Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Asla affedilmeyeceksiniz

“Anayasacılığın temel niteliği:

Hükümetin yetkileri üzerine hukukî sınırlamalar getirmektir.



Anayasacılık keyfi yönetimin antitezidir...

Anayasacılık aynı zamanda:

Tek adam veya mutlak iktidarın irade ve takdir hakkının hâkim olduğu despotik bir hükümetin, zıddıdır.

Anayasal bir devlet, sınırlı hükümet anlamına gelir...”.





Bunları söyleyen Charles Howard McIlwain:

Amerikalı bir tarihçi ve siyaset bilimciydi...

1924’te Pulitzer Tarih Ödülü’nü kazandı...

“Anayasa tarihine adanmış akademik bir kariyeri” vardır...



O halde şimdi gelin hep birlikte...

Erdoğan’ın:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Teklifinde yer alan değişikliklere...

McIlwain’in anayasa tanımı üzerinden bakalım...



Değişiklik teklifinde yer alan 41. Maddede:

“Evlilik yaşı” belirtilmiyor...

Yani...

Kadınların başlarını örtmeleri anayasayla garanti altına alınmak istenirken...

Kız çocuklarımızın geleceklerinin çalınmasına...

Çocuk yaşta evlendirilmelerine:

Sadece bir tek kişi istediği için:

İzin ve imkân veriliyor...



Değişiklik teklifinde yer alan 41. Maddede:

“1 kadın- 1 erkek” koşulu yok...

Haliyle...

Bir erkeğin...

Birden fazla kadınla evlenebilmesine:

Sadece bir tek kişi istediği için:

İzin ve imkân veriliyor...



Değişiklik teklifinde yer alan 41. Maddede...

Evliliklerde:

“Resmî nikâh” ifadesi yer almıyor...

Yani...

Sadece dinî nikâha dayalı evliliklere:

Sadece bir tek kişi istediği için:

İzin ve imkân veriliyor...



Değişiklik teklifinde yer alan 24. Maddeye eklenen paragrafta yapılan düzenleme...

Anayasa’nın başlangıç bölümüne...

Ve...

  1. Maddedeki “laiklik” ilkesine aykırı...




Ve bu teklif...

Bu haliyle:

3 Aralık 1934 tarih 2596 sayılı Devrim Yasası’na ve Devrim Yasalarını koruyan

Anayasa’nın:

  1. maddesine de aykırı...




Ey vicdan ve siyasî ahlak sahibi Milletvekilleri!..

En geç 5 ay sonra...

Ve büyük ihtimalle...

Yüzde 70’iniz yeni parlamentoda olamayacaksınız...



Buna rağmen...

Anayasamızın özüne...

Anayasacılığın temel ilkelerine aykırı bu tekliflere:

“Evet” derseniz...

Önce çocuklarınız ve torunlarınız...

Sonra da bu millet: Sizleri asla affetmeyecektir...

Bu da mı gol değil


Sadri Alışık, “Ofsayt Osman” rolünü oynadığı filmlerden birinde...

Hasta bir çocuğun ameliyatı için kendisinin olmayan paranın bir kısmını kullanıyor...

Ve yargılanıyor...

Filmin sonunda kendisini savunurken:

“Ben bir kere bile gol olmamış ofsayt bir adamım” deyince Hâkim dikkat kesiliyor...

Sadri Alışık başlıyor düzeni eleştirmeye...

İlk defa bir işe yaradığını söyledikten sonra soruyor:

“Bu da mı gol değil Hâkim Bey, bu da mı gol değil be...”.





Mahkeme salonundakiler...

Hatta kendisini suçlayanlar bile:

“Gol” derken...

Hâkim elini masaya vuruyor:

“Gooollll!” diye bağırıyordu...





CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Süleyman Soylu hakkında dün:

Öyle belgeler açıkladı ki...

Daha önce açıklanan belgelerin hepsine:

“Delil sayılmaz” diyen savcı ve yargıçlara...

Sadri Alışık gibi sorasım geldi:

“Bu da mı gol değil be bu da mı gol değil?..”.

Durur mu?


Çekirge sordu:

“Hocam, Borsa İstanbul’da çarşamba günü sert satışlar görüldü...

Devre kesici sistem çalıştırıldı...

BIST 100 endeksi dün (Perşembe):

Yüzde 2,55 yükselişle başladı...

Ama...

Öğleden sonraki işlemlerde gelen satışlar ile yine düşüş başladı...

Bu oynaklığın sebebi ne?..

TRT 1 her gece ekrana dansöz çıkarsa...

Oynaklık durur mu?..”.



Hoca:

“Durmaz Çekirge...

Borsada oynaklığın durması için önce...

Ekonomiyi yönetenlerin ağızlarının durması gerekir...”.

Kime ezdirdi


Bahçeli:

“Hiçbir ülkücü evlâdımı ezdirmedim, ezdirmem” dedi diye...

Kimi Ülkücüler...

Ve...

Eski MHP’liler tarafından eleştiriliyor...





Bu Ülkücü ve eski MHP’liler:

“Sinan Ateş Ülkücü değil miydi?” diye soruyor...



Arkadaşlar...

Devlet Bey:

O konuşmasında...

Sinan Ateş merhumun adını bile anmadı...





Kaldı ki...

Yine aynı konuşmasında: “Sinan Ateş Ülkücü değildi” demedi...

“Hiçbir ülkücü evlâdımı ezdirmedim, ezdirmem” dedi...



Motosikletli saldırganlar...

Sinan Ateş’i ezmemek için son derece dikkatliydiler...



Durduk yerde...

Devlet Bey’i eleştirmeyin lütfen...

Bay Kemal çekilir mi?


DP’li muhalifler, dönemin CHP’li Başbakan’ı Hasan Saka’nın istifasını isterken:

Siyaset diliyle:

“Çekil” diye bağırdılar...





Neşeli ve esprili Başbakan cevap verdi:

“Çekildim, 90 okka geldim...”.



Pek çok iktidar ve muhalefet yandaşı gazeteciyle siyasetçi, Kemal Bey’e:

“Çekil” diye bağırıyor...

Kemal Bey beden olarak da...

Üslûp olarak zarif bir kişi...

“Çekildim” deyip...

Kilosunu söyleyebilir...



Nasıl olsa...

Son derecede fit...

Ve...

Sağlıklı görünüyor...

Kimin?..


Abraham Lincoln, rakibi Douglas’ın sığ biri olduğunu anlatmak için şöyle demişti:

“Bay Douglas’ın fikirleri; aç bırakılmış bir bıldırcının gölgesinin suyunu kaynatarak bir hastaya şifa niyetine verilmiş bir çorba gibidir...”.



Soru şu:

Abraham Lincoln’ın bu söylediklerini okurken...

Günümüz liderlerinden birinin kulaklarını:

Çınlattınız mı?..



Çınlattıysanız:

Kimin?..

Dünün tweeti


H.ÜMİT KARDAŞ
@umit_kardas
Öncü bir sınıfı olmayan, kurumları demokratik değer üretmeyen, az sayıda entelektüelini yok eden, kamusal müzakere alanı bulunmayan, sorunlarını uzlaşarak, siyaset aracılığıyla rasyonel bir şekilde çözemeyen bir toplum ancak şiddet ve güç savaşları üzerinden kendini var edebilir..

Açıklama


Rusya, petrolün varil fiyatını:

38 dolara düşürdü...

Haliyle Türkiye de aynı fiyattan alıyor...

Ama...

Buna rağmen halen...

80 dolardan satın alınıyormuş gibi:

Fiyatlandırılıyor...



Diliyle değil...

Gözleriyle doğruları söyleyen Bakan:

Açıklama yapar mı?..

Günün önerisi


Oğuzhan Atsız

@oguzzatsiz

Sigara ve alkole bindirilen vergiye daha doğrusu AKP eliyle yaşam biçimine yapılan müdahaleye karşı en azından bir ay süreyle tüketim boykotu yapamaz mıyız?

Başarırsak, Ali Erbaş biranın prostat sağlığı açısından yararlarını anlatır.