Korkusuz

Üç kez hakim karşısına çıkmıştı: Şüpheli hakkında yeni gelişme

Üç kez hakim karşısına çıkmıştı: Şüpheli hakkında yeni gelişme
Filyos Çayı’nda ölü bulunan Gabon uyruklu Karabük Üniversitesi öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın soruşturmasında, üçüncü kez gözaltına alınarak hâkim karşısına çıkartılan D. A. adli kontrolle serbest bırakıldı.

Karabük Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın (17), 26 Mart'ta cansız bedeni Yeşilköy mevkisindeki Filyos Çayı kenarında bulunmuştu. Konuya ilişkin yeni güvenlik kamerası kayıtlarına ulaşıldı. Konuyla ilgili D. A., yeniden gözaltına alınarak emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Üçüncü kez hâkim karşısına çıkan şüpheli D.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

D.A.’nın avukatları Yusuf Çolak ve Ümithan Kaplan, Karabük adliyesi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

“MÜVEKKİLİMİZ ALEYHİNDE OLDUĞUNDAN FARKLI BİR ŞEKİLDE SORUŞTURMA DOSYASI GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”

Yusuf Çolak, şunları söyledi:

“İlimizde 26 Mart 2023 tarihinde Filyos Çayı'nda cesedi bulunan Gabon uyruklu yabancı öğrencinin ölüm olayıyla ilgili yapılan soruşturma neticesinde müvekkilimiz gözaltına alınmış ve ifadesinin ardından sulh ceza hâkimliği sorgusuna çıkarılmış ve sulh ceza hakimliği sorgusu akabinde de serbest bırakılmıştır. Daha sonrasında savcılık tarafından yapılan itiraz üzerine sulh ceza hâkimliğinin kararı tekrar savcılık tarafından itiraz üzerine asli ceza mahkemesine gönderilmiş asli ceza mahkemesi tekrar yakalama kararı çıkarmış ve asli ceza mahkemesi kararıyla tekrar serbest bırakılmış. Bugün yani 8 Nisan 2023 tarihinde müvekkilimiz yeni delil ortaya çıktığı gerekçesiyle tekrar gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece an itibarıyla serbest bırakılmıştır. Bu yakalamalar üçüncü defa oluyor. Biz basına sızdırılan bilgi ve belgelerin, soruşturmanın gizliliği ilkesinin aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle öncelikle bunun usule uygun olmadığını kanuna aykırı olduğunu düşünüyoruz. Soruşturmanın gizliliğinin dışında aynı zamanda sulh ceza hakimliği tarafından verilen dosyada bir gizlilik kararı vardır. Bu gizli kararından dolayı da biz dosyada bulunan bilgi ve belgelere erişememekteyiz. Bizim müvekkilimiz tarafından verilen ifadeler, gözaltı kararları haricinde bilirkişi raporları haricinde herhangi bilgi ve belgeye erişimimiz bulunmamaktadır. Bu sebeple savunma hakkımız tabii ki kısıtlanıyor. Ancak mahkeme tarafından verilen kısıtlılık kararına da saygı gösteriyoruz. Bu doğrultuda da dosyayla ilgili ayrıntılı beyanlarda bulunmak istemiyoruz. Ancak görüyoruz ki müşteki avukatı ve medyayı yansıyan diğer görüntülerden de bizim vermiş olduğumuz ifadeler basına yansımış durumda ve çarpıtılarak basında yer aldığı için de müvekkilimiz aleyhinde olduğundan farklı bir şekilde soruşturma dosyası gösterilmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla müvekkilimiz suçluymuş gibi masumiyeti hiçe sayılarak soruşturma dosyası adeta hem Twitter’da hem diğer sosyal medya mecralarında hem de geleneksel medyada yer almaktadır. Bununla ilgili bizim başvurularımız olacaktır. Onu öncelikle belirtmek isteriz."

“GABON UYRUKLU ÖĞRENCİNİN BİR BAŞKASI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE DAİR HERHANGİ BİR BULGU, BİLGİ, BELGE YOKTUR”

Dosya üzerinden bir gizlilik kararı alınmış durumda, dolayısıyla dosyanın detaylarıyla ilgili bilgi paylaşmamız doğru olmayacaktır. Ancak şunu özellikle belirtmek gerekir ki dosyada bulunan otopsi raporunda ve diğer bütün dosya kapsamındaki delillerde hiçbir şekilde ölü bulunan Gabon uyruklu öğrencinin öldürüldüğüne, bir başkası tarafından öldürüldüğüne dair herhangi bir bulgu, bilgi, belge yoktur. Bunu özellikle belirtmek istiyoruz. Yine aynı şekilde otopsi raporunda cinsel saldırı izine herhangi bir şekilde rastlanılmadığı doğrudan beyan edilmiştir, dolayısıyla bu hususta da bilgi belge yoktur. Basında çarpıtılarak bahsedilen sanki müvekkilimiz Gabon uyruklu öğrenci ölü bulunan öğrenciyi öldürmüş veya cinsel amaçla hareket etmiş cinsel saldırı suçu işlemiş veya kasten öldürme suçunu işlemiş gibi lanse edilmiş. Bundan son derece rahatsızız. Bu durum için de biz açıklama yapmak istedik. Ancak dosyanın dediğim gibi gizli olmasından dolayı çok detay vermek istemiyoruz. Bunu özellikle belirtmek istediğimiz için bu açıklamayı yaptık.

“YENİ DELİLLER MÜVEKKİLİMİZİN DAHA ÖNCE VERMİŞ OLDUĞU İFADELERİ DESTEKLER NİTELİKLİ GÖRÜNTÜLER”

Yeni delille ilgili de ben kısaca bir açıklama yapmak istiyorum. Yeni delil dediğimiz şey müvekkilimizin daha önce vermiş olduğu ifadeleri destekler nitelikli görüntüler. Yani müvekkilimizin hastaneye götürmeye çalışırken, Gabon uyruklu öğrencinin inmeye çalışmasıyla ilgili bir durum. Ama bizim daha önce vermiş olduğumuz ifadelerin aksine herhangi bir şey yok. Dolayısıyla yeni delil bizim lehimize olan deliller, kamuoyuna lanse edilen sanki müvekkilimizin suçu işlediğini gösterir, delillermiş gibi sunulan bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Müvekkilimizin de bir ailesi vardır. Az önce meslektaşımın belirttiği gibi suçlu kimse, bir cinayet vakası varsa veya bir cinsel saldırı vakası varsa tabii ki biz bunun bulunmasını istiyoruz. Bunun dışında ülkemize okumak için gelmiş 17 yaşındaki bir öğrencinin de ölümü bizi derinden üzmüştür. Sorumluların açığa çıkarılmasını herkes kadar çok istiyoruz. Ancak müvekkilimin herhangi bir suçu olmadan sanki kamuoyunda suçluymuş gibi bir şekilde lanse edilmesinden rahatsızız.”

“BUGÜN DE ADALETİN TECELLİ ETTİĞİNE İNANIYORUZ”

D.A.’nın avukatlarından Ümithan Kaplan ise şu ifadeleri kullandı:

“Biz de şüpheli müdafiler olarak tüm halk, tüm kamuoyu kadar bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Çünkü ortada elim bir olay var. Bir insanın ölmesi hepimiz için üzücü bir durum. Fakat burada sosyal medya, Twitter, diğer mecralarda bir insanın da şüpheli sıfatı varken onu hükümlü olarak gösterilmesini biz yanlış buluyoruz. Çünkü bu insanın da ailesi var. Çoluk çocuğu var. Bu insanın bir şey yaptığı yani bir eylemin kanıtlanmadan suçluymuş gibi davranılması tüm hukuk sistemine zarar veriyor aslında. Kamuoyunun da bunu dikkate almasını talep ediyoruz. Çünkü ortada yürütülen bir soruşturma var. Ve bu soruşturma da meslektaşımın da söylediği gibi herhangi bir cinsel saldırı veya kasten öldürmeye yönelik somut bir delil yok. Bunun üzerinden insanlara sosyal medyadan veya diğer mecralardan suç isnat edilmesini biz doğru bulmuyoruz. Bugün de adaletin biz tecelli ettiğine inanıyoruz. Biz müvekkilim tutuklanması durumunda insanlar sosyal medyada evet suçlu buymuş diye hedef gösterebilecekti. Biz dosyaya hakim olduğumuz için fakat meslek etik kurallarına uymak için şu an bu konuda daha fazla detay veremiyoruz. Fakat dediğim gibi soruşturma devam etsin ve eğer bir suçlu varsa biz bu suçlunun bulmasını en az tüm kamuoyu kadar istiyoruz.

"BİR SUÇ İSNAT EDİLEBİLECEK MÜVEKKİLE BİR DELİL ŞU AN İÇİN DOSYA İÇERİSİNDE BULUNMAMAKTA’’

Adli kontrol şartıyla serbest kendisi. Tamamen serbest diye bir durum yok yani. Hâkim dosyayı inceledi. Orada biliyorsunuz ramazan ayı iftar araya girdi. Soruşturma o kadar sorgu o kadar uzun sürmedi, 5-5.30 saat sürmesinin sebebi budur yani. Yok hayır farklı bir gözaltı yok. Bu yönde herhangi bir delil ya da bir tanık bir şey çıkmadı. Yani sadece bir beyanlarımızın üzerinden belirti bir şeydir üzerinde. Dediğimiz gibi yani somut olayda herhangi bir suç isnat edilebilecek müvekkile bir delil şu an için dosya içerisinde bulunmamakta.”

Dina’nın avukatının ‘araçta kan bulgularına rastlandı’ açıklamasının anımsatılması üzerine avukat Yusuf Çolak, “Soruşturma gizli ve dosyada gizlilik kararı var. Bu bulgulara nasıl eriştiğini de sormak isterim meslektaşımıza” dedi. Ümithan Kaplan da “Bize sorgularda böyle bir delile rastlandığı hiçbir şekilde söylenmedi. Eğer böyle bir delil olsaydı sorgu sırasında sorulacağını düşünüyoruz ama sorgu sırasında böyle bir soru gelmedi” dedi.

(ANKA)