Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

E hani ekonomimiz çok güçlüydü?..

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, AlmanTürk Ticaret ve Sanayi Odası Toplantısı’nda konuşuyor...

Açıklamaları eş zamanlı olarak TV kanallarından yayınlanıyordu...



Yerli ve küresel yatırımcılar...

Başkan’ın...

Daha öncelerde olduğu gibi:

“Reel faizi mutlaka enflasyonun üzerinde tutacağız, sıkı para politikasından vazgeçmeyeceğiz” demesini beklediler...



Başkan:

Konuştu...

Konuştu...

Konuştu...

Ama...

“Reel faizde ısrar edeceğiz” demedi...

[caption id="attachment_6638858" align="alignnone" width="600"] Şahap Kavcıoğlu[/caption]



Bunun üzerine...

Bir gün önce...

8.25’e kadar gerileyen dolar:

Hücuma kalktı...

Bu satırları yazdığım sırada:

8.47’yi geçmişti...



Yazımı editörüme gönderdiğim sırada...

Birileri gelmiş...

Başkan’ın kulağına:

“Başkan, sıkı para politikası ve reel faizden söz et, dolar aldı başını gidiyor” demişse...

Bilin ki...

Bu defa:

Dolar gider tepe takla...

TL kalkar şaha...



İyi ama...

Böyle ekonomi olmaz ki...

Böyle merkez bankacılığı yapılmaz ki...



Ve...

Bir çift, “edilen söz...”.

Ya da...

Bir çift “edilmeyen söz” ile...

Ekonomi sarsılmaz ki...



E hani ekonomimiz çok güçlüydü?..

Bu mu güçlü ekonomi...



Efendiler...

Bu ekonominin gücü...

Hüsmen’in dediği gibi:

Bir yellenmeyle bozulan abdest kadar bile yok yahu...

BU NASIL BİR MAHLÛK?..


Belli ki ilk seçimlerde cumhurbaşkanı değişecek...

Ve yine belli ki...

Seçim zamanında yapılırsa:

Erdoğan aday olamayacak...

Erkene alınırsa da...

Seçilemeyecek...



Ve yine belli ki...

Yeni cumhurbaşkanını genişlemiş Millet İttifakı seçecek...



Ve yine belli ki...

Yeni cumhurbaşkanı: Anayasamızın ikinci maddesine sadakatle bağlı bir kişi olacak...



Yeni seçilecek cumhurbaşkanı...

Meclis’te yemin edip de makamına giderken...

Yolda ilk olarak:

Bugünkü Diyanet İşleri Başkanını görevden alır...

[caption id="attachment_6638859" align="alignnone" width="600"] Ali Erbaş[/caption]



Eş zamanlı olarak da...

Anayasayı ihlal ve ilga suçlamasıyla...

Hakkında soruşturulma açılması için:

Talimat verir...

Aha...

Not edin bir tarafa...



Bu nasıl bir mahlûk ya Rabbim?..

Milleti karpuz gibi:

Ortadan ikiye böldü...

ÇÖPÜ, KOMŞU EVİN ÖNÜNE SÜPÜRMEK...


Erdoğan’a vahiy gelmediyse eğer...

Bu kadar işi gücü arasında oturmuş ve bir kitap yazmış...

Adı:

“Dünyada daha adil bir düzen mümkün...”.



Doğru...

Dünyada daha adil bir düzen mümkün...

Ama...

O adil düzeni öncelikle...

Kendi yönettiği ülkede kurması gerekmiyor mu?...



“Herkes evinin önünü süpürürse sokaklar tertemiz olur...”.

Doğru...

Harika bir önerme...

Ama...



Ya, sözün sahibi...

Kendi evinin önündeki pisliği...

İki yanındaki ve karşısındaki komşu evlerinin önüne

Süpürüyorsa?..



Erdoğan’ın daha adil düzen istemesi bana:

Kendi evinin önündeki çöpleri...

İki yanındaki ve karşısındaki komşu evlerinin önüne süpürüyormuş gibi geldi yani...

SÖYLE BANA SELVİ BOYLUM...




Üstteki fotoğrafta gördüğünüz çocuklardan biri:

Fukara bir Türk Müslüman’ı babanın oğlu...

Diğeri ise:

Petrol zengini bir Arap Müslümanı babanın oğlu...



Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Petrol zengini bir Arap Müslümanı babanın oğlunun:

Elini öpüyor...



Fukara Türk babanın oğlunun ise:

(Kapı tokmağı gibi) Kafasına vuruyor...



Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın...

“Hamile kalamıyorum bana yardımcı olur musunuz?” diyen bir hanımefendiyi:

“Ben size nasıl yardımcı olabilirim ki?” karşı sorusuyla cevaplamasını:

“İğrenç” olarak tanımlayan Selvi boylu ve benzerlerine soruyorum:



Özcan’ın...

Kendisine sorulan soruyu son derecede nazik bir üslûpla:

Cevaplaması mı iğrenç?..

Yoksa...



Erdoğan’ın...

Babası petrol zengini olan bir çocuğun elini öperken...

Babası fukara bir Türk Müslümanı babanın çocuğunun kafasında:

Trampet çalması mı?...

BU DA KOMİK MEHDİ...


Bir dostum, bir ses kaydı göndermiş...

Dinledim...

Adamın biri:

“Allah tarafından Mesih olarak” görevlendirildiğini söylüyor...



Mehdi olmaktan pek memnun değil gibi...

Zira:

“Maalesef ben görevlendirildim” diyor...

Sonra da...

Emir Allah katından geldiği için:

“Çıktım bu yola bir daha geri dönüş” yok diyor...



Muzip dostum, sesin kime ait olduğunu bildirmemiş...

Belli ki sormamı istiyor...

Sordum:

“Necati Şaşmaz” dedi...

“Hani şu, film icabı yüz nakli yapılan ve bir vuruşta on kafiri deviren Necati mi?” diye sordum...

Oymuş...



Şaşmaz’ın kendisini Mehdi zannetmesiyle hiç ilgilenmedim...

Ama...

Sesine ve şivesine acayip güldüm...



İyi ki...

Film sesli çekilmiyor...

Neden mi?..

Çok komik olurdu da ondan...

ÇOK ŞEY Mİ İSTERİZ BE AGACIM...


Te be Mustafa (Mersin Akdeniz Belediye Başkan) aga...

Epten de aykırı gitmişsin be yaaa...

Belediyeyi babanın çifliine çevirdiin için seni tenkit edenlere çok öfklenmişsin be agacımmm...

“Ben istediimle çalışırım. Siz buna torpil diyemezsiniz. İstersem oolumu, istersem kızımı çalıştırırım” demişsin...

Kızma be agacım be ya...

Öfkelenme be ya...

Sen öfkelendin mi eriklerden sucuk İsmayıl aga gibi olursun ani...

Em bi şeycik demedik be yaa...

Biz de bu devletin vatandaşıyız ani...

Biraccık da bizden birilerini de işe alasın isteriz...

Çok şey mi isteriz be agacım...

Âdi ama Mustafa aga âdi...

Bizim kızancıkları da kolla birazcıkın...