Küresel piyasaların güven duydukları bir iktisatçıydı...
★
Hazırladığı programa:
“Güçlü ekonomiye geçiş” adını vererek...
Herkesi:
Ayakları yere basan...
Piyasalara güven verecek bir ekonomi politikası uygulanacağına ikna etmişti...
★
Bütçe açığı kapatılacak...
Kamu borcu aşağıya çekilecek...
Bankacılık sektörü güçlendirilecek...
Finansal istikrar politikası uygulanacaktı...
★
İlk hedef:
Enflasyon artış hızını önce kesmek...
Sonra da...
Yönünü aşağı doğru çevirmekti...
★
Ve tabii eş zamanlı olarak:
MB bağımsızlığı (Özerkliği) anayasa ile garanti altına alınmış...
BDDK (Tam tarafsız kişilerden oluşuyordu) kurulmuştu...
Yani...
Eksiksiz, objektif ve siyasetçi baskısından arındırılış bir denetim organı harekete geçirilmişti...
[caption id="attachment_307121" align="alignnone" width="600"] Kemal Derviş[/caption]
★
Derviş ve Bürokrasi:
Bu programa bağlı kaldı...
Tabii ki: Başarıldı...
★
Peki...
Ali Babacan ne yaptı?..
O ve ekibi:
Derviş’in programına sadık kaldı...
[caption id="attachment_307122" align="alignnone" width="600"] Ali Babacan[/caption]
★
Ekonomi bürokrasisine yaptığı atamalarda:
Liyakate değer verdi...
Programa inanan bürokratlarla çalışmayı tercih etti...
Encamını hayreylesin...
Ekonomide de siyasette de:
Akıl dışı politikaların sebep olduğu...
Berbat bir belirsizlik süreci yaşıyoruz...
★
Oysa...
Erdoğan yanlışlarında ısrar ederse...
2021 yılı bitmeden...
“1 doların 12 lirayı görebileceğini” anlattığım:
Çok sayıda videom var...
★
Bugün de canlarım...
O günlerde söylediklerimin arkasındayım...
Çünkü...
Erdoğan, yanlış yapmakta hem kararlı...
Ve hem de:
Israrlı...
★
Allah cümlemizin encamını hayreylesin...
Âmin...
Mizah yaptım valla...
Canlarım...
“1 dolar 10 lira olacak” diyerek “halkı yanılttıkları” iddiasıyla suçlanarak yargılananlar:
Mahkûm olabilir...
Çünkü...
★
1 dolar...
10 lirayı geçip:
(Şimdilik) 12.28 oldu...
★
Yani...
“1 dolar 10 lira olur” diyenler...
Aziz milletimizi yanılttıkları için...
Hem yargılanmayı...
Hem de mahkûm olmayı hak ettiler...
★
NOT:
Canlarım...
İzahı olmayan şeyin mizahı olacağına inananlardan olduğum için...
Bu aptalca yargılamayı izah edemeyince...
“Mizah yapayım” istedim...
Durum tespiti...
İktisatta yeni kuramlar:
★
Erdoğan sebep, enflasyon sonuç...
★
Erdoğan sebep, devalüasyon sonuç...
★
Erdoğan sebep, ekonomik kriz sonuç...
Herkese kutlu olsun...
24 Kasım 1928’de...
Gazi Mustafa Kemal’in (Henüz Atatürk soyadını almamıştı):
Millet Mekteplerinin Başöğretmenliği görevini kabul ettiği açıklandı...
★
Atatürk’ün doğumunun 100. yılı olan 1981 senesinde ise...
24 Kasım tarihinde:
Türkiye Öğretmenler Günü ilk kez kutlandı...
★
Bugün...
Büyük Atatürk’ün:
Millet Mekteplerinin Başöğretmenliği görevini kabul edişinin 93...
Öğretmenler gününün ise 40. kutlama yıl dönümüdür...
★
Herkese kutlu olsun...
Güneydoğu Barış istiyor...
Canlarım...
İzninizle birkaç gün...
İki ya da üç makalemi:
13 Ekim – 19 Ekim 1994 tarihleri arasında yedi gün süreyle...
Milliyet Gazetesi’nde:
“Güneydoğu Barış İstiyor” başlığıyla yayımlanan yazılarımdan bazı hatırlatmalara ayıracağım...
★
Amacım:
“Ben demiştim” diye böbürlenmek değil (Ki aslında hakkım... Ben bunca yazıyı arşivde unutulup kalsın diye yazmıyorum...).
Yönetenler ve yönetilenlerin tümünü...
Bir kez daha uyarmak istiyorum; sadece...
★
Artık...
Güftesi Dr. Bekir Mutlu’ya...
Bestesi Erdoğan Berker’e ait o Nihavent şarkıda olduğu gibi:
“Geçen günlere yazık” nakaratını söylemeye ihtiyaç duymamalıyız...
E hani bitmişti terör?..
Shakespeare, egemenler için:
“Onlar emniyetlerini korkularına gizlemişlerdi” der...
Gezdiğim her yerde, gördüğüm her olayda ve konuştuğum her yetkili veya yetkisizin, tavır ve davranışlarında; bu güzel sözün sırrını yakaladım...
★
Vatandaş da...
Devlet de...
Ve...
Devletin görevlileri de...
Güvenlerini:
Korkularına gizlemişlerdi...
★
Hemen herkes, bir şeylerden korkuyordu...
Korkuyordu ve bu korkularının sonucu alınan önlemlerden, güven duyuyordu...
Ya da güven duyduğunu sanıyordu...
★
Yakılan ormanlara...
Yıkılan ve boşaltılan köylere...
Güvenlerini saklıyordu...
★
Böylece...
“Bitti” denilen terör, İç Anadolu’ya kayıyordu...
Güvenleri ve korkularıyla birlikte tabii...
Kim bilir?..
Belki de bir ruh gibi, Edirne’den çıkıp gideceğini sanıyorlardı...
★
Ama gitmedi canlarım...
Çünkü...
Mücadele yöntemi yanlıştı.
Ve halen yanlış...