Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Bay parti Sözcüsü! Biz size ‘Kanunsuz iş’ yaptınız demiyor, ‘Yanlış yaptınız’ diyoruz...

İktidarın parti sözcüsü...

Merkez Bankası döviz rezervlerini:

Dış borç ödemede...

Ya da...

Acil hammadde ve teknoloji ithalatında kullanmak yerine...

Har vurup harman savuran...



TL’yi dolar karşısında değerli tutabilmek için...

Kamu bankalarına verip piyasada sattıran...

Ve fakat...

Buna rağmen...

Bir yıl içinde...

TL’nin yaklaşık % 30 değer kaybetmesini yine de önleyemeyen Devlet Başkanı’nı savunmak için şöyle dedi:

“Döviz işlemlerini sanki gizli saklı, kanun dışı, birilerinden saklanan bir işlemmiş gibi sunmak siyasi ciddiyete yakışmıyor...”.



Bay parti sözcüsü...

Biz size “kanunsuz iş” yaptınız demiyoruz...

“Yanlış yaptınız” diyoruz...

“Keşke, 130 milyar dolarla yaklaşık bir yıllık dış borcumuzu ödeseydiniz” diyoruz...

“130 milyar dolarla yaklaşık 3 yıllık enerji hammaddesi ihtiyacımızı ithal ederdik” diyoruz...



“Ama siz...

3 yıllık enerji ihtiyacımızı karşılayacağınıza...

Ülkeyi 130 milyar dolarlık borçtan kurtaracağınıza...

Bu fakir milletin 130 milyarını piyasada çarçur ettiniz” diyoruz...



Yani...

Evlilik dışı çocuk yapmanız için gereken eylemi...

Kamuoyunun gözleri önünde yapmış olmanız...

Çocuğun evlilik dışı olduğu gerçeğini değiştirmiyor...

BU HOVARDALIĞINA BOZULUYORUM


Bay parti sözcüsü...

Siz bir şirketin patronu olsanız...

Ve şirketinizin finansman müdürü...

Bankada tuttuğunuz 130 milyar dolarıyla hammadde satın almak yerine...

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek...

Müşterilerinize:

En lüks otellerde tatil yaptırsa...

Kendisine özel uçaklar, helikopterler, acayip lüks ithal otomobiller alsa...

Saraylar yaptırsaydı...

Hesap sormaz mıydınız?...

Mutlaka sorardınız...



Ve fakat...

Ve bu arada...

Finansman müdürünüz...

Yasa dışı bir şey yapmadığını anlatmak için:

“Evet parayı çarçur ettim ama hepsini deftere kaydettim” deseydi...

Yani...

Sizin dün yaptığınızı yapsaydı...

Adamı/kadını yine de kovmaz mıydınız?..

Yediği paraları ödetmez miydiniz?...



Tam da bu örnekte olduğu gibi bay parti sözcüsü...

MB çarçur ettiği dövizleri tabii ki kaydetmiş (Kayıt da etmeseydi bari...).

Ama...

Ortada döviz yok döviz...

Çünkü Başkan hepsini, uçurmuş...

Bazı görgüsüz zenginlerin...

100 dolarla sigarasını yakması gibi bir şey yapmış yani...



(Ben şahsen) İşte bu hovardalığına bozuluyorum...

Çünkü...

Hovardalıkta harcanan 130 milyar dolarda...

Benim ve ailemin de payı var efendi...

Aptala yatma yani...

BİZDEN KURTULMAYA ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇİN DE...


Haber şöyle:

Son günlerde eylemlerini sıklaştıran ve 10’dan fazla üyesinin gözaltına alındığı Hizb-ut Tahrir Türkiye isimli grup, sosyal medya hesaplarında yayınladığı videoda çocuklara hilafet çağrısı yaptırdı.



Efendiler...

Benden ve...

Benim gibi...

İktidara muhalefet eden pek çok arkadaşımızdan...

Ülkeye yarar gelir...

Ama...

Zarar gelmez...



Oysa...

Bu çocukları zehirleyen...

Ve kendilerinin...

“Müslüman” olduklarını söyleyen bu zehirli kabaklar...

Ülkemizin geleceğini yok eder...

Ve lakin...

Ve ne yazık ki...



Siz bunlarla uğraşıp...

Ülkeyi ve ulusu bunlardan kurtarmak için çabalayacağınıza...

Ben ve benim gibi sorumluluk sahibi yurttaşlardan kurtulmaya çabalıyorsunuz...

YAZMAK İÇİN YAŞAMAK YAŞAMAK İÇİN YAZMAK...


Çok değer verdiğim ve...

Değerli olduğu için de çok sevdiğim bir dostum:

“Yahu bu yaşta bu kadar çok çalışmaya değer mi?” deyip sorusunu iliştiriverdi: “Neden yaşıyorsun ki?.. Çalışmak için mi?..”.

“Hayır” dedim gülümseyerek... “Yazmak ve video çekmek için yaşıyorum...”.

“İyi de be dostum neden bu kadar çok yazıyor, bu kadar çok konuşuyorsun?..”.

Uzandım...

Elimi elinin üzerine koydum...

Gözlerinin içine baktım:

“Yaşamak için...”.



Bu yazdıklarıma inandırmak için yemin edecek değilim...

Zira...

Doğru sözün yemine ihtiyacı olmaz...



Yazmak ve video çekmek benim için yaşamak demek...

Yaşamak ise...

Yazmak ve...

Konuşmak...

Tabii ki...

Kamera karşısında konuşmak...

BABASININ KİM OLDUĞUNU SÖYLEMEYE UTANINCA...


Bu da ekonomi dünyasından bir haber:

Merkez Bankası sıkılaştırma adımları çerçevesinde; TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vadelerde 200 baz puan artırdı.



MB böyle bir uygulamaya neden karar verdi?..

Daha fazla faiz yükseltmemek için...

Çünkü...

“Faizler yükseldi” lafı bile Başkan’ın tüylerini diken diken ediyor...





Böyle yapınca...

Bankaların mevduat faizi maliyeti artıyor...

Haliyle bankalar da kredi faiz oranlarını artırmak zorunda kalacak...

Böylece...

Sıkılaştırılmış para politikası, faizleri yükseltmeden yapılacak...



Yani...

Görevden alınmadan önceki MB Başkanı Murat Uysal’ın politikalarına dönüş yapılıyor...



Katıra “Baban kim?” diye sormuşlar...

Babasının eşek olduğunu söylemeye utanmış...

“At dayım olur” demiş...