soruyorum, “Her işi yaparım” diyor. Her işi yapan adam hiçbir işi yapamaz. O zaman mesele işsizlik değil, mesele mesleksizliktir, mesele iş beğenmezliktir!

Vali Bey ayrıca devletin sunduğu imkanların çok muhteşem olduğunu, bunu bizlerin doğru kullanması halinde meselenin çözüleceğini de savundu...

Aslında tam da Çalışma Bakanı olacak kişi; olmazsa İşkur’un başına getirilse de olur, orada harcanıyor bence!..