Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Baca vergisi de salınır mı?..

Canlarım...

III. Murat’ın oğlu III. Mehmet tahta çıktığının gecesi sarayda dördü yetişkin, diğerleri çok küçük yaşta olan 19 şehzade boğularak öldürüldü.

Ve babasından kendisine kalan hazine bugün olduğu gibi tamtakır kuru bakırdı...

Yeni atadığı Sadrazam’dan (Dönemin Başbakanı) para sorununu çözmesini istedi...

Sadrazam da sorunu vezirlerine (Dönemin bakanları) açtı...

Vezirlerden birinin aklına, zekâsıyla ünlü Piç Mehmet Paşa geldi.

Piç Mehmet Paşa, Con Ahmet gibiydi...

En sıkışık duruma mutlaka bir çare bulurdu.

Sadrazam, Şeyhülislam’la birlikte Piç Mehmet Paşa’nın huzura getirilmesini emretti...

İkili geldiler...

“Çöz şu para meselesini” dedi Sadrazam, Piç Mehmet Paşa’ya...

“Baca vergisi salın” dedi Piç Mehmet... “Nasıl olsa herkesin evinde bir baca vardır...”.

Sadrazam başını ve bakışlarını yanındaki Şeyhülislam’a döndürüp sordu:

“Hoca efendi hazretleri, acaba ‘fiil-i zina mı, daha günahtır, yoksa fiil-i livata (eşcinsellik) mı?’.. ”

Şeyhülislam cevap verdi:

“Fiil-i zina, dinimize göre günahtır devletlûm ama, hiç değilse kadınla erkek arasında, kendi fıtratı içindedir. Fiil-i livata ise, erkekle erkek arasında olduğundan ve haliyla tabiata da aykırı olduğu için; fiil-i zinadan daha günahtır.”....

“Hayır Hoca efendi hazretleri hayır” diyerek itiraz etti Sadrazam... “Fiil-i zina; fiil-i livatadan daha günahtır. Çünkü fiil-i livatadan çocuk çıkmaz ama fiil-i zinadan bazen öyle bir piç çıkar ki, ümmet-i Muhammed’in başına bela olur”...



Kıssadan hisse çıkar mı bilmem ama endişelenmeyin...

Bizde de bir Piç Mehmet çıksa bile “baca vergisi salalım” diyemez...

Dese de alamazlar...

Çünkü...

Eskiden olduğu gibi her dairenin bacası yok...



Diyeceksiniz ki...

“Termik santrallerin bacaları için salsınlar vergiyi...”

İşte o hiç olmaz...

Zira...

Termik santrallerin bacalarının her birinden birkaç katrilyon sigaradakinden daha çok zehir çıksa da patronlara ayıp olur...

Biliyorsunuz...

AKP iktidarları kanunlardan değil ama günahtan ve ayıptan çok korkarlar...

CÜBBELİ HARAMA UÇKUR ÇÖZMÜŞ MÜDÜR?..


Yeni söyleyip söylemediğini bilmiyorum ama...

Geçenlerde Cübbeli Ahmet’le ilgili yaptığım bir konuşmama digital torunlarımdan biri yorum yapmış...

Cübbeli Ahmet’i övmüş hatta...

“Hocamızı tenkit ediyorsun dede ama hocamız açıkladı hayatı boyunca harama uçkur çözmemiş”...



O notu okuyunca aklıma delikanlılığım geldi...

Bizim de bir hocamız vardı...

Evet evet “hoca” yani “imam”...

O da bir gün biz delikanlılarla “geyik” yaparken “Allah bilir ya” dedi... “Hayatımda harama uçkur çözmedim”...

Birkaç da yemin sıraladı...

Bizden birkaç yaş büyük, üniversitede okuyan, acayip fırlama bir arkadaşımız da vardı sohbette...

Güldü...

“Hoca efendi attın ama” dedi... “Yahu daha geçen gece K..tepeli Zehra’daydım... Senin sık sık kendisine geldiğini ama uçkurunu da ona çözdürdüğünü söyledi... Yani sen harama uçkur çözmüyor, çözdürüyorsun...”..



Bizim İmam efendi utanıp sıkılacağına kocaman bir kahkaha attı...

Yani...

Uçkur çözmediğini ama çözdürdüğünü kabul etti...

Kim bilir?..

Belki Cübbeli de öyle yapıyordur...

AHSEN YENGE YANGINLARA GELMİŞTİR


Maliye eski bakanlarımızdan Kemal Unakıtan merhumun eşi Ahsen Hanım’ın Çamlıca’daki villasında kaçak bölüm olduğu iddiasıyla Üsküdar’ın AKP’li Belediye Başkanı yıkım yaptırmış...

AKP’liler kendi belediye başkanlarının, eski bakanlarından birinin eşine yaptığı bu vefasızlığı eleştirirken kendi aralarında da sebebinin ne olabileceğini tartışıyorlarmış...



Ben söyleyeyim...

Hani vardı ya bir eski akit yazarı...

Hani fazla Viagra aldıktan sonra, kurduğu çadırı indirmek isterken yorulup kalp krizi geçirmiş ve öbür tarafa dikey geçiş yapmıştı...

Orada (Araf’ta... Arafat’ta değil abi... Arafat, Mekke’de AKP’lilerin AKP’lileri taşladığı tepe) Kemal abinin, Gül-Babacan birlikteliğinde kurulacak Yeni Parti’nin Araf İl Başkanlığını kurduğunu bu tarafa yani genel merkeze bildirmiş olabilir...

Genel merkez de “Yıkın şunun karısının evini başına!” talimatı verince...

Ahsen Yenge yangınlara gelmiştir yani...