Millet İttifakı’nı oluşturan 6 partinin tabanı ise demir yumruk gibi bir arada durarak, son günlerde hızlanan iktidarın ayrıştırma oyunlarına izin vermedi.
Her şeyden önce vatanın bütünlüğü, milletin birliğinden yana birisi olarak Millet İttifakı’nın tabanının kararlığına, şükranlarımı sunuyorum…
Elbette AKP medyası, Millet İttifakı’nı oluşturan 6 parti lideri ile ilgili tarafsızlık adı altında niyet okuma ya da AKP taraftarlığını yapmaya devam ettiler.
Daha da ileri gidip vatanın bütünlüğü milletin birliğinden yana olan gazeteci arkadaşları, taraf olmak ile suçladılar.
Evet, ben de tarafım kardeşim!
8 Mart 2004’te, ABD Senatosu’ndan geçen Büyük Ortadoğu Projesi ve eşbaşkanlığını yürüten iktidar karşısında, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin üniter yapısının korunması için mücadele eden Millet İttifakı’ndan yanayım.
Arkasında ABD’nin olduğu AKP ile arkasında sadece halkın olduğu Millet İttifakı arasında bir tercih yapmak gerekiyorsa Millet İttifakı’ndan yanayım.
20 yıldır yaşanan tüm sosyo ekonomik, siyasal ve kültürel krizlerde sorumlu olan AKP’den yana değil tüm muhalefetten yanayım!
Elbette takım tutar gibi bir taraftarlıktan bahsetmiyorum.
Yıllardır tarafsızlık adı altında, halkımızın algılarını yönlendirmeye çalışanlara söylenecek sözü aslında Millet İttifakı’nın tabanı, birleşe birleşe kazanacağız söyledi.
Kim ne derse desin gazeteci, tarafsız olmaz!
Halkından ve vatanından yana olur.
Dün İsrail, senelerdir bombalamaya devam ettiği Halep havalimanını yine bombaladı.
Suriye’ye depremle ilgili gelen insani yardımların ulaşabileceği tek yol olan Şam ve Halep havalimanlarının bombalanması konusunda tarafsızsan bir haber geçsene.
Şunu da ekleyebilir misin?
ABD depremle ilgili yardımların, Esad rejimine yani Suriye’nin üniter yapısından yana olanların eline geçmemeli dediğini de söyleyebilir misin?
Tarafsızsan, arkasında ABD’nin olmadığı Kılıçdaroğlu önderliğinde yürüyen Millet İttifakı’nın, düzenli olarak getirilen Suriyelileri, 2 yıl içinde göndereceğini de söyleyebilir misin?
Eğer tarafsızsan Kılıçdaroğlu’nun, “Ey dünya İnsanımız senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız senin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir.” dediğini de haber yapsanıza.
Ya da bunca yıldır futbol maçlarında, bölücü terör örgütüne yönelik protestoların yapıldığına alışık olduğumuzu ama Bursa maçında açılan “Yeşil” ve “beyaz toros” pankartının ilk defa açıldığını ve bunu açanlarının, 2023 seçimleri öncesi iç kargaşa hedeflediğini söyleyebilir misin?
Ve Türkiye’yi AKP’nin yönettiğini de eklemeyi sakın unutma!