Korkusuz

Bunu yapmaya hakkınız yok!

Bunu yapmaya hakkınız yok!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği talimat doğrultusunda faizleri bir puan daha indirdi ve 15 seviyesine çekti. Merkez Bankası, Eylül ayında 100, Ekim ayında ise 200 baz puan indirim yapmıştı. Sözde ‘’inşaat sektörü’’nü ayağa kaldırmak için izlendiği söylenen bu politika, Türkiye’nin kolonlarını çökertti.

[caption id="attachment_305796" align="alignnone" width="600"] Kavcıoğlu[/caption]

DÜNKÜ KAYIBIN BİLANÇOSU

Dün alınan kararla birlikte, faizler son üç ayda 400 baz puan indirilmiş oldu. Böylece, Türk Lirası, döviz karşısında biraz daha eridi ve vatandaşın alım gücü daha da azaldı. 1 Dolar, 11.30, 1 Euro 12.30 TL oldu. Kısacası; vatandaşımız yoksullaştı! Her bir vatandaşımız bu yanlış yüzünden en az 3000 TL daha kaybetti.

[caption id="attachment_305794" align="alignnone" width="600"] Recep Tayyip Erdoğan[/caption]

BİLE BİLE…

Peki; bunun böyle olacağı ve faiz indiriminin bu sonuçları vereceği bilinmiyor muydu? Tabii ki biliniyordu. Ancak bu sonucun MHP, AKP ve Erdoğan açısından hiçbir önemi yok! Onlar, kendi dünyalarında yaşıyorlar! Bu yüzden, halkın yoksullaşması, alım gücünün azalması ya da enflasyonun artmasını umursamıyorlar.

GELECEĞİMİZ KARARIYOR

Oysa ki; siyasi talimatla alınan her iktisadi karar, bu ülkenin hem bu gününü hem de geleceğini yok ediyor! Bunu yapmaya hakkınız yok ey iktidar sahipleri! Bu ülkeyi siz emanet aldınız. Ve bu emaneti gözünüz gibi korumak zorundasınız. Ancak yaptıklarınız; bırakın korumayı, tahrip gücü yüksek bir bomba ile aynı etkiye yol açıyor. Milyonlarca insan sizin yüzünüzden yoksullaşırken, ülkemizin geleceği kararıyor.

[caption id="attachment_305795" align="alignnone" width="600"] Devlet Bahçeli[/caption]

SORUMLU ERDOĞAN VE İKTİDARDIR!

AKP, MHP, Vatan Partisi, Merkez Bankası ve BBP’nin yetkilileri, bu ekonomik tablodan birinci derecede sorumludur! Cumhur İttifakı’nı oluşturan tüm bileşenler, Erdoğan’ın yanlışta ısrar eden politikalarına destek vererek, Türkiye’yi bir çöküşün eşiğine getirmiştir.

Türk Lirası, tarihinin en değersiz dönemini yaşarken, hala bu yanlışı savunmak ve arkasında durmak; bu çöküşün sorumluluğunun bir parçası olmaktır.

Türk Lirası, AKP ve MHP yüzünden savunmasız kalmış, üzerinde Atatürk’ün fotoğrafı olan paramız adeta kaderine terk edilmiştir. Bir ülkeye, bundan daha büyük bir kötülük yapılamazdı!

SON BİR ÇAĞRI DAHA…

Bu köşeden, başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ittifaklarına destek veren tüm kuruluşlara sesleniyorum: Türk Lirası’nı yerlerde sürüklemeye, halkı yoksullaştırmaya, vatandaşın alım gücünü azaltmaya, ülkemizin dış borcunu artırmaya hakkınız yok! Gelin bu yanlış politikalardan vazgeçin! Siz belki hissetmiyorsunuz ama halkın canı yanıyor!

Halk yoksullaşırken, kimler zengin edildi?


Biz emekçilerin safında olduğumuz ve kamunun çıkarlarını koruduğumuz için AKP ve MHP yüzünden yoksullaşan insanlarımızın derdini yazıyoruz. Tabii bir de “bir gecede zenginleşen’’ler var.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün talimat verdi ve faizin indirilmesini istedi. AKP’ci Merkez Bankası da bu talimata uyarak
faizi 15’e çekti.



KİMLER DÖVİZ ALDI?

Peki bu 24 saatlik süre içinde kimler 100 bin doların üstünde döviz aldı? Kimlerin kulağına “Faizin kesinlikle indirileceği”

fısıldandı?

Bunu neden soruyorum?

Perşembe sabahı, dolar birdenbire 10.50’nin altına düştü. Sonra küçük bir kıpırdanma oldu. Belli ki; birtakım çevreler dolar topluyordu. Saat 14.30 sularında ise MB kararıyla birlikte, dolar 10.50’den 11.30’a çıktı.

İktidar, eğer bir maniplasyon içinde değilse, bunları da açıklamalı ve türedi zenginlerin kimler olduğu ortaya çıkarılmalıdır.

‘ÇÖKÜŞ’ten kurtulmanın tek yolu var!


Cumhur İttifakı’nın izlediği politikaların Türkiye’yi uçuruma sürüklediği ortada. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen yönetim biçimi, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdı. Yargı, bağımsızlığını kaybetti;
ülke yönetimine keyfilik egemen oldu.

Sermaye, Türkiye’de hukukun olmadığına inanıyor ve işte bu yüzden yatırım yapmıyor. Var olan da parasını yurt dışına çıkarıyor. İktidar, ortaya koyduğu uygulamalar yüzünden artık yüksek faizle bile borç bulamıyor. Kısacası; iktidar artık hiçbir çözüm üretemiyor.



ÇÖZÜM YOLU BELLİ

Bu anafordan çıkışın tek yolu; derhal erken seçime gitmek, Türkiye’yi bağımsız bir yargıya kavuşturmak ve hızla parlamenter sisteme dönmektir. Üretim atağı yaparak, Türk Lirası’nı döviz karşısında güçlendirmek ve paramızı koruyacak politikalar üretmek de şarttır. Aksi takdirde; Türkiye bu kafayla bugünleri bile arayacak bir noktaya doğru gitmektedir.

Cumhur İttifakı’nın Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey, üretebileceği tek bir çözüm bile kalmamıştır. Tek çözüm, millete gitmek ve yepyeni bir sayfa açmaktır.