Korkusuz
Ümit Zileli

“Diyanet’in fetvası çocuk istismarının önünü açar!”

Sevgili okuyucularım, son günlerde izledikçe, okudukça midemi bulandıran, burada sözünü edemeyeceğim laflar sarf etmeme neden olan bir konu var gündemde...

Konu, Diyanet İşleri Başkanlığı; daha doğrusu Diyanet’in, “Depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi?” sorusuna verdiği akıl almaz, vicdandan uzak yanıt.

Önce o yanıtı paylaşayım:

-Evlat edinen ile evlatlık arasında evlenme engeli doğmaz!..

İlk okuduğumda, BirGün gazetesinin gündeme taşıdığı soruyla, Diyanet’in verdiği yanıtın arasındaki dengesizlik dikkatimi çekti; BirGün “Evlat edinilebilir mi” diye soruyor, Diyanet ise “Evlatlıkla evlenilebilir” şeklinde bambaşka telden çalan bir yanıt veriyordu!

Konuya devam etmeden önce dün Cumhuriyet gazetesinde aynı konuya değinen değerli gazeteci Barış Pehlivan’ın kaleme aldığı, Türk Medeni Kanunu’nun “evlatla evlenilemez” kararının öyküsünü paylaşmak istiyorum...

Gazeteci Refik Erduran çok uzun yıllar önce üçüncü eşi Sevim Tülay Güngör’den ayrıldıktan sonra büyük tartışma yaratan, eleştirilere konu olan bir olaya imza attı...

Ayrılığından bir süre sonra gazetelere yeni doğmuş ikiz çocuklarıyla poz verdi. Buraya kadar bir sorun yoktu...

Ancak olayın büyük infial yaratan yanı, ikiz çocuklarının annesinin eski eşinin kızı olmasıydı...

-Evet, Refik Erduran üvey evladı Pınar Duygu ile evlenmişti, iyi mi!

Erduran, 74 yaşında kucağında ikizleriyle demeç verdiğinde, evlendiği üvey evladını şöyle anlatıyordu:

-Pınar, gözü açılmamış sığırcık yavrusu değil. Birisini ayartmak, iğfal etmekten söz edilemez. Boğaziçi Üniversitesi’ni onur listesinde bitirmiş, 30’unu geçmiş biridir Pınar...

O, böyle diyordu, ancak hukuk tam tersini söylüyordu!

Mahkemenin örnek kararı...


Erduran’ın bu sözlerini okuyan avukat Mümtaz Sami Özok harekete geçti...

Savcılığa başvuran Özok, Türk Medeni Kanunu’nu esas alan bir suç duyurusunda bulundu. Bir yanıt alamadı önceleri ancak ısrarlı mücadelesi sonunda Kadıköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde evliliğin iptali davası açıldı.

Tarih: 5 Şubat 2003 idi...

Mahkemedeki karar duruşmasında Hakim Pınar Duygu Erduran’a sordu:

-Annenizle evliydi, boşandı ve sizinle evlendi. Ne diyeceksiniz?

Pınar Duygu Erdoğan’ın yanıtı çok ilginçti:

-Kanunen mümkün olmadığını bilmiyordum!

Refik Erduran ise şöyle dedi:

-Suç işlediğimize inanmıyorum. Yetişkin insanların yatak odalarından devlet elini artık çeksin!

Ancak mahkeme böyle düşünmüyordu; 7 yıllık evliliği iptal etti.

Gerekçe olarak da Türk Medeni Kanunu’nun 129.uncu  Maddesinin 2’nci fıkrasını gösterdi:

-Ayrılsalar bile eşlerden biri, diğerinin alt ya da üst soyuyla evlenemez!

Bu karara pek öfkelenen Refik Erduran, kayıtlara geçen şu değerlendirmeyi yaptı:

-Eski karım, şimdiki karım ve ben çok mutluyuz. O avukat da kına yaksın!

Bu öfke ve çiğ laflar hiçbir şeyi değiştirmeyecekti...

Diyanet hakkında çifte suç duyurusu!


Şimdi, Diyanet’in “Evlatlıkla evlenilebilir” Şeklindeki yanıtına dönelim...

Bu ülke bir “kabile devleti” olmadığı için hukukçular, demokratik kitle örgütleri ayağa kalktı doğal olarak... Sol Hukuk ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği bu skandal yanıt hakkında suç duyurusunda bulundu.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin başvurusunda Diyanet’in verdiği yanıtın laiklik ve Türk Medeni Kanunu’na aykırı olduğu belirtilerek, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “kanunlara uymamaya tahrik” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlarından cezalandırılması talep edildi.

Sol Hukuk ise başvurusunda Ali Erbaş ile Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı’ya “Şüpheli “sıfatıyla yer vererek aynen şöyle dedi:

-Diyanet’in verdiği fetva niteliğindeki görüş suç ihtiva etmekte, çocuk istismarının önünü açmaktadır!

Bakalım, bu hukuk mücadelesi nasıl sonuçlanacak?

On yıllar önce mahkemenin, Türk Medeni Kanunu’na uygun verdiği karar gibi bir yeni karar mı çıkacak yoksa “Yeni Türkiye” koşullarına uygun bir karar mı?..

Yoksa bu suç duyuruları mahkemeye kadar bile ulaşamayacak mı?

Bekleyip, göreceğiz; bakalım Türkiye Cumhuriyeti hangi çağın, neresinde anlayacağız!