Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Bağımsızlık, MB’nın karakteri olmalıdır

Canlarım...

Bugün yine, biraz ekonomik...

Ve...

Gonzo takılacağım...

Yani, “Çok bilmişlik” yapacağım...



Bu köşede göremediğiniz ancak...

Sayıları çok az da olsa...

Youtube videolarımın altına yapılan yorumlarda beni eleştirenler...

Düşüncelerimden çok:

“Kibirli” olduğumu...

“Kendimden çok söz ettiğimi” ileri sürerek:

“Bize ne senden be bunak” diyorlar...



İyi ama...

Benim tarzım bu...

Yani:

My way...



Ben yazılarımda sadece görüşlerimi değil:

Kendimi...

Ve:

Karakterimi de yansıtıyorum...

Zira...

Kendimden de...

Görüşlerimden de...

Ve...

Karakterimden de:

Memnunum...



Düşüncelerim hiç kimseden alıntı değil...

“Faiz sebep enflasyon netice” diyen Erdoğan’ın bu görüşüne olan itirazım beni:

“Yüksek faiz enflasyonla mücadelenin ön şartıdır” diyen Friedman ekonomistleriyle aynı masada buluşturmuyor...

Çünkü...



Bana göre...

Erdoğan’ın cümlesi de:

Müdahale...

Friedman ekonomistlerinin savundukları da:

Müdahale...



“Düşür şu faizleri abi” ile...

“Yükselt şu faizleri abi” demek benim için aynı şey...

Yani...

Her iki emir cümlesi de:

Müdahale...

“Doğrusu nedir?..” diye sorarsanız söyleyeyim:

“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler; dünya bildiği gibi döner...”.





Yani...

Siyasal iktidarlar ekonominin işleyişine müdahale etmemeli...

Ekonomik tüm veriler (Faiz, enflasyon, kur):

Rekabete dayalı:

Serbest piyasada oluşmalı...



Ege Cansen gibi bitireyim:

Olayları farklı görmenizi sağlayan şey:

Sizi güçlendirir...

İktidarlar gölge etmesin yeter


İnternet kullanılmaya başladığı günden beri sosyal medyadaki unvanım:

Liberal Demokrat Sosyalist...

Bunu söyleyince öyle çok kişi:

“Nasıl yani?” diye hayretle yüzüme baktı...

Ya da:

Klavyeye sarılıp:

“Saçmalama” dedi ki...



Yine de:

Siyasal iktidar-Bürokrasi-Büyük Sermaye iş birliğine dayalı ilkel kapitalizmi eleştirmekten vazgeçmedim...



Bu çerçevede diyorum ki:

Bana göre...

Emirle yapılan faiz artışı gibi...

Emirle yapılan faizlerde indirim de:

Müdahaleciliktir...



Şunu sorabilirsiniz:

“Yani MB döviz alıp döviz satmayacak mı?...



Tabii alacak...

Tabii satacak...

Ama bunu...

Piyasalardaki arz-talebe göre yapacak...



Bir başka soru da şu olabilir:

“Hazine borçlanmayacak mı?..”.



Elbette borçlanacak...

Ama...

Bunu...

Piyasalarda paraya olan:

Arz talebe göre düzenleyecek...



Çünkü canlarım...

Alım-satım müdahale değil:

Bir tür denge-denetimdir...



Denge-denetim bizim Merkez Bankamızın umurunda bile değil...

Bizim Başkan:

“İndir faiz, bindir faiz” yapıyor...

Bunu da arz-talebe göre değil...

Erdoğan’ın (Siyasi iktidarın) aklına...

Emir ve talimatına göre yapıyor...

 



Yani canlarım...

Piyasalara müdahale ederken...

Ekonominin gerekliliklerini değil...

Siyasetin emirlerini yerine getiriyor...

Kırılıyor, inciniyorum


Bunu daha önce yazdım mı hatırlamıyorum...

Ancak...

Ve lütfen...

Beni eleştirirken:

“Yanlış düşünüyorsun” demeyin...

Kırılıyorum...

İnciniyorum...



Benim yanlışım bana...

Sizin yanlışınız size...

Benim doğrum bana...

Sizin doğrunuz size...



Sizin doğrularınız...

Başka bir ekonomik sistemin doğruları olabilir...

Ama...

Benim doğrularım:

Liberal ekonominin doğruları...

Yanlışlarım ise liberal ekonominin değil:

Benim yanlışlarım...





Daha öte ben:

“Zamanın ruhuna göre değişiklik yapılması şartıyla yanlış sistem yok, yanlış insan var” diyenlerdenim...

Yani...

Bana göre yanlış olan:

Sistemler değil:

İnsanlar...



Hatta...

Ve yine bana göre:

AKP hükümetinin ekonomik sistemi doğru kişilerle uygulanabilseydi (İlk 7 yıl bana göre başarılıydı) hedefler tutturulabilirdi...





Nitekim...

2003-2012 arasında...

Kişi Başına Düşen Milli Gelir yaklaşık 4 kat:

Arttırılabildi...

Çünkü...

Uygulamayı yapanlar:

Doğru kişilerdi...

Asıl görevi


Canlarım:

Denetlemeksizin müdahale...

Sular yükseldikçe baraj gövdesini de:

Yükseltmek gibidir...



Doğru olan...

Her baraj inşasında olduğu gibi:

Baraj gövdesine devasa çelik kapakları olan:

Savaklar yapmaktır...



MB’nın kuruluş sözleşmesinden doğan sorumluluğu da işte buradadır...

Yani:

Faiz indirmek...

Ya da...

Yükseltmek değil:

Ekonominin gereklerine göre...

Piyasadaki para miktarını:

Arttırmak...

Ya da:

Eksiltmektir...



Yani:

Dengeyi koruyarak...

Piyasaları denetlemek:

Fiyat istikrarını sağlamaktır...

Balon


İnsanlar hep mi böyleydi?...

Yoksa...

Ben 70 yaşımdan sonra mı fark ettim, bilmiyorum...

Ama...

Bugünkü insanlar sizi değil...

Fikirlerinizi seviyor...

YA DA:

Fikirlerinizden nefret ediyorlar...



Onlar gibi düşünüyorsanız:

Sizi çok seviyorlar...

Onlar gibi düşünmekten vazgeçtiğinizi anladıkları an...

Size olan sevgileri:

Balon gibi sönüyor...

Smith-Marks




Biliyoruz ki Karl Marks, Adam Smith’in görüşlerinin (İktisadî ve siyasî görüşlerinin) yanlış olduğunu söylüyordu...



Eğer:

Liberal ekonominin ve düşüncenin kurucu babası Adam Smith...

Sosyalist ekonominin kurucu babası Karl Marks ile tanışsaydı...

(Bence) Onun görüşlerini eleştirirdi...

Ama...

“Yanlış” demezdi...

Çünkü...



Adam Smith’in düşünceleri ideolojik değil:

Sosyolojik...

Ve ekonomikti...





Karl Marks’ınkiler ise:

Din gibi...

Kutsal kitap gibi...

Bir virgülün bile:

Yeri değiştirilemez...



Bu yazımı şöyle bitireyim:

Benim iktisadî görüşlerim toplumun değişimiyle birlikte değişir...

Sosyalistliğim ise iktisadî değil:

İnsanî...

Merkezi tasallutundan kurtarmak




Marksist miyim?..

Hayır...

Neo Liberal miyim?..

Asla...



Solcu muyum?..

Hayatımın tek gününde bile “solcu” olmadım...

“Sağcı” mıyım?..

Allah korusun...

Üniversite yıllarımda bile...

Sağcı ya da solcu:

Değildim...



Peki ben neyim?..

Söyleyeyim:

İktisadî ve siyasî konularda:

Serbestlikten...

Doğallıktan yanayım...

Ve fakat:

Bütün bunlar için:

Denetim...

Denetim...

Denetim istiyorum...



Haliyle:

Devleti reddetmiyorum...

Hatta bir yanımın:

“Keynesyen” olduğunu da kabul edebilirim...

Bir örnekle anlatmaya çalışayım...



Tarım arazilerini sulamak...

Su baskınlarını önlemek...

Ve elektrik üretmek amacıyla inşa edilen baraj gövdeleri:

Çok fazla su geldiğinde...

Seli önlemek amacıyla yükseltilmez...

Yani...

Suların akışına, gelişine müdahale edilmez...



Onun yerine...

Devasa çelik kapakları olan savaklar yapılır...

Ve gerektiğinde sular tutulur...

Gerektiğinde ise bırakılır...

Yani suyun gelişi:

Denetlenir...



En temel amaçları:

Fiyat istikrarını korumak (Abartılı artış veya abartılı düşüş) olan merkez bankaları...

Piyasalara müdahale eden olmamalı...



Tabii ki FED yönetimi...

Ya da...

Asrın merkez bankacısı(!) Kavcıoğlu kadar bilecek değilim...

Ama...

TCMB önce:

Cumhurbaşkanının tasallutundan kurtulmalı...

Sonra da:

Piyasalara müdahale etmekten vazgeçmeli...