Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre geçtiğimiz yıl ülkemizde toplam doğurganlık hızı yüzde 1.48 oldu… Oysa yüzde 2.1 ya da yüzde 2.2 olması gerekiyor ki, nüfus kendisini yenileyebilsin.
Bu durum, Türkiye’nin geleceği açısında son derece vahim bir olay!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Sarayı’nda düzenlenen “Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu”nda tehlikeyi şöyle duyurdu:
“Nüfusumuz artıyor fakat nüfus artış oranımız azalıyor. Toplam doğurganlık oranı, nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında. Şu anda bir felâketi yaşıyoruz. Geleceğimiz açısından ALARM ZİLLERİ çok yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse buna kayıtsız kalamaz!”
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok haklıdır. Durum gerçekten vahim.
Ancak… Doğum konusunda en büyük sorumluluk devletindir.
Her şeyden önce bunun sebeplerini ortadan kaldırmak gerekiyor.
O sebeplerin başında yüksek enflasyon ve halkı canından bezdiren pahalılık geliyor.
Ağırlaşan hayat şartları gençlerin evlilikten kaçınmasına yol açarken, evli olanların da çocuk yapmasına engel oluyor. Ailelerin güçlü bir desteğe ihtiyacı var.
Sonuçta, Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “Bir felâketi yaşıyoruz!”