Bahçeli: Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları işbaşındadır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Son günlerde 14 Mayısı kundaklamak için karanlık eller devrededir. Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları işbaşındadır. Azgınlaşmış Türk düşmanları 14 Mayısta Cumhur İttifakının mukadder zaferini gölgelemek amacıyla alçakça kurgu ve kumpas peşindedir. Ancak ne yapsalar boş, hangi iftirayı atsalar boşuna, milletin iradesine ket vuramayacaklar, Türkiyenin hızını kesemeyecekler, Türk milletinin zaferini önleyemeyecekler dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Orduda, 14 Mayısta Aziz Milletim Sıra Sende adlı mitinge katıldı. Cumhuriyet Meydanında düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Bahçeli, 3 gün sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkenin dirliğine, milletin birliğine, demokrasinin geleceğine, insanların huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini temennisinde bulundu.
'KARANLIK ELLER DEVREDEDİR'
77 yıllık çok partili siyasi hayatlarının en mühim seçimleri için geri sayımın başladığını belirten Bahçeli, Son günlerde 14 Mayısı kundaklamak için karanlık eller devrededir. Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları işbaşındadır. Küresel medya, dış güçler, emperyalizme ruhunu satmış iç odaklar, sosyal medya teröristleri, ajan provokatörler, bölücü çevreler, azgınlaşmış Türk düşmanları 14 Mayısta Cumhur İttifakının mukadder zaferini gölgelemek amacıyla alçakça kurgu ve kumpas peşindedir. Ancak ne yapsalar boş, hangi iftirayı atsalar boşuna, milletin iradesine ket vuramayacaklar, Türkiyenin hızını kesemeyecekler, Türk milletinin zaferini önleyemeyecekler. Kavga arayanlara sabır ve sebatla muamele edeceğiz. Kaos arzulayanlara sarsılmaz duruşumuzla engel olacağız. Demokrasi kültürümüzü baltalamak, istikrarımızı budamak, ülkemizi bunalıma sokmak isteyenlere iman ve irademizle direneceğiz. Çünkü biz Türkiyeyi çok seviyoruz. Aziz vatanımızı canımızdan aziz biliyoruz. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine de mutlaka ulaşma kararındayız diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE DÜŞMANLARINA YAKAYI KAPTIRMIŞTIR
MHP ve Cumhur İttifakının milletin bekası, ülkenin bağımsız geleceği için dünden daha önemli bir görevle karşı karşıya olduğunu ifade eden Bahçeli, Bu görev tarihidir, tehiri ve tevzisi düşünülemez. Maruz kaldığımız stratejik tehditler, küresel senaryoların bölgemizde gösterime sokulan bugünkü sahnesinden başka bir şey değildir. Milli birliğimizi, milli güvenliğimizi, milli çıkarlarımızı, milli varlığımızı, milli gelecek projelerimizi sömürge hesaplarına, lord planlarına, egemen güçlerin inisiyatifine teslim etmek isteyenler ayan beyan ortadadır. Bunlar zillet ittifakında yuvalanmışlardır. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu teröristlerle yol yürümektedir. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu zalimlerin kontrolündedir. Bu nedenle paravan adaydır, kumandalı adaydır, kukla adaydır, 7+2 formatlı kumar masasının icazetli adayıdır. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına yakayı kaptırmıştır. Onların dümen suyuna girmiştir. Maalesef CHP artık tanınmaz ve tanımlanamaz haldedir. Aziz Atatürkün kurduğu parti HDPyle tek yumurta ikizine dönüşmüştür. Mehmetlerimizin katilleri Kılıçdaroğlu için çalışmaktadır. PKK ve FETÖ Kılıçdaroğlu, lehine propaganda yapmaktadır" dedi.
CHP VE İYİ PARTİ YÖNETİMLERİ YOLDAN ÇIKMIŞTIR
Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğluna Erzurumdaki konuşması sırasında yaşanan olaylara ilişkin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının yol açtığı Erzurum provokasyonun altından da bölücüler ve FETÖcüler çıkmıştır. Karşımızdaki güruh, demokrasi katilidir. Karşımızdaki ittifak terör ve ihanet ittifakıdır. Orduda CHPye oy veren kardeşlerime sesleniyorum; gelin Türkiye Cumhuriyetinin 100üncü yıl dönümüne birlikte sahip çıkalım. Gelin Aziz Atatürk eserlerine ve emanetlerine beraberce destek olalım. İYİ Partiye oy veren kardeşlerim, gelin bu şerefe siz de dahil olun. CHP ve İYİ Parti yönetimleri yoldan çıkmıştır. Bu iki parti Türkiye muhalefetinde söz kesmiştir. Yanlarına da Kandil ile Pensilvanyayı alarak zehir ve zillet saçmaktadırlar. Oyun büyüktür. Senaryo karanlıktır. Tehlike zillet ittifakında düğümlenmiş haldedir ifadelerini kullandı.
TERÖR NEREDEYSE MEŞRU HEDEFİMİZ ORASIDIR
Geride kalan iki haftalık süre zarfında cereyan eden provokasyonların iç yüzüne bakıldığında Kılıçdaroğlunun, iç ve dış ihanet cephesinin Türkiyeyi mahvetmek için her fırsatı ganimet gördüğünün anlaşıldığını söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Allahın bir lütfu neticesinde, Gabar Dağında bulunan petrol rezervi zillet ittifakının uykularını kaçırmaktadır. Karadenizden çıkarılan doğal gaz zillet ittifakını rahatsız etmektedir. Kılıçdaroğlunun ittifak ortağı HDP, milli muharip uçağımız KAANdan, İHAlarımızdan, SİHAlarımızdan korkuya kapılmıştır. Ancak korkunun eceli faydası yoktur. Bundan böyle teröristlerin saklanacak, sığınacak, kaçacak güvenli bir yeri olamayacaktır. Terör neredeyse meşru hedefimiz orasıdır. Hainler nerede fitne saçıyorsa oralar temizlenecektir. Cumhuriyetin yeni yüzyılında terör musibetinden Allah izniyle kurtulacağız. Kanlı ve kalleş döngüye son vereceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Hem aşımıza, işimize, emeğimize, ekmeğimize ve egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız hem de insanlığın yüz karası bölücü terör örgütünü yıkıp geçeceğiz.
KILIÇDAROĞLU HER HUKUKU UYGULAMAKTAN BAHSETMESİ MAKSATLIDIR
Türkiyede hakkı yenmiş olan hiç kimsenin olmadığını kaydeden Bahçeli, Kılıçdaroğlu 6 Mayıs 2023 tarihinde Adanada demiş ki; Her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağım. Sayın Kılıçdaroğlu, sana göre hak nedir? Her hakkı teslim edeceğim derken muhatapların kimlerdir? Uygulamak istediği hukukun muhtevası nelerden oluşmaktadır? Türkiyede hakkı yenmiş, hakları çiğnenmiş hiç kimse yoktur. Eğer çıkarsa onların haklarını iade etmek de namus borcumuzdur. Kılıçdaroğlunun her hukuku uygulamaktan bahsetmesi maksatlıdır. Türkiyede hukuk tektir. Elbette hukukun üstünlüğü hakim ve havidir. Kılıçdaroğlu için hak ve hukukun konusu teröristler midir? Terörist Demirtaşı bırakmak hangi hakkın, hangi hukukun gereğidir? Türkiyede bölücülerin hukuku değil, milletin hukuku egemendir. Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez, değiştirmeye de gücü yetmez, yetemez. Teröristler için adalet ve hukuk isteyen CHP zihniyeti, esasen kahramanları mahcup ve mahkum etmeninin, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmanın peşindedir dedi.
BUNLARIN ALAYI ZİLLETTEDİR
İYİ Parti de aynı melanet yolun yolcusudur diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
Afrini geri alacağız diyen bölücü teröristlere anladıkları dilden mesaj verdik, şu işe bakınız ki, cevap İYİ Parti Başkanından geldi. Demek ki, attığımız taş aynı daldaki iki kuşa birden isabet etti. İYİ Parti Başkanının PKKya avukatlık yapması rezalettir. Ancak iradesini ve itibarını kaybetmiş bir siyasetçi, bu içler acısı durumlara düşecektir. Bunların alayı zillettedir. Bunların alayı istikametini kaybetmiştir. İlk kez oy verecek genç kardeşlerim, varlığımızı, birliğimizi ve bağımsızlığımızı birlikte müdafaa edelim. Sayıları 5 milyonu aşan genç kardeşim inanıyorum ki, Elbette öyle, benim ilk oyum MHPye diyeceklerdir. Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz, yalan vaatlere kanmaz. Karadenizin incisi Ordu, zillete prim vermez. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları Türkiyenin karşısında, biz yanındayız. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları doğal gaz ve petrol keşfinin karşısında, biz yanındayız. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları rant, çıkar ve ikbal amacında, biz önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışındayız. Maalesef büyük çoğunluğu din kardeşimiz ve soydaşımız olan geniş coğrafyalarda kin, nefret, zulüm devamlı körüklenmektedir. Anlaşılan buralarda petrol bitmedikçe, gaz bitmedikçe, su bitmedikçe, paylaşacak toprak bitmedikçe savaşlar da bitmeyecektir. Görünen odur ki, bu kaynaklar tükenmedikçe gözyaşları da sona ermeyecektir. Afrikanın bir ucundan, Asyanın bir ucuna kadar milyarlarca insan bir lokma ekmek, bir parça hürriyet, bir nebze olsun haysiyet mücadelesi için canını dişine takmaktadır. Kaybedenler, nehir gibi kanı dökülenler tarihin her devrinde olduğu gibi yine mazlumlardır. Bugün milyarlarca insan kendi emeğiyle ayakta durmak, ürettiğini satmak, huzur içinde yaşamak, sahip oldukları kaynakları refahı için kullanmak istemektedir. Kaldı ki bu istek haklıdır ve meşrudur. Bu masum talepleri sekteye uğratmak maksadıyla adına bazen terörizmi önlemek, bazen barış getirmek, bazen demokrasi kazandırmak denen küresel baskı ve dayatma mekanizması sürekli canlı tutulmaktadır."
BU KARANLIK DÖNEMİN PERDESİ KAPANMAKTADIR
The Economist Dergisine de tepki gösteren Bahçeli, Milletiyle birleşip bu küresel yağmaya direnen, bu vandallığı sorgulayan liderler ve hükümetler gönderilmek, indirilmek istenmektedir. Bu nedenle The Economist dergisi Erdoğan gitmeli manşeti atmaktadır. Yine The Economist dergisi, Recep Tayyip Erdoğanın yenilgisinin küresel sonuçları olacağını yazmakla birlikte, her yerdeki demokratlara diktatörlerin yenileceğini göstereceğini şerefsizce iddia etmektedir. Kullanıma müsait, siyasi sömürgeleşmeye yatkın olan Kılıçdaroğlu da desteklenmektedir. Ancak bu karanlık dönemin perdesi kapanmaktadır. Milli egemenliğe dayanan demokratik yönetimlerin dış müdahalelerle tasfiyesi, terörizmin komplolarıyla, terör örgütlerinin kanlı suikastlarıyla, ajanların provokasyonlarıyla köşeye sıkıştırılması artık modası geçmiş, miadı dolmuş bir emperyalist stratejidir. Geldiğimiz bu aşamada bilhassa Türkiye geri dönülemez bir yoldadır. Doğru zaman, doğru adam, Recep Tayyip Erdoğana Allahın izniyle diş geçiremezler, belini bükemezler, başını eğemezler. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı buna izin vermez. Türk milleti böylesi bir saldırıya asla boyun eğmez diye konuştu.
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM KRİZDİR
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kabulü ve 24 Haziran 2018 seçimleri sonrası yönetim hayatımıza resmen girmesiyle yerli ve yabancı çıkar ortakları tarihten malumu olduğumuz korkuya yeniden ve daha şiddetle kapılmışlardır diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aradığımız şifadır, nitekim layık olduğumuz istikrarı sağlamıştır. Türkiye, 14 Mayıstan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ikinci dönemine geçecektir. Sağlam ve emin irade Türk ve Türkiye Yüzyılının sayfalarını açacaktır. Eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem krizdir, kutuplaşmadır, istikrarsızlıktır. Türkiye geriye değil, ileriye gidecektir. Ümitler solmayacak, milli hedefler silinmeyecektir. Güvence Türk milletidir. Güvence Ordudur. O halde aziz milletim sıra sende. Ordulu kardeşlerim söz, sıra ve yetki hepinizde. Verin oyunuzu, bozun şerefsiz oyunu.
2053TE SÜPER GÜÇ SEVİYESİNE TIRMANMIŞ BİR TÜRKİYE ORTAK GAYEMİZDİR
Konuşmasının son bölümünde 14 Mayıs 2023 tarihindeki seçimlerin ardından yapılacak olan çalışmaları anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
En acil birinci gündemimiz, Kahramanmaraş depreminin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelerimize teslim etmektir. İkinci acil gündemimiz, sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, daha da genişletmek ve nihayet her kesime yaymaktır. Üçüncü acil gündemimiz, terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmaktır. Dördüncü acil gündemimiz, yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, yeni hükümet sisteminin doğasıyla uyumlu, yeni çağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılının hukuki altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır. Beşinci acil gündemimiz, adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe okuyan milli stratejiyi el birliğiyle hedefine ulaştırmaktır. Altıncı acil gündemimiz de çevremizi barış kuşağına alarak komşularla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmaktır. Bunu yapabilecek irade Cumhur İttifakında mahfuzdur. Türkiyenin yürütme ile yasama yapısı arasında tam bir dengenin tesisiyle birlikte, Cumhuriyetin 110uncu yıl dönümü olan 2033te temel meselelerini çözmüş, İstanbulun fethinin de 600üncü yıl dönümü olan 2053te Süper Güç seviyesine tırmanmış bir Türkiye ortak gayemizdir. (DHA)