Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Aynı kavanozda iki akrep

Milletvekili aday listeleri yayımlandı...

İsimlerle hiç ilgilenmedim...

Sadece...

Millet İttifakı’nın iki güçlü partisinin (CHP-İYİ Parti) uyum içinde olup olmadığına baktım...

Uyum içindeydiler:

Rahatladım...



Diğer tarafta...

Yani Cumhur İttifakı’nda ise 4 yıldır ısrarla üzerinde durduğum tahminim gerçek oldu...



Erdoğan’a siyasi hayatı boyunca en ağır hakaretleri sıralayan:

“Tekeden süt sağılmaz, Erdoğan’dan başkan olmaz” diyen Bahçeli bir anda:

Erdoğan’ın destekçisi olunca...

Ve...

Erdoğan da...

Bu yakınlaşmayı kabul edince şöyle dedim:

“Erdoğan ve Bahçeli aynı kavanozda iki akreptir...”.



Ne demek istediğimi bir kere daha anlatayım...



Devletler arası ilişkilerde kesin kabul görmüş bir strateji var:

“Düşmanına ne kadar yakın olursan, vuracağın darbe o kadar etkili olur...”.



Mefhumu muhali ise şöyledir:

“Düşmanını yakınında tut ki kontrol edebilesin...”.



Daha en başında...

Birbirlerinden nefret eden...

Birbirlerine en ağır hakaretleri eden bu iki politikacı:

Kendi işlerine gelen stratejilerini uygulamaya koymuşlardı...





Erdoğan, Bahçeli’yi kontrol altına alabilmek için yanına yaklaşmasını:

Kabul etmişti...

Bahçeli ise düşmanına vuracağı sille etkili olsun diye:

Erdoğan’ın yakınına girmişti...



Bunları anlattıktan sonra:

“Bahçeli, Erdoğan’a son darbeyi seçim öncesi vuracak, akreplerden biri diğerini sokunca kendisini de zehirlemiş olacak” diyordum...

Ve...

Aynen:

Dediğim gibi oldu...





“İyi ama halen aynı ittifaktalar” diyenlere...

Ünlü reklamcı Jean Sequela’nın:

“Anneme reklamcı olduğumu söylemeyin, o benim genelevde piyanist olduğumu zannediyor” deyişini hatırlatırım.

Ünal Çeviköz




Bu iktidar yürüyüşü sürecinde...

Kemal Bey de mutlaka biliyordur...

Hatırlatmak amacıyla diyorum ki:



Dış politika ve ekonomi...

Bilhassa günümüz dünyasında...

Birbirinden ayrı düşünülemez...

Birbirinden ayrı yürütülemez...



Sayın Kılıçdaroğlu...

Umarım...

Hem çok deneyimli...

Hem dünya politikasındaki:

Değişim ve gelişmeleri çok yakından takip eden...

Put kırıcı:

Ünal Çeviköz’ü...

Bir avuç statükocunun etkisinde kalarak:

Tasfiye etmemişsinizdir...



Umarım...

Temenni ederim:

Öyle değildir...

Ben mi görememişim?




Türkiye’de “Siyasal İslâmcılar” var mı?..

Var...

Ama...

Siyasal İslâm’ın bitmesi gerektiğine inanan milyonlarca:

“Müslüman demokrat” da var...



CHP listelerinden aday gösterilenler:

“Siyasal İslâmcı” değil...

Türkiye’yi Siyasal İslâm’a terk etmek istemeyen:

“Müslüman Demokratlar...”.



Lütfen...

Kemal Bey’e bu kadar haksızlık etmeyin...

Lütfen:

Kemal Bey ve CHP’nin en büyük parti olarak Meclis’te görev yapacak olmasının:

Önüne geçmeyin...



Müslüman demokratlarla...

Siyasal İslâmcıları birbirine karıştırmayın...



“Seçimden sonra bu Müslüman demokratlar ayrılacak, Meclis’te grup kuracaklarmış...

Peki ne bekliyordunuz?..

Kemal Bey’in verdiği sözden caymasını mı?..

Yoksa...

Elinde mezura, Müslüman demokratların kafa taslarını ölçüp:

“Bu bizim seçmene yarar” demesini mi?..



Düşünüyorum da...

Gençliğimde hayran olduğum sosyal demokrat ahlâkı:

Yanlış mı tanımışım?..



Yoz, yobaz, gerici olan...

Osmanlıcı sağcılarla aynı kafadaymışlar da:

Ben mi görememişim?..

Hiç mi payları yok?




Bir türlü:

İnsanî gelişmişliğimizi gerçekleştiremiyor...

Ekonomimizi büyütemiyor...

Atatürk’ün hedef gösterdiği...

Çağdaş uygarlıklar seviyesine:

Çıkamıyoruz...



Lütfen sorgulayın...

Bu başarısızlığımızda tek suç:

Siyasal İslâm’ın mı?..



Kişisel:

Kin...

Nefret...

Hırs...

Ve...

İntikam duygularını tatmin edemeyen:

Herkese:

“Benim milletim” diyemeyen...



On binlerce Mehmetçiğimize şehit şerbeti içirten General (Yunanistan Başbakanı) Venizelos’la...

Ankara’da...

Ve hem de...

Yunan Başbakanı’nın konakladığı otelde buluşmayı kabul eden Büyük önderimiz Atatürk’ü halen tanıyamamış olanların:

Hiç mi payı yok?..

Umarım anladınız


Duydunuz mu?..

Yıkıntıların içinden:

“Milletvekili” olarak çıkmak isteyen...

Ve bu nedenle...

AK Parti’den milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa eden Hatay eski valisi Rahmi Doğan:

Aday gösterilmedi...





Yani...

Dokunulmazlık zırhına bürünemedi...

Oysa...

Söylenen o ki...

Kendisine:

“İstifa et, adaylık başvurusu yap” diyen bizzat Erdoğan’dı...



Umarım...

Vali’nin görevinde neden başarısız olduğunu:

Anlamış...

Erdoğan’ın ise:

Tuzak kurmada ne kadar başarılı olduğuna...

Bir kez daha:

Tanık olmuşsunuzdur...

Günün tespiti


Tunaboylu Osman

@Osman_Tunaboylu

Eski Türkiye’de biraz demokrasi vardı.

Seçimlerde partilerin liderleri TV düzenlenen açık oturumlara katılır, medeni bir şekilde tartışırlardı.

Şimdi ileri demokrasi var ama ne yazık ki liderler böyle açık oturumlara katılmıyorlar...

Dünün tweeti


Atilla Kıyat

@atillakiyat

 

Muharrem İnce “İkinci tura Kılıçdaroğlu ve Erdoğan kalırsa, korkarım ki seçimi Erdoğan alır”.

Sn. İnce bu korkunuz hiç de inandırıcı değil.

Bu olasılık sizi gerçekten korkutsa aday olmazdınız zaten...