Cinsellik hayat boyu yinelenen ve her seferinde bir öncekinden farklı olan yaşamsal bir ihtiyaçtır. Nasıl ki insanlar birçok konuda hayat boyu bildikleriyle yetinmez yeni şeyler öğrenirse, cinsellik konusunda da sürekli yeni şeyler öğrenebilir.

Bu yaştan sonra ne yapabilirim?

SORU:

24 yıldır evli bir kadınım, eşim bazı cinsel isteklerini gerçekleştiremediği için benden uzaklaştığını söyledi. Eşimi kaybetmek is­temiyorum, bu yaştan sonra cinsellikle ilgili yeni şeyler öğrenebilir miyim? M.T./Bursa

CEVAP:

Öğrenmenin yaşı yoktur, isteyen herkes her yaşta yeni şeyler öğrenebilir, buna cinsel konularda dahildir. Öğrenmenin ilk adımı “bu konuda ne biliyorum” sorusuna cevap vermektir. Bunu bildiklerinin doğruluğunu araştırmak ve eksikliklerini fark etmek takip eder. Ardından doğru kaynaklardan yeni şey­leri öğrenmek gelir. Bunun cinsel yaşamda ki karşılığı yaşadığın cinselliği doğru tanımlayıp eksiklikleri fark ederek kendini geliştirmek­tir. Bunun birçok yolu vardır. Günümüzde me­rak edenler ve kendini geliştirmek isteyenler için, sağlıklı ve doğru cinsellik konusunda yazılmış birçok bilimsel yayın, son derece özenle hazırlanmış belgeseller bulunmak­tadır. Eşlerin cinsel uyumsuzluk yaşadığında karşılıklı konuşarak birbirilerinin eksiklikle­rini tamamlayabilir, birlikte daha tatminkar bir cinsel yaşam konusunda anlaşabilirler.

Geçmiş ilişkiler konuşulmalı mı?

SORU:

Bir yıldır devam eden bir ilişkim var, yakında nişanlanacağız. Geçmişte erkek arkadaşımın bilmediği birkaç ilişkim oldu, dürüst bir iliş­kimiz olsun istiyorum, bunları erkek arkada­şıma anlatsam sorun olur mu? K.S./Sinop

CEVAP:

Günümüzde ilerleyen evlenme yaşıyla birlik­te insanların doğru kişiyle karşılaşıp yeni bir ilişkiye başlayıncaya ya da evleninceye kadar bazı ilişkileri olabilmektedir. Yeni bir ilişkiye başlandığında geçmiş ilişkilerin anlatılıp an­latılmayacağı hep bir tartışma konusu olmuş­tur. Elbette bir ilişki yalan üstüne kurulamaz ancak kişisel geçmişi anlatmadan önce diğer partnerin bu konulara nasıl baktığını önceden bilmek gerekir. Bazı kişiler bu gibi konulara fazla takılmazken, bazıları geçmişte karşı cinsten biriyle içilen bir kahveyi bile sorun yaparak geriye dönük bir kıskançlık krizine dönüştürmektedir. Aslında insanlar birbirine karşı tanıştıktan veya ilişkileri başladıktan sonra sorumludur. Bununla birlikte partnerin hassasiyetinden bağımsız olarak geçmiş­te yaşanan uzun soluklu ilişkiler, ayrılma boşanma, nişan, söz ve kesme gibi durumlar saklanmaması gereken konulardır. Bu bilgiler detaya girilmeden anlatılmalı, konunun tekrar tekrar açılmasına izin verilmemelidir. Geçmiş ilişkiler mevcut ilişkiye zarar verecek bir şekilde takıntıya dönüştüğünde mutlaka bir uzmandan destek alınması gerekir.