Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Bunlar sanatçı ise eğer...

Bugün sizlere...

Saray’da verilen iftara...

Klarnet eşliğinde:

Şarkılar, türküler söyleyerek giden bir...

“Davetli” güruhundan söz edeceğim...





Canlarım...

Saray ve saray medyasının:

“Sanatçı...” dediği:

Fotoğrafta gördüğünüz bu “davetli” güruha ben:

“Eğlence dünyası ünlüleri” diyorum...



Bu insanlara eski zaman saraylarında:

“Soytarı” veya “dalkavuk” denirdi...

Görevleri:

Başta kral, padişah, şah, sultan, halife olmak üzere...

Bu egemenleri ve emir kullarını eğlendirmekti...



Bugün ise bu türlere...

Aynı egemen çevreler:

“Sanatçı” diyor...

Ve haliyle...

Gerçek sanatçılara hakaret ediyor...

DALKAVUĞUNA SAYGILI AMA...


Eski zaman saraylarında gerçek sanatçılara yer yok muydu?..

Olmaz olur mu?..

Osmanlı sarayında da Avrupa saraylarında da gerçek sanatçılar başlara taç edilir...

Dönemin egemenleri onlara saygı duyarlardı...

Ancak...



Tarihin hiçbir döneminde...

Dalkavuğuna ya da soytarısına:

Saygı duyan...

Onları başına “taç” eden bir tek:

Kral, padişah, şah, sultan, halife görülmemiştir...





Tarihin hiçbir döneminde...

Evlendiği her kadını veya birlikte olduğu her kadını dövmesiyle ünlü:

Soytarısı ya da dalkavuğu otururken...

Kendisi ayakta durup...

Soytarısı ya da dalkavuğunun omuzuna dayanan bir:

Kral, padişah, şah, sultan, halife olmamıştır...

BİLİYORUM AMA SÖYLEMEM...


Dünyanın en büyük 3. araştırma şirketi IPSOS’un anketine göre...

Türkiye’de yaşayan her 10 kişiden 9’u:

“Türkiye’nin en büyük sorunu ekonomi” demiş...



Yüzde 60’ı ise kendini:

Yorgun ve bıkkın hissettiğini söylemiş...



Haberi okuduktan sonra...

“İsteyen herkesin çalışacak işi vardır... Ekonomide de hamdolsun üretim tarafında işler gayet iyi gidiyor” diyen kişiyi düşündüm...



Ya o doğruyu söylemiyor...

Ya da:

Dünyanın en büyük 3. araştırma şirketi:

Yanlış biliyor...



Ben kimin doğru söylemediğini tabii ki biliyorum...

Biliyorum ama söylemem...

Zira...

Ne zaman doğruyu söylesem...

Birkaç gün sonra kendimi jandarma karakolunda...

“Hakaret” ettiğim suçlamasıyla:

İfade verirken buluyorum...

NE KADAR DA ZOR...


50 yıldır liberal demokrat felsefeye inanmış birisi olarak...

“Aydın” tanımına uyan...

Ve kendilerini aynı zamanda:

“Liberal demokrat” olarak tanıtan kişilere:

Camileri...

Kışlaları...

Ve...

Mektepleri dine teslim etmiş bir ülkede...

Demokrasi olamayacağını anlattım durdum...

Ama...

Gördüğüm o ki:

Ya anlatmayı bilemedim...

Ya anlamadılar...

Ya da...

Anlatabildim...

Onlar da anladılar...

Ama...

Anlamamış gibi yaptılar...



Sözümün özü canlarım...

Liberal felsefenin bile:

Su katılmamış bir ideolojiye...

Ve haliyle:

Dine dönüştürüldüğü bir ülkede:

“Liberal demokrat sosyalist” olmak:

Ne kadar da zor...

UTANMAZ, ARLANMAZLAR...


Canlarım...

Bugünler için “geççek” diye şarkılar söyleyen küresel ve gerçek sanatçılardan hiçbirini...

Bu davetlerde:

Göremezsiniz...

Neden göremeyeceğinizi de söyleyeyim:



Gerçek sanatçılar...

O yemeğin parasının...

Fukaranın rızkından kesilerek ödendiğini bilirler...



Gerçek sanatçılar...

Milyonlarca yurttaşı:

Askıda ekmek...

Ucuz et...

Ucuz yağ...

Ucuz sebze kuyruğunda çile doldururken...

Parası...

O fukaranın vergileriyle ödenmiş yemeği tıkınmayı:

Kabul edemezler...



Böyle bir utanmazlığı ancak...

Kendilerine “sanatçı” unvanını yakıştırmak hadsizliğini gösteren:

Eğlence dünyası ünlüleri yapar...

ZENGİNİ BİLE FAKİR OLAN ÜLKE...


Sorum şu...

Sizce, KKM hesabı sahipleri:

Fakir midir?..

Zengin midir?..



Cevap veriyorum:

Fakirdirler...



Neden mi?..

Söyleyeyim:



Eğer zengin olsaydılar...

Kendilerine ödenen...

Ve asıl adı “faiz” olan avanta 12 milyar lira...

Hazinedeki:

Yoksul ve çiftçilere ayrılan yardım kaleminden karşılanmazdı...

İNSANIN DEĞERİ VE DİN...


Belçika’daki camilerden birinde İmam Efendi Cuma hutbesinde diyor ki:

“Dinimiz, kadının hafifçe dövülebileceğine cevaz veriyor...”.



Belediye...

Bu çağdışı din anlayışını vaaz eden imamın çalıştığı camiinin ruhsatını iptal etti...



Tabii ki bizimkiler bağırdı, çağırdı, hakaretler ve tehditler savurdu...

Ama...

Belçika hükümeti oralı bile olmadı...

Çünkü Belçika’da...

İnsanın değeri...

Her türlü inancın üzerindedir...



Çünkü insan:

Yaratılmışların en şereflisidir...

Bir başka yaratılmış...

Salt “erkek” olduğu için...

Bir kadını dövemez...

BU AYIP BİZE YETER...


Saray soytarısına ve dalkavuğuna:

“Sanatçı...” diyen.

Yerli ve milli paraları...

Enflasyon ve devalüasyondan etkilenmesin diye...

Ülkenin en varlıklı kesimine:

“12 milyar lira avanta” ödeyen bir ülkenin yurttaşı olmanın ayıbı:

Hepimize yeter...

Hatta artar...