Korkusuz
Ümit Zileli

Bir üniversiteye kelepçe vuruldu!..

Şaka yapmıyorum, benzetme falan da değil, gerçekten bir üniversite kelepçelendi!

En iyisi baştan anlatmak; AKP’li Cumhurbaşkanı, ülkenin en köklü üniversitelerinden Boğaziçi Üniversitesi’ne 12 Eylül darbesinden bu yana ilk kez dışarıdan rektör atadı... Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasıyla birlikte başlayan öğrenci protestosu kısa sürede öğretim üyelerinin önemli kısmının verdiği destekle genişledi, diğer üniversitelerin öğrencileri de Boğaziçili öğrencilerin yanında yer alınca şu slogan öne çıktı:

-Kayyum rektör istemiyoruz!..

Önce, kimdir bu yeni rektör ona bakalım: Melih Bulu, ODTÜ’de Endüstri Mühendisliği, Boğaziçi’nde İşletme okudu. Sonra? Sonrası akademisyen olmaktan çok siyaset alanında boy gösteren bir profil! Sırasıyla bakalım...

AKP’nin iktidara geldiği yıl olan 2002’de partinin Sarıyer İlçe Teşkilatı’nı kurdu. 2009’da AKP’den Ataşehir Belediye Başkanı olmak istedi, olamadı ancak bunun yerine 2010’da yeni açılan Şehir Üniversitesi’nin İşletme Bölüm Başkanı yapıldı. O üniversite artık yok, epey tartışmalı şekilde kapatıldı!

Devam edelim; 2015’te bu kez İstanbul milletvekili olmak için harekete geçti ancak aday adaylığından öteye gidemedi; olsun, bu kez de 2016 yılında İstinye Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü yapıldı! 2020 başında Haliç Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. Bir yıl bile geçmeden bu kez de Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı!

-Kısacası Bulu, “gezici rektör” nişanını çoktan haketmişti!..

Yandaşların “darbe” hezeyanı!


Boğaziçi öğrencileri önceki gün protesto gösterilerini sürdürünce ne oldu dersiniz?..

Tabii ki polis müdahale etti! İşçinin, emekçinin, memurun, çiftçinin yapmak istediği her gösteriye polis müdahalesi aslında hepimiz için alışıldık görüntülerdi; ancak bu kez hiç alışılmadık bir şey gerçekleşti:

-Polis, üniversiteye kelepçe vurdu!

Artık, dışarıdan içeriye girilmesini engellemek için mi yoksa içerdekileri elden kaçırmamak için mi bilemiyorum, Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısı bildiğimiz kelepçe ile kapatıldı! Koca kapıya bir tane yetmeyince iç içe geçmiş iki kelepçe kullanıldı!..

Ardından birçok öğrenci gözaltına alındı. Akşamüstü saatlerinde serbest bırakıldıkları duyuruldu. Ancak dün sabaha karşı 19 öğrencinin evi basılarak yine gözaltına alındıkları öğrenildi!

Vee, yandaş medya ve troller her zamanki gibi “darbe edebiyatına” sarıldı! Boğaziçi’nin yanına eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un yeni kitabını ve Can Ataklı’nın YouTube konuşmasından kırpıp montajladıkları konuşmasını da ekleyerek bir “darbeciler” kampanyasına giriştiler!

Gerçekten çok zavallıca bir kampanya idi; ancak bir AKP milletvekili eskisinin öğrencilere yönelik “Akıbetleri 15 Temmuz’dan daha beter olur” tehdidi ve yanına eklediği çıplak, kelepçeli askerlerin fotoğrafları iyice iç bulandırıcıydı...

-Utanç duydum...