Korkusuz

Biraz magazin

Biraz magazin
Okumuşsunuzdur:

Suud ailesinden 150 kişi koronaya yakalanmış.

Peki bu ailede kaç kişi var?

Farklı ve çelişkili rakamlar var ama yaklaşık yedi bin.

Biraz geriye gidelim...

İngiliz’lerin yardım ve kışkırtmasıyla 1790 yılından itibaren Osmanlı’ya ayaklanan Muhammed Bin Suud yine İngilizlerin tezgahıyla Vahabi mezhebini benimsemişti.

Osmanlı adamın kellesini uçurdu ama adamları adam olmadı.

Osmanlı bölgeden çekilince İngilizler Hicaz denilen toprakları Suud aşiretine verince orası da Suudi Arabistan oldu.

Kurucu kralın Adı Abdülaziz Bin El-Suud.

1945 yılında 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Başkan Roosvelt’le buluşarak para, pul ve her şeyi ile ABD’nin hizmetine girdi.

Çok da işe yaradılar.

Dönelim konumuza.

Yani “Kaç kişiler” sorusunun yanıtına.

Abdülaziz Hazretleri resmî olarak 32 kadınla evlendi.

Bazıları bu sayıyı 63’e çıkarır.

Kral Hazretleri’nin 32 karısı, 36 erkek ve 27 kız çocuk doğurdu.

Erkek çocukların kaç kadınla evlendiği uzun hikaye ama 516 çocukları olduğu resmî kayıtlarda var.

Örneğin şimdiki kral Selman dört kadınla evlenmiş ve bu evliliklerden biri kız 13 çocuğu olmuş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cenazesine katıldığı Kral Abdullah ise 8 kadınla (bazılarına göre 12) evlenmiş ve 22 çocuğu olmuş.

Abdülaziz’in çocuk, torun ve onların çocukları bu kadar kadınla evlendiğine göre toplam sayının yedi bin olması çok normal.

Koronavirüs kesinlikle bunlarla baş edemez.

Adamlar günde 700 milyon dolarlık petrol satıyor!

Bu parayla virüsü bile satın alabilirler!

Gelelim memleketimize...

Korona ile ilgili tüm tartışmalar para eksenli devam ediyor.

Açıklanan resmî rakamlara göre Türkiye hasta sayısı ve ölümler bakımında dünya sıralamasında dokuzuncu sırada ama hiç kimsenin umurunda değil.

Polemikten hiç hoşlanmam ama Mehmet Barlas’ın sosyal medyaya yansıyan şu cümleleri dikkatimi çekti:

“Siyasi polemiklerin ve kötü niyetli yıpratma kampanyalarının ötesindeki gerçeği görebiliyorum. Bu salgına iyi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın merkezinde bulunduğu Başkanlık Sistemi içinde yakalandık... En zor ve en hayati kararlar anında alınıyor. Halka tedavi imkanları sunulurken, moral takviyesi yapmak da hiç ihmal edilmiyor. Buna son örnek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 65 yaş üstündeki vatandaşlara gönderdiği mektupta söylenenlerdir”.

Tek kelimeyle müthiş!

Başkanlık sistemiyle koronanın ne ilgisi var.

ABD’de de başkanlık sistemi var ve ülke koronadan kırılıyor.

Belki de bu işe dört trilyon dolar ayıran Başkan Trump bu işi bilmiyordur.

Barlas bunu yazıyorsa diğerleri ne yazarsa ya da söylerse kesin haklılar!

Avrupa kesin bizi kıskanıyordur!

Koronadan dolayı ABD ve Avrupa başta olmak üzere bütün dünya ülkeleri batacak ama bir tek Türkiye güçlenerek ortaya çıkacak.

Peki nasıl olacak?

Birgün Gazetesi’ndeki habere göre bağışla toplanan paraların neredeyse tümü Orhan Gazi Köprüsü’nden geçmeyen 5 milyon 754 bin araç için bu ay içinde bildik dört şirkete ödenecek:

Kuru yükselen dolar bazında iki milyar lira.

Sonra da bu şirketler bağış kampanyasına üç beş on milyon lirayla katılınca havaya giriyorlar.

İşin daha da ilginç olan tarafı kampanyada toplanan paranın neredeyse yarısı kamu kuruluşlarından.

Örneğin Merkez Bankası ve diğerleri.

İyi de bu bankalar devletin yani halkın malı değil mi?

Devlet sağ cebinden alıp sol cebine koyuyor sonra gıdım gıdım halka dağıtacağını söylüyor.

Kolonya, maske ve olursa ayda bin lira.

Bu mu sosyal devlet dedikleri!

Bu mu büyük başarı.

O zaman Arap ülkelerine ne demeli!

Örneğin Suriye’de şimdiye kadar iki ölü ve 20 kadar hasta var.

Libya’da 3-5 hasta.

Beş yıldır Suudi’lerin bombaladığı dünyanın en yoksul ülkesi Yemen’de hiç hasta yok.

Geri kalan Arap ülkelerinde hasta ve ölü sayısı çok az.

Bu ülkelerin bazılarında Cumhurbaşkanı diğerlerinde emir ve krallar var.

Örneğin AKP dostu Katar.

Orada da korona var ama uçaklar vızır vızır gidip geliyor.

Belki de Tank Paket Fabrikası’nın kârını alıp götürüyorlardır.

Karıştırmadan “başkanlık sistemlerinde bu kadarı da olur” deyip geçelim.

Yoksa Maazallah vatan haini ilan ediliriz.

O da olmazsa ücretli Troller pusuda.

Sokağa çıkamadıkları için zavallıların canı sıkılıyordur.