Korkusuz

Bolulu Lö Pen!

Bolulu Lö Pen!
Fransız Lö Pen... (Le Pen)

Kızı değil....

Babası...

“Ben Araplara karşı değilim...Paris’te yaşamalarına karşıyım.” demişti.

Sadece bu sözüyle seçimlerde yüzde 20 oyu aldı cebine koydu.

Şimdi kızı Lö Pen aynı telden çalıyor...

Üstüne koya koya ilerliyor...

Yüzde 25’leri parti olarak gördü...

Başkanlık seçiminde ise Macron’la kafa kafaya geldi bile...

Anketlerde 44 çıkıyor...

Tek sloganı var.

Göçmenlere karşıyım!

İktidara gelirsem Arap göçmenleri evlerine yollayacağım’ diyor.

★★★

Fransa gibi özgürlüklerin ve demokrasinin Kabesi sayılan bir yerde, ırkçı sayılabilecek bir söylem nasıl bu kadar taraftar bulabiliyor?

Çünkü Fransız halkı göçmenden yıldı.

Düzenlisi düzensizi, oturma izni alanı almayanı...

Paris’in dört bir yanı göçmenle doldu.

Sadece Paris mi?

Hayır!

Fransa’da göçmen nüfus yüzde onu geçti.

7.5 milyonu aşkın göçmen yaşıyor!

★★★

Ara ara sosyal patlamalar oluyor...

On yıldan fazla oldu.

Hatırlar mısınız?

Araba yakma protestosu başlamıştı.

Paris sokakları alev alevdi.

Günde 2 bin araba yakıyorlardı.

Başlatan da bir Türk göçmendi iyi mi?

Muhittin Altun...

Polis kovalamacasında bir elektrik trafosuna saklanmışlar, iki arkadaşları orada ölmüş Muhittin ise yaralı kurtulmuştu.

Sonra Fransa yangın yerine döndü.

★★★

İşte Madam Lö Pen, bu iklimden besleniyor.

Artık Fransız halkının önemli bir bölümü göçmenlerin geldiği yere gönderilmesini istiyor.

Peki rakibi Macron?

Baktı pabuç pahalı...O da anti-göçmen söylemlere doğru dümen kırdı.

Hem Müslüman göçmenlere hem de ABD orjinli kültürel hegemonyaya savaş açtı.

Oylarını ancak böyle koruyabiliyor.

★★★

Trump yahu Trump...!

2016’da nasıl almıştı seçimi?

Hatırlayın...

‘Tek bir Latino, tek bir Meksikalı istemiyorum’ demişti.

Özgürlükçü (!) Biden dört yıl sonra ite kaka zor aldı seçimleri elinden.

Halen yapılan anketlerde Amerikalıların büyük çoğunluğu göçmen istemiyor.

Trump, oylarını taş gibi koruyor...

★★★

Düzensiz göçmen sorunu çağımızın en büyük sorunudur.

Bazı yel akıllılar çıkıp “Onlar da insan, ne var canım elbette gelsinler” demiyor mu?

E açalım kapıları o zaman...

Dünya’da açlık sınırının altında 1 milyar 200 milyon kişi var.

Hepsini doyurabiliyorsan doyur.

★★★

Mühim olan şey göçmeni almamaktır.

Aldıktan sonra yandın...

Atacağın her radikal adım insan hakkı ihlaline girer.

Ülkesine geri göndereyim dersin zorunlu göçe girer... İnsanlık suçu olur.

Bir yerde tutayım dersin toplama kampı görüntüsü doğar.

İncecik bir çizgidir anlayacağınız.

Bir yanında insan hak ve hürriyetleri....

Öbür yanda ülkenin birliği huzuru...

Kıldan köprü...

Geç geçebilirsen...

★★★

Ama ahali böyle düşünmez...

Daha Suriyelileri hazmedememiş halkımızın; akın akın Afganlı görünce, cinleri tepesine çıkar...

Ekonomik sıkıntıdan bunalmış bakkal, yan sokakta Suriyeli bakkalı görünce hazmedemez...

İşsiz kahvede oturan genç, Afganlıyı fark edince uyuz olur.

Caddebostan sahilde donla denize giren göçmenleri gören caddeli teyze, baygınlık geçirir.

Asayiş...Kriminal işler de cabası...

★★★

Göçmen öyledir.

Geldiği yerin aurasını bozar...

Adapte olması çok zordur...

Eğer yığın halinde hızlıca gelirse, bir de bakarsın seni değiştirmiş.

Suriye mahallelerini biliyorduk.

İstanbul’da Afgan mahallesi var yahu...

★★★

Böyle olunca...

Bolulu Lö Pen Tanju, pandoranın kutusunu açtı.

“Bu misafirlik fazla uzadı. Artık gitsinler. Gitmeleri için kullandıkları suyun fiyatını on katına çıkartıyorum”

“İsterlerse bana faşist desinler...”

★★★

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın...

Sözlerini
onaylamıyorum...

Katılmam mümkün değil...

Ayrıca koca ülkenin milli güvenlik sorununu, bir belediye başkanının çözme işgüzarlığını da anlamsız buluyorum.

Ancak...

Ahalideki infiali de görüyorum...

Ümit Özdağ Hoca, aylardır bağırıyordu duyulmadı...

İYİ Parti’den İlay Aksoy, seçim kampanyasını bunun üzerine kurdu...

Duyan oldu, olmadı...

Ne zamanki Afgan akını başladı...

Millet isyan etti!

Ne zamanki Tanju Özcan, ‘Suyu zamlı içecekler’ dedi.

Çanak çömlek patladı.

★★★

Bundan sonrası kıldan köprü...

Göçmen meselesini çözen de çözemeyen de tarihe geçer...

Sandığı da bu mesele belirler...

★★★

Bizim Bolulu Lö Pen’e gelince...

Popülist söylemiyle ahalinin hissiyatına tercüman oldu.

Amaaa...

Ya olaylar tatsız gelişirse...?

Göçmen karşıtlığı bir anda düşmanlığa dönüşürse?