Sedat Peker, deprem etkisi yaratan videolarıyla Türkiye’yi sallıyordu, daha çok da iktidar kanadından siyasetçileri, “kaymak tabaka” denilen bazı süper zenginleri, bürokrasiden kire bulandığını ileri sürdüğü bürokratları ve tabii bunların masasında siftinen, yüklü paralar karşılığı tetikçilik yapan “gazeteci” kılıklı yanaşmaları hedef alıyordu. Bu iddialar da nedense hep doğru çıkıyordu!
Peker, bu videolardan birinde “Pambıkoğlu” ismini yakıştırdığı Demirören Ailesi’nin, Hürriyet, Kanal D başta olmak üzere Aydın Doğan’dan satın aldığı dev medya kuruluşları için Ziraat Bankası’ndan aldığı 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira kredinin bir kuruşunu dahi ödemediğini iddia etmişti!
Halbuki asıl görev ve sorumluluğu çiftçiye destek olmak, kredi vermek olan Ziraat Bankası Genel Müdürü sıfatlı zat, “şak” diye verilen bu kredi ile ilgili olarak, şöyle demişti:
–Demirören Holding’e vermeyeceğiz de kime vereceğiz? Saygın, varlıklı bir aile!
Günümüze döndüğümüzde ise yıllardır en ufak bir bir ödeme yapılmadığı iddialarına karşı, ne Demirören Ailesi’nden ne de Ziraat Bankası’ndan en ufak bir ses gelmişti! Gerekçe neydi peki?
–Ticari sır!..
“Böyle ticari sır olur mu?” diye isyan ettiğinizi görür gibiyim! Gerçekten de 750 milyon dolar gibi devasa bir krediyi, üstelik kendi alanın olmadığı halde bir “talimatla” şak diye vereceksin, sonra da “Nerede kardeşim bu para?” denilince de “Olmaaz ticari sır” diyeceksin, biz de çok saf olduğumuz için afiyetle yiyeceğiz, öyle mi!
Yalnızca TBMM Genel Kurulu’nda konuyla ilgili ısrarlı sorulara yanıt veren AKP’li Bülent Turan, kamu bankalarının tüm kredileri teminat alarak yaptığını, bankanın “kıyak geçmesinin” mümkün olmadığını belirtip “her günün faizi ödenecektir” diyordu...
–İşte zurnanın zırt dediği yer de tam burasıydı!..
Kemerburgaz oyunu!..
Evet, Demirören, bu devasa kredi karşılığında tabii ki “teminat” göstermişti...
Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetinden verdiği, Hazal Ocak’ın imzasıyla yayımlanan habere göre, Demirören, Kemer Country’deki arazilerini önce ipotek ettirmiş, sonra da Ziraaat Bankası’na kakalayıvermiş, pardon devretmişti!.. Peki niye önce ipotek sonra devir diye soracaksınızdır? Hemen aydınlatayım:
–Çünkü, her ne hikmetse, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı o arazileri durduk yerde yapılaşmaya açıvermiş, arazilerin değeri anında zirve yapmış o arada da Ziraat’e devir işlemleri tamamlanıvermişti...
Şu zekaya, cingözlüğe şapka çıkarılır valla! Düşünsenize, durum devreden açısından bir anda “ballı börek” olmuştu! Peki, devralan açısından ne olmuştu dersiniz? İşte zurna burada ikinci kez “zırt” etmişti!
–Bölge sakinlerinin açtığı davalar sonucu yapılaşmaya açılan arazinin imar planları mahkeme tarafından iptal edilmişti!
Bakanlığın bazı yeni düzenlemeler yapıp tekrar askıya çıkardığı imar planı da mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararıyla engellenmiş, bakanlığın itirazları da reddedilmişti.
O zaman ne olmuştu peki? Arazilerin değeri bir anda çakılmış, halkın parası da kuş olup uçmuştu!..
–Ziraat Bankası da eli böğründe kala kalmış, sorular karşısında ise “ticari sır” safsatasıyla sus pus olmuştu!..
Yeni Türkiye’de olmaz olmaz!
Yukarıdaki bilgileri o tarihteki köşemde paylaşmıştım...
Üstelik, yargının milyar dolarlık bir büyük oyunu bozduğunu da anlatmıştım...
-Çok safmışım!
Bu süre içinde arka planda epey çalışmalar yapılmış, “İyi saatte olsunlar” işin içine karışmış meğer! Bizler de bu süreçte gayet güzel uyumuşuz!
Emlak Konut GYO’nun başvurusu üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kısa bir süre önce Kemerburgaz’daki araziyi “Rezerv yapı alanı” ilan ediverdi. Bu kez hiç vakit geçirmeden iş makinaları “afet toplanma alanı” olarak bilinen araziye çullandı!
Bölge sakinleri, “mahkeme devam ediyor” diye karşı çıktı, tınmadılar. Avukatlar mahkemeye koştu bu defa ve yürütmeyi durdurma kararı almayı başardılar. Ancak, o bölgenin bağlı olduğu Kaymakam Bey, hemen itirazda bulundu ve çalışmalar aynı hızla devam etti, iyi mi! İtiraz bile edilse, bu durum karara bağlanmadan yürütmeyi durdurma kararının geçerli olması gerekiyordu ama yine tınmadılar, hukuku da bir güzel katlettiler.
İş makinaları araziyi hallaç pamuğu gibi attı, ağaçlar yıkıldı, çevre mahvedildi... Sonrasında ne olacak onu da paylaşayım:
-Emlak Konut GYO’nun 224 bin metrekarelik alana inşa edeceği villa projesi 1 milyar 978 milyon 814 bin TL’ye mal olacak...
Gördüğünüz üzere; kendilerinden öylesine eminler ki projeyi bile bitirmişler! Bu villaların satışından kaç milyar kaldıracaklar, işte onu bilmiyorum... Satılırken öğreniriz bu ticari sırrı da...
-Ama Demirören’i gayet mutlu edeceği ayan beyan ortada!