Saatte ve günde bir yanlışlık olup olmadığına bakar...
Evet...
Tarih ve saat doğrudur...
★
Karısına veda edemez çünkü evde yoktur...
Annesine gittiğini hatırlayınca gülümser...
Evden çıkar...
★
Arabasına binip çalıştırdığı anda bir ses duyar...
“O uçağa binme, düşecek...”.

Adam sesin sahibini arar ama ne arabanın içinde ne de dışarıda bir kimse vardır...
Aynı ses iki kere daha tekrarlanır...
“Hayırdır” der adam...
O gün yolculuk yapmaktan vazgeçer...
★
Aynı gün akşam ana haber bülteninde bir uçağın düştüğü ve kurtulan yolcu olmadığını öğrenir...
Düşen uçak; binmekten vazgeçtiği uçaktır...
Kendisini uyaran sese minnettarlığını sunar içinden...
★
Gitmek istediği şehre trenle gitmeye karar verir...
Yine arabasına biner ve marşa bastıktan sonra yine aynı ses:
“Trene binme. Çok büyük bir kaza olacak senin içinde olacağın kompartımandaki bütün yolcular ölecek...”.
Aynı cümle iki kere daha tekrarlanır...
İlk uyarıda haklı çıkan bu sesi yine dinler adam...
Arabasından iner, eve döner...
★
Aynı gün akşam ana haber bülteninde binmekten vazgeçtiği trenin raylardan çıktığı ve...
Kompartımanlardan birindeki tüm yolcuların öldüklerini öğrenir...
O kompartıman adamın yolculuk yapacağı kompartımandır...
Adam yine şükrederken sesli düşünür:
“Kim bu ses acaba?.. Tanrının sesi mi?..”.
Aynı ses cevap verir:
“Ben senin iyilik meleğinim?.. Seni her türlü tehlikeden korumakla görevlendirildim...”
Adam gülümser...
“İyi hoş, teşekkür ederim ama nikahtan önce nerelerdeydin?..”
★
AKP Genel Başkanı Erdoğan demiş ki:
“Ağır faturaları olacak hesapsız kitapsız adımlardan uzak duruyoruz...”.
★
İyi ama...
Daha önceleri nerelerdeydiniz?..
Hesap kitap mı yapıyordunuz?..
KENDİ SİYASİ İKBALİ TEHLİKEYE GİRECEĞİ İÇİN Mİ ŞİKAYETÇİ ACABA...
Dünkü yazılarımdan birinde...
Akşener’in Millet İttifakı olarak iktidar olamayacaklarını bildiğini...
Ancak...
Buna rağmen neden ısrarla parlamenter modele dönmek istediğini anlayamadığımı...
Gerekçelerini çok merak ettiğimi belirtmiştim...
Bugün de Kılıçdaroğlu’nun niçin parlamenter sistem istediğini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım...
★
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına aday olamayacak...
Çünkü olur ve kazara ikinci tura kalırsa...
Sosyolojik bağnazlıktan dolayı seçilme ihtimali sıfır...
★
Bir ana muhalefet partisi (İktidar alternatifi) genel başkanı...
Halkın seçtiği ve yürütme görevine sahip cumhurbaşkanı seçilemeyecekse...
Bir ana muhalefet partisi (İktidar alternatifi) genel başkanı...
Bir koalisyon hükümetinin bile başbakanı olamayacaksa...
Neden halen genel başkan koltuğunda oturmak ister ki?...
★
Ve...
Bir ana muhalefet partisi (İktidar alternatifi) genel başkanı...
Kendi partisinden biri siyasetçiyi (Kesici, İmamoğlu, Yavaş üçü de merkez sağ kökenli) aday gösterse...
Parti içinde kendisine çok güçlü genel başkan adayları çıkarmış olacağı için...
İktidar partisinin eski bakanlarından...
Ya da cumhurbaşkanlarından birini aday göstermekte ısrarlıysa...
Genel başkanlık koltuğunda oturmasının ulusa, devlete ve ülkeye nasıl bir katkısı olabilir ki?..
★
Yani...
Ve tabii ki bana göre...
Kılıçdaroğlu başkanlık sisteminden, kendi siyasi ikbali tehlikeye gireceği için şikayetçi...
GENEL BAŞKANLIĞININ HİÇBİR DEĞERİ KALMAYACAK...
Parlamenter sisteme dönülürse, CHP’nin ana muhalefet partisi olacağı garanti...
Haliyle...
(Bu delege yapısıyla) Kemal Bey’in koltuğu da güvencede...
[caption id="attachment_6157562" align="alignnone" width="600"]

Yani canlarım...
Benim görüşüm o ki...
Kılıçdaroğlu, iktidar ya da iktidar ortağı olamayacağını bildiği halde parlamenter modelde ısrarlı...
Çünkü...
Ancak o takdirde CHP genel başkanlığını koruyabilecek...
★
Aksi takdirde...
Yani...
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde gidilecek bir seçimin sonunda...
Kendi dışında...
CHP destekli...
Ya da CHP’li (Hem de merkez sağ kökenli) bir aday seçilirse...
Genel başkanlığının hiçbir değeri kalmayacak...
NASIL ÇÖZECEKLERİNİ DE ANLATSINLAR O HALDE...
Kılıçdaroğlu’nun parlamenter sistemde ısrarı konusundaki görüşlerime itiraz edebilirsiniz...
Kimileriniz bana şu soruyu da sorabilirsiniz:
“Bu kadar mı basit ve bencil hesap yapılıyor yani?..”.
★
Bu soruyu soranlara bir başka soruyla cevap vereceğim:
AKP zihniyetinin son 7 yılda ulusa, ülkeye ve devlete verdiği zararı...
Pamuk ipliğine bağlı...
Ve...
★
Kurulacağının hiçbir garantisi olmayan bir koalisyon hükümetiyle...
Nasıl çözeceklerini de anlatsınlar o halde...
İkna olursam bir daha bu konuda tek satır yazmayacağıma söz veriyorum...