Korkusuz

Akşener, Kılıçdaroğlu’na İmamoğlu için ne söyledi?..

Akşener, Kılıçdaroğlu’na İmamoğlu için ne söyledi?..
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle İstanbul’da yapılan kutlamalarda yaptığı konuşmayı ele aldılar. Ortalığı velveleye boğdular. Her zamanki alışkanlıkları ve tabii ki görevleri gereği konuşmanın bütününe değil işlerine gelen bölümleri cımbızlayıp çarpıttılar. Amaçları sadece Millet İttifakı arasında nifak sokmak değildi elbet... Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde kilidi elinde tutan Meral Akşener’i köşeye sıkıştırmaktı...

Vay fendim, Akşener yaptığı konuşma ile İmamoğlu’nu, “İstanbul’un ikinci Fatih’i” ilan etmişmiş... Akşener, “1453, Fatih Sultan Mehmet, aynı senin gibi, dedi ki ‘Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u alırım. Bizans’a rağmen, Avrupa’ya rağmen, Haçlılar’a rağmen’. İki kararlı lider ve İstanbul alındı” demişmiş...

“Eee ikinci Fatih’i bulmuşken onu cumhurbaşkanı adayı yapmadan olmaz” mışmış...

Akşener’in, İmamoğlu’nu ikinci Fatih ilan edip İstanbul’un ikinci kez fethedildiği yönündeki sözleri problemliymiş... Ee, tabi buradan kendilerine de bir mağduriyet payı çıkarmaları lazımdı... “Ne yani, İmamoğlu’ndan önce İstanbul, Bizans’ın elinde miydi? İmamoğlu, seçimleri kazanarak İstanbul’u Bizans’ın elinden mi kurtardı? Bu durumda Canan Kaftancıoğlu ne oluyor? Ulubatlı Hasan mı? Bir de İmamoğlu adına hutbe okutulup para basılırsa bu iş tamam demektir” diyorlardı...

Her zamanki saray numaraları!..

Geride bıraktığımız haftada, Meral Akşener ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun baş başa yaptığı görüşmeden önemli notları aktardım. Saray yazarı Abdulkadir Selvi’nin, dünkü köşe yazısında da aklı sıra aynı yerden çomaklamaya devam ettiğini görünce o özel görüşmenin kritik anlarına devam etmek adeta farz oldu;

Özel buluşmada, İYİ Parti lideri Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na İstanbul’daki törende yaptığı konuşmayı anlattı. Tarihe geçmiş büyüklerimize daha öncede yaptığı birçok konuşmada atıfta bulunarak onlardan ders almamızı gerektiren sözler sarf ettiğini hatırlattı. İstanbul’da yaptığı konuşmanın da bunun bir benzeri olduğunu kaydetti. Sözlerinin çarpıtılmasından dolayı duyduğu şaşkınlığı ve rahatsızlığı dile getirdi. Ve şimdi tam buraya çok dikkat;

Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’na, iddia edildiği gibi Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda tam desteğinin, güçlü desteğinin söz konusu olmadığını açık bir dille anlattı.

Bakın şimdi burası çok önemli!..

Meral Akşener ile görüşmesinden sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile özel bir görüşme yaptı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’na Meral Akşener’den aldığı mesajları aktardı. Ve, işte bu yoğun trafiğin ardından Ekrem İmamoğlu kamuoyuna, “Şu an benim aklımdan geçen ve amacım, İstanbul’da görevini en iyi yapan bir belediye başkanı olmaktır. Dahası hedefim, İstanbul’da tarihin en başarılı belediye başkanı olmaktır, daha ötesi yok, ben bunu yaparsam zaten değişim olacaktır. Değişime büyük bir katkı sunmuş olurum” açıklamasını yaptı.

Yani anlayacağınız, işler öyle saray yandaşlarının çomakladığı gibi değil. Şunun bunun, ileri geri vitesi işi hiç değil. Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu saray tezgahlarını bozmak için biraz daha fazla mesai yapmak durumunda kaldılar. Hepsi o kadar!..

★★★

Yine, peş peşe gelen şehit haberleri ile yüreklerimiz kavruluyor. Saray medyası nerede? Neden, “ne oluyor” diye sorgulanmıyor?.. Ne oldu o, “bir gece ansızın geliriz” üfürmelerine, efelenmelerine?.. Neden hatırlatılmıyor?..

Acı fotoğrafa şöyle bakmanızı öneririm;

Suriye kuzeyinde Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerindeki PKK/YPG saldırıları bu bölgeleri sözde özgürleştirme ve Türkiye’nin buraları yönetemediğini göstermeyi hedefliyor. Ayrıca ,Türkiye destekli grupların kendi aralarındaki çatışmaları da teşvik ederek bunların kontrol ettikleri bölgelerde halkın mal ve canına kastettiklerini göstermek.

Peki, PKK/YPG bunu nasıl yapabiliyor? Tabi ki ABD ve Rusya’nın göz yummasıyla.

Özellikle Fırat’ın batısında zaman zaman Rusya’nın da saldırılar yaptığını görüyoruz.

İdlib’in ise ayrı bir durumu var. Burada en üstte ABD-Rusya mücadelesi altında Türkiye-Suriye en altta da terör grupları var.

Rusya ve Suriye Türkiye’nin İdlib’ten çıkmasını istiyor. Safha safha yaptıkları harekatla son 3 yılda M4 Karayolu’nun güneyinde epey ilerlediler. Ve şimdi M4 güneyindeki alanın tamamen Suriye kontrolüne girmesi için saldırılar başlatıldı. Suriye’deki son dönemdeki şehitlerimizin önemli bölümü M4 güneyindeki bu mücadele nedeniyle yaşandı.

Burada ilginç olan Fırat doğusunda halen ABD’den PKK/YPG’ye TIR’lar dolusu askeri yardımlar gelmeye devam ederken ABD, Türkiye’nin İdlib’ten çıkmamasını gerekirse Suriye ile savaşmasını açıktan istemekte ve desteklemekte. Bu arada İdlib, Suriye’deki silahlı ve terörist grupların deposu olmaya devam ediyor. Güney’de Dera bölgesinde Şam yönetiminin yeniden kontrolü sağlamasıyla oradaki silahlı gruplar da İdlib’e nakledildi.

Türkiye’nin kontrol ettiği ifade edilen İdlib toprakları radikal dinci terör örgütlerinin ana üstlerinden biri oldu. Çok parçalı bir yapı varmış gibi gözükse de hepsi El Kaide-IŞİD bağlantılı. İşte İdlib’te Türk askerini şehit eden saldırıların çoğunu bu terör grupları yapıyor. Bunların bir hedefi de Türkiye’ye şantaj yapıp daha fazlasını yaparız tehdidiyle Türkiye’nin buradan çıkmamasını sağlamak böylece kendilerine Şam karşıtı bir cephe görüntüsüyle Türkiye’nin korumasını devam ettirmek. ABD’nin isteğiyle ne kadar uyumlu!..

★★★

Bizler, şehit haberleri ile yanarken saray manzarasına da bir bakıverin!..

Saraya bağlı siyasal İslamcıların muteber fetvacısı (Yeni Şafak yazarı) Hayrettin Karaman, Hilafet çağrıları yapan yazı dizisine başladı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın devlet protokolünde üst sıralara yükseltilmesinin ve aleni laiklik karşıtları açıklamalarının ardından... Zamanlama ne kadar da manidar değil mi?..

Ayasofya’nın güya tekrar ibadete açılması kampanyasına pek benziyor... Devamı gelecek herhalde!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.