Trabzonspor’da işler hiç de iyi gitmiyor. Aslında her şey çok güzel başlamıştı. Uzun yıllar sonra özlem sona ermiş ve şampiyon olunmuştu. Baş mimarı ise ben pek katılmasam da Abdullah Avcı idi. Trabzon’a belki de yüzlerce kez gitmişimdir, tabii ki çoğunlukla maç için. Bir futbol şehridir ve Trabzonspor ile yatılıp kalkılır. Futbolseverler kimi zaman kendilerini teknik direktör, kimi zaman futbolcu ve kimi zaman da yönetici olarak görürler. Evlerde, kahvehanelerde ve sokaklarda hafta sonunda oynanacak maç ve daha sonraki günlerde ise bir sonraki maç konuşulur. Maç günü ise Trabzon’da tam bir karnaval havası vardır. Eğer stadyuma gidilmeyecekse nerede seyredilir onun planları yapılır. Böylesine güzel bir hava vardır Trabzon’da…
Ancak maalesef Abdullah Avcı bu baş mimarlık görevini sürdüremedi. Önce şampiyon olmuş bir takımın temel taşları ile oynadı. Daha sonra ise yerlerine birçok oyuncu aldı ve kefil oldu. Yine ‘Fırtına kopacak yani şampiyon olacağız’ dedi. Ancak rüzgar tersten esmeye başlayınca suçu oyuncularında buldu. Yani, “Aba altından sopa göstermek” diye bir atasözü vardır. Şimdi de onu yapıyor. Beş veya altı futbolcuyu hedefe koyarak kendisini kurtarmaya çalışıyor. Hani tek sorumlu sendin, ne oldu şimdi?
Trabzonspor’da bir fırtına kopacağı kesin. Ancak daha sonraları sert eseceğe benzeyen bu fırtınanın Abdullah Avcı’yı da götüreceği kesindir.