Korkusuz
Ümit Zileli

Ceviz kurdunun acıklı öyküsü...

Hiç eskimeyen, tüm zamanlara uyan bir öyküdür..

Şahane bir hikaye ile “kıssadan hisse” bölümlerinden oluşur... Aslında, binlerce yıldır insanlığı yönetenlerin önce nasıl canavarlaştığını, sonra nasıl bedelini ödediklerini anlatır! Gelin önce hikayeyi okuyalım...

Ceviz kurdu... Bir tür tırtıl... Gireceği kadar bir delik açıp cevizin içine girer... Cevizin içi insan beynine benzer, başlar yemeye...

- Buraya kadar normal!

Yedikçe şişmanlar, karnı büyür... Yeteri kadar yükünü tutup doyunca gitmek ister, ama girdiği delikten çıkamaz!.. Daha da kötü olanı; içi yenilince, ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, deliği genişletmek de artık olanaksızdır!.. Kurtçuğun delikten geçip dışarı çıkabilmek için tek çaresi vardır:

- Zayıflamayı beklemek!

Aç kaldıkça zayıflar, sonunda eski cılız haline döner... Ve bir gün dışarı çıkar... Çıkar ama mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk kalmıştır...

- Bir de içsiz ceviz!

Hikaye böyle... Pekii, hani bunun “kıssadan hissesi” diye soracaksınız tabii... Asıl bayıldığım, asıl ders alınması gereken bölüm de o zaten...

- Artık, güler misiniz yoksa ağlar mısınız bilemem!

Semizleşenler sayesinde içi boşalan ülke!..


Aynen böyle oldu...

Yalanla, dolanla insanların beynine girdiler... Onlar semizleşip zenginleşirken, ülkenin içi boşaldı... On binlerce malvarlığı yok edildi; içinde fabrikalar, limanlar, tersaneler, santraller de vardı, çocukların oynadığı parklar da...

Tarihinde ilk kez, dünyanın üç büyük kredi derecelendirme kurumu (Moddy’s, S&P, Fitch) aynı zamanda kredi notunu düşürüp, ülkeyi “riskli” ilan ettiler... Uluslararası dev yatırımcılar ülkeyi terk etti... Sokaklarında eşkıyaların dolaştığı, yargısız infazların yapıldığı, hukukun olmadığı, bebeklerin bile hapishanelere kapatıldığı, insani duyguların yitirildiği, toplumun birbirine düşman kamplara bölündüğü, kan-revan, ilkel bir ülkeye döndü o güzelim ülke...

İnsanlar devletten korkmaya başladılar... Ve dünya böyle bir ülkeyi dışladı... AB hayali bitti, ABD dahi Arap ülkeleri arasına sokup terörist muamelesi çekti... En dost ülkeler iktidarın adamlarını sınır dışı etti... Sonuçta; içi boşaltılmış, dünyada dostu kalmamış, istenmeyen, kovulan, itibarsız bir memleket kaldı ortada!..

İşte; demokrasi ile girip, devleti yiyip, beyinleri kemirdikçe zenginleşip güçlenenler, şimdi girdikleri delikten çıkamıyorlar!.. Dünyanın gözünde iyice küçülüp, beş paralık bir diktatörlükle işin içinden çıkmak için çırpınıyorlar...

- İşte bu, ceviz kurdunun hikayesidir!..”

Bilin bakalım hangi ülke?


Bu da hikayenin “kıssadan hissesi!”

Bence defalarca okumak, sonra da kesip aynanın köşesine iliştirmek lazım; lazım olduğunda ya da her aynaya baktığınızda gözünüze ilişmesi için...

Aslına bakarsanız, bahse konu ülkenin hangisi olduğu da önemli değil, ceviz kurdunun acıklı hikayesinden çıkarılan kıssadan hisse de!

Etrafınıza bakmanız, olmadı “Tarih Baba”nın defterine müracaat etmeniz yeterli; o defterde o kadar çok batmış, köleleşmiş ülke vardır ki, şaşar kalırsınız...

- Israr etmeyin söylemem; o ülkeyi bulmak da sizin muhayyilenize kalsın artık!

Yakın geçmişten yaşadığımız günlere uzanan öğretici bir öykü! Öğretici, çünkü hiç kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını anlatıyor! O zaman da ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor:

- Herkes, yaptığının ya da körlüğünün bedelini öder!

İktidarın, açıkladığı 3 yıllık Orta Vadeli Planı (OVP) okuyunca “daha bunlar iyi günlerimiz” diye düşündüm önce, sonra sürekli olarak tatlı yalanlara kanan, neredeyse çeyrek asırdır aynı sözler, vaatlerle oyalanan halkımızın trajik hikayeleri düştü aklıma, içi boşaltılmış cevizi paylaşayım dedim...

- Paylaşmak iyidir!