Korkusuz
Ümit Zileli

“Bütün okullar imam hatip olacak!”

Hazırlıklar uzun yıllar önce başlatılmıştı...

Proje gayet açık, son derece basitti; Türkiye’de imam hatip okullarının sayısını olabildiğince artırmak!.. Hiç vakit geçirmeden çalışmalar başlatıldı. Bu amaca uygun yasalar çıkartılmaya, milli eğitimde gerekli düzenlemeler yapılmaya girişildi...

Türkiye’nin her yerinde normal liseler süratle imam hatip lisesi haline dönüştürülmeye başlandı... Mesela, Yeni Kurum Açma Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği uyarınca, nüfusu 10 binin altında olan yerlerde sadece İmam Hatip Liselerinin açılması karara bağlandı ve müthiş bir atak başlatıldı...

Mesela, 2015 yılında, Kabataş Erkek Lisesi Müdür Yardımcısı Şakir Voyvot, bir dernek toplantısında aynen şunları söylüyordu:

-Neyi bekliyoruz? Artık bütün okullarımızın imam hatip lisesi gibi olma zamanı geldi... Şimdi elhamdülillah dağı taşı dolduracağız!...

Dediklerini yaptılar! Mesela, 2018-19 arasında bir yılda 798 imam hatip okulu açıldı, öğrenci sayısı 1.3 milyona ulaştı. Dini eğitim veren okul sayısı 5 bin 138’e çıktı!

Buna karşılık Anadolu Liseleri ve Fen Liselerinin sayısında çarpıcı azalmalar meydana geldi. Anadolu Liseleri 118 azaldı. İstanbul’daki imam hatip okullarının sayısı 197 olurken, Fen Lisesi sayısı yalnızca 12! 61 kentte ise imam hatip sayısı Anadolu Lisesi sayısını geçmiş durumda!

-Kısacası proje başarıyla yürütüldü, yürütülüyor!..

Böylece, tee 2012’de, Muğla İmam Hatip Lisesi Derneği’nin pilav gününe katılan AKP Milletvekili Ali Boğa’nın şu sözlerinin ne kadar gerçekçi olduğu da ortaya çıktı:

-4+4+4 sistemiyle birlikte bütün okulları imam hatip yapma şansını elde etmiş durumdayız!

Epey sonraları tüm okulları imam hatip yapma şansını elde ettiklerini gururla açıklayan bu sayın milletvekilinin, torununu Fransız Lisesi’ne kaydettirdiği ortaya çıktı, iyi mi!..

-Neden acaba?!.

Kindar ve dindar nesil mi?


Gelelim günümüze...

İmam hatip okulu, lisesi açmak için hiçbir fırsat kaçırılmıyor! İmam hatip liselerinin geliştirilmesi için 2020-2023 arasında bu amaç için tam 30 milyar TL’nin teşvik olarak ayrıldığı haberlere yansıdı!..

Mesela İstanbul’da imam hatip okulu sayısı 208 oldu. Ankara’da 71, İzmir’de ise 51 imam hatip lisesi bulunuyor... Ancak, her türden teşviğe, burs, okul servisinde kolaylık gibi “elma şekeri” sunulmasına rağmen imam hatiplerde okuyan öğrenci oranı yüzde 12-13 civarında kaldı! Anadolu ve Fen liseleri tıklım tıklım doluyken, imam hatipler boş durumda; öyle ki, bazı okullarda öğretmen başına ancak 5 öğrenci düşüyor!

Üç büyük kent dışında ise görüntü daha vahim; mesela Hakkari’de 1 Fen Lisesine karşılık 5 imam hatip lisesi bulunuyor... Adana’da ise 4 Fen Lisesine karşılık 31 imam hatip lisesi var!.. Örnekler çoğaltılabilir ancak sayısı sürekli katlanan imam hatiplerde konu başarı meselesine geldiğinde durum iyice içler acısı bir hal alıyor; aileler açısından son tercih olan imam hatiplere mali durumu zayıf olan, yoksulluk sınırı altında bulunan aileler çocuklarını zorunlu olarak gönderiyor...

İşler o raddeye ulaşmış durumdaki birçok aile canını dişine takıp, banka kredisi çekip, evini satıp çocuğunu özel okullara gönderiyor. Bu nedenle hem özel okul sayısında hem de yıllık ücretlerinde patlama yaşanıyor!..

İşte size eğitim alanındaki son durum! Kendi çocuklarını, torunlarını Fransız liselerine, kolejlere yurt dışına eğitime gönderen muhterem zevat niçin imam hatipleri tercih etmiyor?

Yaşamsal soru budur!

Niçin insanların çocuklarını istediği okula göndermesinin önüne engeller çıkarılıyor? Niçin özellikle yoksul ailelerin çocuklarına gidilecek tek yer olarak imam hatipler gösteriliyor?

-Yoksa konu şu “Dindar ve kindar nesiller” yetiştirilmesi meselesi mi?!.