Korkusuz

Bir Kayseri derbisi ve Meral Hanım

Bir Kayseri derbisi ve Meral Hanım
Aynı okulda okudular.

Kayseri Lisesi...

Mezuniyetleri aynı Lise’den olmadı.

Abdullah, Kayseri Lisesi’nden...

Hulusi ise Kayseri Sümer Lisesi’nden mezun oldu.

Son senesinde Hulusi ufak bir disiplin kazasına uğramış ve okulu bırakmıştı.

Ama o fotoğraf arşivlerde kaldı.

Necip Fazıl Kısakürek’in Lise’yi ziyaretinde başına toplaşan öğrencilerin içinde ikisi de vardı.

Abdullah Gül ve Hulusi Akar...

★★★

Yıllar sonra İngiltere’de çekilmiş fotoğrafları basına düşünce herkes şaşkınlığa uğramıştı.

Tabi arada bir de Fehmi Koru olunca...

Komplo teorileri havada uçmuştu.

Her ne olursa olsun...

Abdullah Gül ve Hulusi Akar...

Çocukluktan arkadaştılar.

Her ikisinin de kariyerleri ilerlerken yolları çoğu zaman kesişti.

★★★

Geçen Cumhurbaşkanlığı seçimi bunlardan birisiydi.

★★★

Saadet Partisi aday göstermişti...

Abdullah Gül, çatı aday olacaktı.

CHP tamam demişti...

Meral Hanım “yok ben de adayım” demesine rağmen gene de kararından vazgeçmemişti.

Ta ki... Helikopterle Hulusi Paşa misafirliğe gelinceye kadar...

Lise arkadaşı Hulusi Akar, Helikopterle Maslak’a indi... Ve ikna etti.

★★★

Kayseri derbisini Hulusi Akar kazandı...

Yani... Onun desteklediği Erdoğan kazandı...

★★★

Geldik bugüne...

★★★

2018’de “Bana ne bana ne... Ben tek başıma aday olacağım” diyen Meral Hanım...

Şimdi...

Tam da ilk turda herkes kendi partisinden aday olsun fikri filizlenirken...

Ortaya çıkıp “Yooo bu sefer çatı olsun” deyiverdi...

★★★

O da kesmedi...

Adaylık lafının bile Kemal Beyi buz gibi yaptığı İmamoğlu’nu Fatih’e benzetti.

‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ demeye getirdi.

★★★

Sonra...

Bu hafta “Ben başbakan adayıyım” deyip çıktı işin içinden...

Hoppala...

★★★

Herkesde bir sevinç bir mutluluk...

Kimse de çıkıp...

“Meral Hanım...

Sayın Akşener...

Allah’ınızı severseniz...

Olmayan makama aday olunur mu?

Öyle bir makam şu anda yok ki...

Daha Cumhurbaşkanlığı seçimine iki yıl var...” demedi...

“Hadi o güne kadar mevcut durum hiç değişmedi diyelim...

Ve o seçimi millet ittifakı kazandı diyelim...

Kemal Bey veya öngöreceğiniz bir başka ortak aday Cumhurbaşkanı oldu...

Sonra...

Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Sistemi’ni değiştirmek için...

Seçilen Cumhurbaşkanı referanduma götürecek...

Bu da hemen olmuyor.

Taslak hazırlanacak...

Komisyonlarda görüşülecek...

Yani jet hızıyla bile yapsanız... Bir yıldan önce referandum hazırlığı tamamlanmaz...

Sonra...

Referandum yapılacak...

Referanduma gidiyoruz dedikten sonra bile en az 6 ay...

Etti mi bir buçuk yıl...” diyemedi...

★★★

“Hadi o da oldu diyelim...

Referandum yapıldı...

Hadi onu da kazandınız diyelim...

Yani millet bir kez daha size “yürü” dedi... Arkandayım...

Ve parlamenter sistemi onayladı.

Sonra..?

★★★

Kemal Bey de Cumhurbaşkanı oldu diyelim...

Eğer mevcut meclis geçerli olacaksa...

Kemal Bey Cumhurbaşkanı olarak Başbakanlığı ve hükümet kurma görevini en çok sandalyesi olan partiye vermek zorunda değil mi?

E o parti de görünen o ki Ak Parti olacak (Tek başına iktidar olamasa bile Ak Parti’nin birinci parti çıkma ihtimalleri yüksek)

Ak Parti kabine kurmaya çalışacak...

O atmosferde bir yerlere tutunmak için her türlü koalisyon teklifine açık bir Ak Parti olacaktır şüpheniz olmasın...

Biz gene de Ak Parti hükümeti kuramadı diyelim...

E ikinci parti CHP olacak...

Bu kez Başbakan CHP’den olacak...

Gene size Başbakanlık gelmiyor...” demek aklından geçmedi...

★★★

“İlahi Meral Hanım...

Herkesi heyecanlandıran bu çıkışınız...

Nasreddin Hoca’nın yün fıkrasına benzedi...” Diyen olmadı...

★★★

Neyse...

2018’de yarışan adaylar...

Tayyip Erdoğan ve Muharrem İnce’ydi.

Ama yarış start almadan...

Ben perde arkasındaki asıl rekabetin Abduulah Gül ve Hulusi Akar arasında yaşandığını görüyordum.

Yazmıştım... Söylemiştim...

Yani bir Kayseri derbisiydi 2018’in hemen öncesi...

Ve derbiyi Hulusi Paşa kazanmıştı...

★★★

2023 için de aynı fikirdeyim...

★★★

Kayseri derbisinin finali 2023’de oynanacak...

Rakipler ya perde arkasında olacaklar... Ya da perdenin önünde...