“Türkiye’de seçimler: Erdoğan sekiz puan önde...”.
★
Haberin kaynağı kimdi?..
Ya da:
Hangi kamuoyu araştırma şirketiydi?..
Söyleyeyim:
Yunanistan’da, haftada bir yayımlanan Protothema gazetesi...
★
Hemen gazetenin web sayfasına girdim...
Haberi aradım...
Ve buldum...
Anket:
2018 seçimlerinden önce yayımlanmış...
Ve el hak:
Doğru çıkmış...
★
Yani...
Hürriyet’in:
“Türkiye’de seçimler: Erdoğan sekiz puan önde...” başlığıyla verilen haber...
14 Mayıs 2023’te yapılacak seçim öncesi anket sonuçlarını değil...
2018’de Erdoğan’ın kazandığı seçim öncesinde yayımlanan anket sonuçlarını:
Biraz değiştirerek vermişti...
★
Peki...
Hürriyet neden:
Olmayan bir haberi yayımlıyor...
Söyleyeyim...
Ama önce:
Bir anımı paylaşayım...
★
2002 erken seçim sürecinde DYP Genel Başkan Danışmanıydım...
Özer Çiller, Flash TV’nin sahibi Ömer Göktuğ’la (Özünde parti adına ama görünürde şahsı) bir tür reklâm sözleşmesi imzaladı...
O sırada benim de kanalda haftada bir gün program yapmam kararlaştırıldı...
★
Son 4 yıldır Youtube kanalımda yaptığımın aynı formatı uyguladım...
Bir gün, Özer (Çiller) Bey telefon etti...
Kamuoyu araştırma şirketi sahibi iki genç adamı konuk etmemi rica etti...
“El mecbur” kabul ettim...
Hiç tanımadığım iki genç adam geldi...
O güne kadar adını hiç duymadığım bir kamuoyu araştırma şirketinin yöneticileriymiş...
★
Canlı yayında bir anket sonucu açıkladılar...
DYP %26 görünüyordu...
Oysa...
Sadece bir hafta önce GENÇ Parti’nin:
DSP, SP, ANAP, DYP ve MHP’yi barajın altına itebilme ihtimalinden söz etmiş...
“CHP ile Adalet ve Kalkınma Partisi dışında hiçbir parti meclise giremezse şaşırmam” demiştim...
★
İlginçtir...
Bir hafta önce...
“CHP ile Adalet ve Kalkınma Partisi dışında hiçbir parti meclise giremezse şaşırmam” dediğimi öğrenince...
Gecenin bir yarısında beni arayıp bana sitem eden Tansu Hanım da o gece:
“Bunu nereden çıkardınız Sayın Bayraktaroğlu, bana gelen anket sonuçlarına göre en az %26 alıyoruz” demişti...
★
Sonucu biliyorsunuz?..
DYP de diğerleriyle birlikte barajın altında kaldı...
AKP ve CHP mecliste temsil edilen 2 siyasi parti oldu...
★
Canlarım şimdi:
“Hürriyet neden, olmayan bir haberi yayımlıyor?..” sorusunun cevabını vereyim...
Bilmeyeniniz yoktur...
Hürriyet;
Bir kamu (Milletin) bankasından aldığı milyarlarca liralık kredinin (5 yılda) sadece %3’ünü ödeyen medya patronuna bağlı...
Hürriyet genel yayın yönetimi...
Patronunun borcunu...
Belli ki...
İşte böyle...
Dandik haberlerle:
Ödüyor...
Ne hallere düştü
Ünlü bilim insanı Helmut Kudszus:
“Küçük bir serçe kartalın geçemeyeceği delikten on kere geçebilir” demişti...
★
Erdoğan çok kibir (Kendini kartal yerine koyuyor) yapıyor...
Oysa:
2002 seçimleri öncesinde...
Ve...
Çıraklık döneminde hiç kibir yapmıyordu...
Yani...
★
O günlerde serçe olduğunu kabul ediyor...
Her delikten başarıyla geçebiliyordu...
*
İlerleyen yıllarda...
“Siz artık usta oldunuz efendim” diyen yalaka ve yağcıları yüzünden:
“Kibir abidesi” olunca...
Hiçbir deliğe sığmadı...
★
Bay Kemal ise...
Halen bir küçük serçe...
Kartala kafa tutmuyor...
Kartalla cebelleşmiyor...
Kartal iri gövdesiyle (Kibir):
Serçeden biraz büyük bir deliğe çarpıp düşerken...
Serçe Bay Kemal her delikten geçiyor...
★
Sözümün özü canlarım:
Sadece halkımız değil...
Türkiye ile ilgilenen tüm ülkelerin halkları:
Kibrin bir siyasi lideri ne hallere düşürdüğüne...
Canlı tanıklık ediyor...
Daha mı iyi?
Ne demişti Oktay Akbal merhum:
“Önce ekmekler bozuldu...”.
★
Bizim ekonomimizde de önce:
“Merkez Bankası bozuldu...”.
★
Yeni gelecek iktidar öncelikle:
Merkez Bankası özerkliğini yeniden tesis etmeli...
Bankayı:
Siyasetçinin tasallutundan kurtarmalı...
★
Kimileri:
“Yav kardeşim ya siyasi irade?.. Ya sandıktan çıkan seçilmişler ne yapacak?..” diye itiraz edebilir...
Ben de onlara derim ki:
Sandıktan çıkanların ekonomiyi getirdikleri çizgi:
İşte burası...
Uçurumun kenarı...
Böylesi daha mı iyi?..
Demokrasi mi?
Seccadenin üzerine basıldığı için öfkelenen...
Ama...
Kendisinin üstüne basılmasına...
Yıllardır sesini çıkarmayan bir seçmen yığınıyla:
Hangi demokrasi?..
Günün sözü
Mehmet Murat İldan diyor ki:
“İnsanların kendi gölgelerinden bile korktukları bir ülke elbette bir diktatörlük ülkesidir!
Böyle rezil ülkelerde iki grup insan vardır:
Diktatöre hizmet eden yaşayan-ölüler yani Zombiler...
Ve...
Ötekiler, özgürlükleri için mücadele eden akıllı ve onurlu insanlar!..”.
Dünün tweeti
Cihan Aydın
@cihana1900
“Tiranlığın kitabındaki en eski numara; kuvvetler ayrılığının sona ermesini, muhalefet partilerinin çözülmesini, ifade özgürlüğünün askıya alınmasını, adil yargılanma hakkının ortadan kaldırılmasını ve bu gibi yaptırımları gerektiren ani felaketlerin yaratılmasıdır.”
Timothy Snyder