Korkusuz
Ümit Zileli

Bilal Bey’in görevi nedir?..

AKP’li Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz gün 6 üniversiteye rektör atadı...

Doğal olarak baktık tabii; “Kimdir bu yeni rektörler, geçmişleri nedir?” diye... İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper’in 2011’de Balıkesir’den, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Harun Çiftçi’nin ise 2018 yılında Kırşehir’den AKP aday adayı olduğunu öğrendik...

-Böylece, üniversitelere rektör olarak atanan isimlerin sayısı eğer yanılmıyorsam en az 22’ye ulaşmış oldu!

Ancak bu atamalar arasında en ilgi çekici isim İbn Haldun Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Atilla Arkan... Bu saygıdeğer şahsiyet İlahiyat mezunu, 2017 yılında Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Direktörü oldu. Biz bu vakfı kısaca SETA olarak biliyoruz. İktidara yakınlığı ile bilinen bu vakıf, Türkiye ile ilgili önemli meselelerde yazılarıyla yön tayin eden isimleri bünyesinde barındırıyor.

Ancak Prof. Arkan’ın ilginç geçmişinden çok bu göreve geldikten hemen sonra yayınladığı “Teşekkür mesajı” dikkat çekti!  Birlikte okuyalım:

-İbn Haldun Üniversitesi Rektörlüğü’ne tensipleriyle şahsımı onurlandıran Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli, Heyetine, Prof. Dr. İrfan Gündüz ve Sayın Bilal Erdoğan’a en kalbi şükranlarımı sunarım.

Şimdii, İlginç olan şu; Cumhurbaşkanı’nı, YÖK Başkanı’nı, üniversite mütevelli heyetini anladım da, Bilal Erdoğan’a “Kalbi şükran sunulmasını” gerçekten anlayamadım! Bilal Bey milletin haberi olmadan önemli bir devlet görevine mi atandı? Yoksa üniversitelere rektör atanması konusunda “danışmanlık” ya da benzeri bir işlevi mi var? Teşekkür metninden yakın oldukları “mesajı” çıkarılabilir. Sadece bu yakınlık nedeniyle “şükranlarını sunduysa” bunun yeri bu teşekkür ilanı mı? Sorular çoğaltılabilir ancak insan oğlunda merak tükenmez!

-Çiçeği burnunda sayın rektör bir yeni mesajla durumu açıklığa kavuşturur mu acaba?

Mısır’dan sonra sıra İsrail “dostluk” atağında!


Mısır’la yıllardır fena halde papazdık!..

İhvancı Cumhurbaşkanı Mursi’nin, Genelkurmay Başkanı Sisi tarafından, ABD destekli bir darbeyle devrilmesi, sonrasında Devlet Başkanı ünvanını alması iktidarın büyük öfkesine neden olmuştu...

Diplomatik ilişkiler askıya alındı ve bu durum günümüze dek devam etti. AKP’li Cumhurbaşkanı, her ağzını açtığında “Darbeci Sisi” deyimini kullandı. Mesela ABD’de NATO toplantısı sonrası verilen davete Mısır Devlet Başkanı Sisi ile aynı masaya oturacağını öğrendiğinde katılmadı!

Tabii bunun sonuçlarını yaşadık yıllar içinde; Mısır Doğu Akdeniz’de Yunanistan dahil karşımızdaki tüm rakiplerle sıcak temaslar kurdu, Libya’da Türkiye’nin karşısında yer aldı, bizi çelmeleyecek her faaliyete katıldı!

Sonra ne oldu peki? Birkaç gün önce TBMM’de bir AKP’li milletvekili tarafından “Türkiye-Mısır Dostluk Grubu” kurulması için önerge verildi iyi mi!.. Şu özdeyişi paylaşmadan geçemeyeceğim:

-Güler misin, ağlar mısın?

Şimdi sıranın İsrail’e geldiği konuşuluyor! Önce 2009’daki şu ünlü “One minute” olayı, ardından yardım gemisi Mavi Marmara’ya yapılan İsrail baskını ve 9 yurttaşımızın katledilmesi, İsrail’le aramızı fena halde açmış, Erdoğan sürekli olarak “Katil İsrail” lafını kullanmaya başlamıştı! Ancak ne tuhaftır ki, aradaki ticaret bırakın durmayı, artarak devam etmişti. Hatta bazı “Türk gemilerinin” Musul petrolünü İsrail’e taşıdığı haberlerini bile okumuştuk!

Sonra n’oldi dersiniz? İsrail’de yayın yapan Karin News isimli haber kanalının iddiasına göre, Dışişleri Bakanlığı, İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz’i Haziran ayında Antalya’da yapılacak bir konferansa resmen davet etti. İsrailli bakanın bu davete memnuniyetle icabet edeceği de ileri sürüldü!

Bizim bakanlığın bu daveti tek başına karar alıp yapması mümkün değil; hele zirvenin haberi olmadan hiç mümkün değil! Şunu doğru dürüst kendileri açıklasa da her şeyi yabancı medyadan öğrenmesek!

-Hayırlı uğurlu olsun!..

Ah MHP ahh!..


Nutuk skandalını dün yazmıştım...

Ortalık toz duman oldu tabii... Herkes “Bakalım Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı ne yapacak?” diye beklerken, iktidar hızlı davranıp zaten o makama skandal bir şekilde oturtulmuş Mersin Çamlıyayla İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Bakkal’ı görevden
aldı!

MHP ne yapacaktı acaba? O da yaptı yapacağını; çocuklara 23 Nisan armağanı olarak “Atatürk’ün Nutuk eserini” armağan etme kararı alan Çamlıyayla Ülkü Ocağı Başkanı Mehmet Kayabaşı’nı görevden aldı!

Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Meryem Beyza Tufan, bu haberi“Bi bizden bi sizden taktiği uygulamışlar” diye duyurduktan sonra şu iki sözcükle gösterdi tepkisini:

-Yazıklar olsun!..

Başka söze hacet var mı acaba?..