Bizim finansçılarımız...
Yani:
Üretimden değil...
Paradan para kazananlar:
Hem iktidara hem sosyal medyaya hâkim oldular...
★
İstiyorlar ki:
Para, üreten ve tüketenlerde değil:
Sadece kendilerinde olsun...
★
Çünkü...
Az gelişmiş ülkenin:
Ekonomisi de az gelişmiştir...
★
Finansçılar, az gelişmiş ülke ekonomisinin ancak...
Az miktarda (O da kendilerinde olması şartıyla) kurtulacağına:
Kitleleri inandırırlar...
★
Oysa...
İnsan bedeninde kan nasıl gerekliyse...
Ekonomide de para o kadar gereklidir...
★
Nasıl ki eksik kan miktarı:
Bedeni yorgun, bitkin düşürür ve sonunda iflâs ettirirse...
Piyasalarda yeterli miktarda bulundurulmayan para da:
Ülke ekonomisini yorgun düşürür, sonunda iflâs ettirir...
★
Bizim ekonomimizin sorunu para miktarının çokluğu değil...
Bizim ekonomimizin sorunu:
Paranın, adil dağıtılmayışıdır...
★
Bir ekonomide 100 liranın kırk lirası 1 kişide...
60 lirası ise 99 kişideyse eğer:
O ekonomi normalde batıktır...
★
Piyasadaki para miktarının çok olmasının enflasyona sebep olduğu iddiası en az:
“Faiz sebep, enflasyon netice” saçmalığı kadar abestir...
★
Madem öyle:
Piyasadaki para miktarından daha fazla üretin:
Deflasyon olsun...
Yani:
Fiyatlar sürekli düşsün...
★
Tabii ki hem zor...
Hem de:
Efendilerin işlerine gelmez...
★
Canlarım...
Bizim finansçılar, TCMB’nın görevini tarif ederken:
“Merkez Bankası’nın temel amacı, enflasyonla mücadele etmektir” derler...
★
Oysa...
Banka ana sözleşmesinin hiçbir yerinde böyle bir madde yoktur...
O cümlenin doğrusu şöyledir:
“Merkez Bankası’nın temel amacı, fiyat istikrarını sağlamaktır...”.
★
Mevcut yönetim dahil TCMB hiçbir zaman bu amaçla görev yapmamıştır...
Günün sözü
“Her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır...”.
Atatürk
BU GİDİŞ FACİA GETİRİR
1929 ekonomik krizi yüksek enflasyon nedeniyle değil:
Piyasadaki para miktarının (Gelir arzının):
Piyasadaki mevcut mal ve hizmeti satın alabilecek seviyenin çok altında olduğu için çıktı...
Onun için borsa çöktü...
Bankalar ve şirketler battı...
★
1932 yılında...
Dönemin Başkanı Roosevelt tarafından “son çare” olarak ekonomiyi kurtarması için göreve davet edilen John Maynard Keynes şöyle dedi:
“Ekonominin durgunluk yaşadığı dönemlerde para arzı artırılır, normal dönemde ise para arzı sıkı şekilde kontrol altında tutulur... Amerikan yönetimi bunun tam tersini yapmıştı...”.
(Para Üzerine Bir İnceleme. Hasan Âli Yücel. Klasikler Dizisi...).
PARANIN HAPSİ
Daha önce bu köşede bir kez yazmıştım...
Ama...
Hatırlamakta yarar var...
★
Zira...
Ekonomi yönetimi:
Paranın ne kadar önemli olduğunu, unutmuş gibi...
★
Kübalı göçmen ve petrolcü Charles G. Rebozo:
ABD Başkanı Richard Nixon’ın:
“En yakın arkadaşı” olarak biliniyordu...
Hatta:
“Sırdaşı...”.
★
Nixon bu kankasını asla politikaya sokmadı...
Ne Temsilciler Meclisi’ne girmesine izin verdi...
Ne de Senato’ya...
★
Kimilerine göre Rebozo:
Kirli işler için:
“Güvenilir...”.
“Sadık...”.
Ve daha da önemlisi:
“Becerikli...”.
Ve hatta...
“Yüzsüz” bir iş arkadaşıydı...
★
Rezobo bir gün...
Kendisinin en az Başkan kadar yakın arkadaşı, Amerikalı milyarder iş insanı Howard Hughes’dan...
Nixon’a teslim edilmek üzere:
100.000 dolar aldı...
★
Nixon, Watergate skandalı nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığında...
Bu “borç alma” eylemi ortaya çıktı...
★
Senato’da hesap veren Nixon...
Parayı aldığını...
Ancak...
3 yıl kasada tuttuktan sonra:
Hughes’a iade ettiğini söyledi...
★
Paranın alınmış...
Ve sonra...
Hiç kullanılmadan iade edilmiş olması:
Nixon’u sorgulayanların umurlarında bile olmadı...
★
Peki...
Nixon’u sorgulayanların umurlarında olan neydi?..
Bir başka yazıda anlatayım...
MEHMET ŞİMŞEK’E İTHAF
Köylünün biri telaş içinde Nasrettin Hoca’nın kapısını çaldı...
“Hayrola?” diye sordu Hoca...
“Adamın biri muhtarlığın damına çıkmış, indiremiyoruz da Muhtar seni istedi...”.
Hoca da köylüyle birlikte muhtarlığa yürüdü...
Damdaki adama şöyle bir göz attıktan sonra:
“Bana uzunca bir urgan getirin” dedi...
Urgan getirildi...
Hoca, urganın bir ucunu damdaki adama fırlattı:
“Bağla şunu beline...”.
Adam denileni yaptı:
Hoca:
“Ya Allah ya Bismillah” deyip, urganın kendi elindeki ucunu çekti...
Adam yüzü koyun yerde...
“Hocam ne yaptın yahu!.. Biz sana, ‘adamı kurtar’ dedik, sen adamı öldürdün...”.
Hoca başını kaşıdı:
“Ben geçen yıl birini urganla kurtardıydım ama kuyudan mı çıkardıydım, damdan mı indirdiydim, onu hatırlayamadım...”.
★
Fıkrayı:
Mehmet Şimşek’e ithaf ediyorum...
ALLAH BİLDİĞİ GİBİ YAPSIN...
1970 yılında ABD, tarihinin en yüksek enflasyonlu (%20) dönemlerini yaşıyordu...
Çünkü ABD ordusu:
Vietnam’da savaşıyordu...
★
O nedenle sorun:
100 bin dolar gibi büyük bir meblâğın (Yıl 1970, yıllık enflasyon%20 idi...).
Ekonomide işlem görmesi yerine...
Üç yıl kasaya hapsedilmesiydi...
★
36 ayda ortalama 36 kez satın alma işlevi görmesi muhtemel bu 100 bin dolar...
Amerikan ekonomisini 3 milyon 600 bin dolarlık işlem hacminden...
Ve...
Asgari 1.5 milyon dolarlık da tüketim ve gelir vergisinden mahrum bırakmıştı...
★
Ve...
Yıllık % 20 enflasyon...
100 bin Amerikan dolarının satın alma gücünü:
51.200 dolara düşürmüştü...
★
Paranın rüşvet olarak alınıp alınmadığından daha önemli olan...
Dünyanın en büyük ekonomisini yöneten bir Başkan’ın...
Böylesine aptalca hareket etme hakkının olmamasıydı...
★
Çekin paraları çekin...
Çekin ve onları:
Yandaş ve candaş müteahhitlerinize verin...
Ki:
Allah da hepinizi:
Bildiği gibi yapsın...
AÇIN O ZAMAN...
AK Partili Efkan Ala, Instagram ve Roblox’a erişim yasağıyla ilgili:
“Biz, iletişim devriminin olduğu bir çağda bunları kısıtlayarak yola devam etmeyi arzu eden bir iktidar değiliz...”.
★
E, açın o zaman...
Siz de rahatlayın, halk da rahatlasın...