Öyle bir ülke haline geldik ki, kimse yarın sabah uyandığında ne olacak, “Kimler gözaltına alınacak ya da tutuklanıp hapse atılacak?” bilmiyor.

Bir “Tutuklama fırtınası” altında yaşıyoruz.

Gazetecilerin bu kadar çok gözaltına alındığı hiç bir dönem olmamıştı.

Yolsuzluklarla, haksızlıklarla mücadele eden, iktidara muhalif iki gazeteci arkadaşımız, Murat Ağırel ve Timur Soykan, önceki gece yarısı evleri basılarak gözaltına alınıp götürüldü.

Sebep hiç inandırıcı değil!

Adamın biri “Onlar beni tehdit ediyor, şantaj yapıyor!” demiş...

Bunu söyleyen, yasa dışı bahisten ve kara para aklamak suçlarından tutuklu olarak hapishanede yatan biri...

Delil yok, belge yok, tanık yok, hiçbir şey yok! Fakat, yine de bu iki gazeteci tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Mahkeme tutuklamadı ama yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol için haftada iki gün imza atma şartı getirdi.

Bütün bunlar gazetecileri korkutmak, toplumu sindirmek için yapılıyor ama Timur Soykan’ın, mahkemeye götürülürken söylediği şu söz ilginç:

“Çeteler kaybedecek, halk kazanacak!”